Son depremler (Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi)
Yayınlanma:
Türkiye'deki son depremler! Büyük deprem geliyor! Son depremler (Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi) Son Dakika: AFAD verilerine göre Çanakkale'de 13.58'de 5.3 şiddetinde yeni bir deprem daha meydana geldi.
Çanakkale'de bugün saat 13.58'de merkez üssü Ayvacık açıkları olan Richter ölçeğine göre 5.0 büyüklüğünde bir deprem daha meydana geldi. Bu deprem de İstanbul, İzmir dahil çevredeki bir çok kentte hissedildi. AFAD ise bu depremin 5.3 büyüklüğünde olduğunu açıkladı
BUGÜN 2 DEPREM DAHA OLMUŞTU
Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstütüsü’nden alınan bilgiye göre bugün saat 06.51’de merkez üssü Ayvacık Gülpınar Köyü açıkları Ege Denizi olan, Richter ölçeğine göre 5.5 büyüklüğünde deprem meydana geldi.
İkinci deprem 26 dakika sonra
İlk depremin ardından aynı noktada 4.2 büyüklüğünde ikinci bir sarsıntı daha oldu. 07.17'de meydana gelen deprem, bölgedeki korkuyu artırdı.
58 artçı sarsıntı
Çanakkale’nin dışında Muğla, Aydın, İzmir ve Bursa’da da hissedilen, yerin 6.1 kilometre derinliğinde meydana gelen depremin ardından, 10.31’e kadar 58 artçı sarsıntı oldu.
4 kişi yaralandı
Korku ve paniğe yolaçan depremde insanlar açık alanlara çıktı. Yıkıcı etki yapan deprem evlere zarar verdi, 4 kişi yaralandı.
Çok sayıda ev hasar gördü
Ayvacık Kaymakamı Hakan Hakyemez, "Yukarıköy 4 yaralı, 50’ye yakın hasarlı ev var. Diğer köylerden Çamköy’de 4 hasarlı ev, Babakale’de 1, Koyunevi’nde 1, Gülpınar’da 7, Kızılkeçeli’de 5, Tuzla’da 4, Balabanlı’da 2, Bademli’de 8 ve Ahmetçe’de 2 hasarlı ev" dedi.
Ege Denizi'nde 5.5 büyüklüğündeki depremin ardından 4.2 büyüklüğünde ikinci bir deprem daha yaşandı. Kandilli Rasathanesi'nden yapılan açıklamaya göre ise deprem Gülpınar açıklarında 5.5 şiddetinde gerçekleşti. Deprem Çanakkale ve Tekirdağ'da da hissedildi.
Türkiye'deki son depremler! Büyük deprem geliyor!
Son depremler! Son günlerde Türkiye'de depremler giderek artıyor. Çanakkale, Ege Denizi, Akdeniz, Malatya, Elazığ, Düzce,Kahramanmaraş, Bitlis'te meydana gelen depremler vatandaşlara korku dolu anlar yaşattı. Ülkemizde meydana gelen son depremlerde can kaybı olmazken ev ve iş yerlerinden hasarlar görüldü. Giderek artan depremler sonrası Türkiye'de büyük bir deprem mi olacak? sorusu merak konusu oluyor. İşte ayrıntılar...
Son depremler haberimizde. Ülkemizde Marmara, Ege, Güney ve Doğu Anadolu bölgelerinde depremler meydana geliyor. Giderek artan depremler vatandaşları tedirgin ediyor. 17 Ağustos 1999 depremini üzerinden yıllar geçmesine rağmen depremin izleri hala sürüyor. Binlerce insanın hayatını kaybettiği ve binlerce insanın yaralandığı o 1999 depremi sonrası yetkililerden büyük bir depremin beklendiği açıklamalarıyla vatandaşların tedirginliği giderek arttı. Son bir haftada meydana gelen depremler ile ilgili ayrıntıları bu haberimizde sizlere sunduk. Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki önümüzdeki günlerde büyük bir depremin olacağını belirtti. İşte son depremler ve Özhaseki'den büyük depremle ilgili açıklamalar...
Çanakkale'de yine deprem
Bugün saat 13.58'de merkez üssü Ayvacık açıkları olan Richter ölçeğine göre 5.0 büyüklüğünde bir deprem daha meydana geldi. Bu deprem de İzmir dahil çevredeki bir çok kentte hissedildi. AFAD ise bu depremin 5.3 büyüklüğünde olduğunu açıkladı.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, “2018 yılından itibaren her yıl Türkiye'de en az 500 bin konutu değiştirmeyi, dönüştürmeyi düşünüyoruz. Bunun yarısı İstanbul'da olacak. 250 bini İstanbul'da 250 bini Anadolu'da olacak" dedi.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki '2016 Yılı Değerlendirme Toplantısı'nda basın mensuplarıyla bir araya gelerek açıklamalarda bulundu. Basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Bakan Özhaseki Türkiye'de en az 500 bin konutun değiştirilmesi planlandığını söyledi.
"2018'den itibaren 500 bin konutu yenileyip dönüştüreceğiz"
Bakan Özhaseki, önümüzdeki 15 yıl içerisinde tüm Türkiye'de riskli olarak gördükleri 7 buçuk milyon civarındaki yapıyı 2018'den itibaren dönüştürmeyi hedeflediklerini belirtti. Bakan Özhaseki, “Şura sonuçlarını yasalarla şekillendireceğiz. Çok hızlı bir biçimde kentsel dönüşüme gireceğiz. Okun yaydan çıkmadan önceki gerilme anı gibi 2017 bizim için. Hızla başlayabilir bu sene ama hata yapmak istemiyoruz. 2018 yılından itibaren de nasip olursa her yıl Türkiye'de en az 500 bin konutu değiştirmeyi, dönüştürmeyi düşünüyoruz. Bunu yarısı İstanbul'da olacak 250 bini İstanbul'da 250 bini Anadolu'da olacak" şeklinde konuştu.
Belediyelere kentsel dönüşüm desteği
Kentsel dönüşümle ilgili Belediyelere finans desteği sağlayacaklarını belirten Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki sözlerini şöyle sürdürdü: “Bakanlık olarak bu yıl içerisinde yapacağımız çalışmalarla belediyelerin finansman sorununu çözeceğiz. İddialı söylüyorum biraz sıfır faizli gibi büyük krediler açacağız. Dönüşümlerde ellerini rahatlatmak için. Bakanlık olarak paranın faizine katlanacağız. Gerektiği kadar belediyelerimize finans desteği sağlayacağız. Bakanlarımızın önceden hibe yaparlardı, hayır yapmıyoruz bundan sonra bundan da vazgeçtik. Benim iki dudağımın arasında hibe olmaz. Böyle bir yetkiyi kullanamam ben. İstanbul'un kentsel dönüşümünde finans sorunu yaşayan belediyelerimize büyük paralar temin edip. Onların faizlerini karşılayacağım".
Her bir problemi tek tek çözdük
Fikirtepe'de süren kentsel dönüşüm hakkında da açıklamalarda bulunan Bakan Özhaseki, İstanbul İl Müdürlüğü olarak sorunun tek tek ve ada ada çözümü için bir çalışma başlatıklarını söyledi. Bakan Özhaseki, “Bu pazar günü 13 adada temel atıyoruz. 2 adanın da yıkımına başlıyoruz. Ada bazında başladığımızda her bir problemi tek tek çözdük. Müteahhitleri anlaştırdık, vatandaşlarla anlaştık. İflas eden müteahhitlere ortak olduk. Kiptaş ve İller Bankası ortaklığıyla orada çözüm ortağı olduk. Bu pazar günü 13 adada temel atıyoruz. 2 adanın da yıkımına başlıyoruz. Yani 15 adada işe başlıyoruz. 15 adada 9 bin 189 konut, 571 işyeri, 509 ofis var. Pazar günü bağımsız 10 bin 269 bağımsız biriminin temelini atıyoruz. Fikirtepe'de ekonomik büyüklük olarak 35 bin konut yapılacak ve 18 milyar dolarlık bir hacim var" ifadelerini kullandı.
“2030 yılına kadar İstanbul'da büyük bir deprem olabilir"
Ülkemizdeki deprem gerçekliği konusuna da değinen Bakan Özhaseki, Türkiye'nin yüzde 42'sinin deprem kuşağında olduğunun bilinmesi gerektiğini ve bu gerçekliğin hiçbir zaman aklımızdan çıkarmamamız gerektiğine vurgu yaptı. Son yüz yıl içerisinde 6 şiddeti ve üzerinde tam 56 deprem olduğunu söyleyen Bakan Özhaseki, Bilim adamlarının genel olarak İstanbul özelinde genel olarak benzer fikirlere sahip olduklarına dikkat çekti. Özhaseki, “Bizim bu bütün bilim adamlarının çalışmalarından oluşturduğumuz dosya da incelediğimizde karşımıza çıkan bir gerçeklik var. Özellikle İTÜ 'den bir hocamızın çalışması neticesinde ki bu çalışma tarihsel depremler ve faylar arasında ki uyumu inceliyor.Ortak görüşte şu 2030 yılına kadar İstanbul'da büyük bir deprem olabilir. 2030 yılına kadar biraz sonra da olabilir, 1 sene sonra da olabilir, 2030 yılında da olabilir.Peki şiddeti ne olacak? 7 şiddetinde olacak diyorlar. Peki büyün bunları söylemek bir kötülük mü? Bir şom ağızlılık mı? Değil arkadaşlar acı gerçeği söylemeliyiz. Bunları örterek kapatamayız. Yanlış yapılanların olduğunu dile getiren bakan Yoğunluk arttırarak devam ediyoruz. İstanbul'daki en büyük yanlışlık o. Eğer bir yerde yoğunluk bir ise iki yapıyoruz. İki ise dört yapıyoruz. Dört ise sekiz yapıyoruz. Bunun manası konut sayısı 2 katına çıkacak demektir. İstanbul nüfusunun iki katına çıkması problemleri 10 katına çıkması demektir" şeklinde konuştu.
Çanakkale depremi
Çanakkale'nin Ayvacık ilçesinde meydana gelen 5.3 büyüklüğündeki depremde Yukarıköy'de çok sayıda ev yıkıldı. 5 köyde hasara neden olan depremde 4 kişi yaralandı. Çanakkale'nin Ayvacık ilçesine bağlı Gülpınar yakınlarında saat 06.51'de yaşanan 5.3 büyüklüğündeki deprem bazı köylerde hasara neden oldu. Taşağıl, Tuzla, Yukarı, Çam ve Gülpınar köylerinde hasar oluştu. En fazla hasarın meydana geldiği Yuları köyde çok sayıda taş ev yıkıldı. Ayvacık Belediye Başkanı Mehmet Ünal Şahin, bölgede yaptığı incelemenin ardından "Çok sayıda evde hasar var. Çok şükür can kaybı yok. Bölgede depremler uzun süredir devam ediyordu. Diğer köylerimizde hasar yok ama 5 köyümüzde evlerde hasar var. Bazı hayvan damları da yıkıldı" dedi.
AFAD ve itfaiye ekipleri köyde çalışmalarını sürdürürken, vatandaşlar da yıkılan evlerden eşyalarını çıkarmaya çalışıyor. Deprem anında büyük korku yaşadığını belirten bir vatandaş, "Çok korktuk. Evlerde çok hasar var. Sabah çocukları okula göndermek için kalkmıştım. O sırada deprem oldu. Çok korktum hala korkuyorum" dedi.
Ege Denizi'ndeki deprem Midilli'de korkuya neden oldu
Midilli'nin 61 km kuzeybatısında, Edremit Körfez'inde, bu sabah yaşanan 5,3 büyüklüğündeki deprem ve 6 dakika sonra onu izleyen 2,2 büyüklüğündeki ikinci deprem komşu adayı sarstı ve halk arasında endişe yarattı. Şimdiye kadar ciddi hasarlar kaydedilmediyse de son 20 gün içinde aynı bölgede gerçekleşen 2 ile 4 şiddetindeki depremler Midilli halkının uykusunu kaçırttı.
Akdeniz'de 3.9 büyüklüğünde deprem
AKDENİZ'de Richter Ölçeği'ne göre 3.9 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) Deprem Dairesi Başkanlığı'nın verilerine göre Akdeniz'de Richter Ölçeği'ne göre, 3.9 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Antalya Manavgat İlçesi'nin 56.3 kilometre açığında saat 13.34'te kaydedilen deprem, 51.5 kilometre derinlikte meydana geldi. Deprem can veya mal kaybına neden olmadı
Elazığ'da 3.5 büyüklüğünde deprem
Elazığ'da Sivrice merkezli 3.5 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı Deprem Dairesi Başkanlığı'ndan alınan bilgiye göre, sabah saat 05.35 sıralarında Elazığ'ın Sivrice ilçesi merkezli 3.5 büyüklüğünde deprem meydana geldi.
Tatvan'da 3.5 büyüklüğünde deprem
Bitlis'in Tatvan ilçesine bağlı Sarıkum köyünde 3.5 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Kandilli Rasathenesinden alınan bilgilere göre, 18:27'de meydana gelen depremin büyükülğü 3.5 olarak ölçüldü. Tatvan ilçe merkezinden de hissedilen depremde can kaybı ve yaralanmanın olmadığı belirtildi. Öte yandan, meydana gelen deprem kısa süreli paniğe neden oldu.
Dünya doğal afetler ile sarsılıyor, gün geçmiyor ki televizyonlarda bir doğal afet haberine rastlamayalım. Depremler, sel felaketleri, kasırgalar, toprak kaymaları en sık duyduğumuz haberler arasında. Ülkemizde de bir çok doğal afet meydana geliyor. Bunların en başında da ‘’DEPREM’’ bulunuyor.
DEPREM; yer kabuğu içindeki kırılmalar nedeniyle ani olarak ortaya çıkantitreşimlerin dalgalar halinde yayılarak geçtikleri ortamları ve yer yüzeyini sarsması olayıdır. Başka bir ifade ile anlatacak olursak; üzerine bastığımız, binalar inşa ettiğimiz toprak yüzeyini yerinden oynatan hatta inşa edilen binalara ve içindeki biz insanlara zararlar verebilen bir doğa olayıdır.
Deprem herhangi bir yerde, herhangi bir zamanda olabilir. Yer küre de meydana gelen depremlerin görülme sıklığı, büyüklüğü ve verdiği zararlar göz önüne alındığında iki ana deprem kuşağından bahsedilebilir. Bunlardan ilki Büyük Okyanus’u çevreleyen ve özellikle Japonya üzerinde etkili olan PASİFİK DEPREM kuşağıdır. (Yeryüzünde gerçekleşen depremlerin % 81’i bu kuşakta meydana gelir.) İkincisi ise Türkiye’nin de içinde bulunduğu; Cebelitarık’tan, Endonezya’ya kadar uzanan AKDENİZ-HİMALAYA deprem kuşağıdır. ( Yeryüzünde gerçekleşen depremlerin % 17’si bu kuşakta meydana gelir.)
Ülkemizdeki bilim adamlarının; televizyonlara çıkıp devamlı bizlere depremle ile ilgili bilgiler verme sebebini biraz da olsa anladık sanırım. Ülkemiz ana deprem kuşaklarından birinin içinde ve bizler deprem konusunda donanımsal bilgilere sahip değiliz. Bu konuda ehil ağızların söylemlerine kulaklarımızı tıkamamalı, aksine daha dikkatle izlemeli, bize verilen bilgilerin hayati bilgiler olduğu gerçeğini kabul etmeliyiz.
Çoğu büyük ölçekli depremin kökeni ve yayılması LEVHA TEKTONİĞİ kuramıyla açıklanır.
Dünya yüzeyi kesintisiz gibi görünse de gerçekte dev bir yap-boz gibi birbirine geçmiş parçalardan oluşmaktadır. Levha adı verilen bu parçalar çok yavaş biçimde birbirlerine göre hareket ederler. Hareket halindeki bu levhaların arasında üç tür ilişki vardır. 1)YAKLAŞMA, 2)UZAKLAŞMA, 3)YAN YANA KAYMA.
Birbirine yaklaşan levha sınırına ‘’yıkıcı’’, birbirinden uzaklaşan levha sınırlarına da ‘’yapıcı’’ sınırlar denilmektedir. İşte en şiddetli depremler levhaların örtüşme bölgelerinde, levhalardan birinin diğerinin altına dalmasıyla oluşur.
Bunların çoğu; merkezi 300 km’den aşağıda olan derin odaklı depremlerdir. Levhaların ayrıldığı ya da birbirine sürtüştüğü bölgelerde de yüzeyden algılanabilen sismik dalgalar oluşabilir, bu tür oluşan depremler genellikle daha küçük şiddette meydana gelirler.
Levhalar nedeniyle oluşan depremlere TEKTONİK deprem de denir ve dünya’da oluşan depremlerin % 90’ı bu kategoriye girer. Ülkemizde gerçekleşen depremlerin çoğu bahsettiğimiz gibi Tektonik depremlerdir. Diğer bir deprem şekli ise VOLKANİK depremlerdir, volkanların püskürmesi sonucu oluşurlar.
Volkanik depremler yanardağlarla ilgili olduğundan yereldirler ve önemli zararlara neden olmazlar. İtalya ve Japonya’da oluşan depremlerin bir kısmı bu kategoride yer alır.
Bir başka deprem tipi de ÇÖKÜNTÜ depremlerdir, yeraltındaki mağara gibi boşlukların çökmesi sonucu oluşurlar. Volkanik depremler gibi, çöküntü depremler de yereldir ve fazla zarara sebebiyet vermezler.
Deprem nedir, deprem’e neler sebep olur, deprem çeşitleri nelerdir gibi sorulara cevaplar bulduktan sonra şimdi deprem’in tariflenebilmesi ve anlaşılabilmesi için hangi kavramlardan bahsedebiliriz ona bakalım.
Herhangi bir yerde deprem olduğunda bu depremin tariflenebilmesi ve anlaşılabilmesi için bazı DEPREM PARAMETRELERİ vardır. Bunlardan biri ‘’odak noktası’’dır.
Odak noktası: Yer içerisinde deprem enerjisinin ortaya çıktığı noktadır. Aynı zamanda iç merkez olarak ta isimlendirilir.
Dış merkez: Odak noktasına en yakın durumda olan yeryüzü noktasıdır, aynı zamanda depremden en fazla zarar gören ve depremi en kuvvetli hisseden bölgedir.
Odak derinliği: Depremde enerjinin açığa çıktığı noktanın yeryüzünden en kısa uzaklığı, depremin odak derinliği olarak adlandırılır. Depremler odak derinliklerine göre sınıflandırılabilirler. 0 – 60 km derinliğinde olan depremler SIĞ, 70 – 300 km derinde olan depremler ORTA DERİNLİKTE olan depremler, 300 km den daha derinde olan depremler ise DERİN depremler olarak sınıflandırılırlar.
Şiddet: Herhangi bir derinlikte meydana gelen depremin yeryüzünde hissedildiği bir noktadaki etkisinin ölçüsü olarak isimlendirilebilir. Depremin şiddeti, doğa, yapılar ve insanlar üzerindeki etkilerinin bir ölçüsüdür.
Magnitüd: Deprem sırasında açığa çıkan enerjinin bir ölçüsü olarak tanımlanmaktadır.
Bazen büyük deprem olmadan önce küçük sarsıntılar meydana gelir, bu küçük sarsıntılara ÖNCÜ DEPREM adını veririz.
Depremlerin nasıl oluştuğunu, deprem dalgalarının ne şekilde yayıldıklarını, ölçü aletleri ve yöntemlerini inceleyen bilim dalına SİSMOLOJİ olarak isimlendiririz. Deprem ölçen alete SİSMOGRAF, depremin şiddetini ölçen alete de RİCHTER ÖLÇEĞİ ismini veriyoruz.
BUGÜN 2 DEPREM DAHA OLMUŞTU
Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstütüsü’nden alınan bilgiye göre bugün saat 06.51’de merkez üssü Ayvacık Gülpınar Köyü açıkları Ege Denizi olan, Richter ölçeğine göre 5.5 büyüklüğünde deprem meydana geldi.
İkinci deprem 26 dakika sonra
İlk depremin ardından aynı noktada 4.2 büyüklüğünde ikinci bir sarsıntı daha oldu. 07.17'de meydana gelen deprem, bölgedeki korkuyu artırdı.
58 artçı sarsıntı
Çanakkale’nin dışında Muğla, Aydın, İzmir ve Bursa’da da hissedilen, yerin 6.1 kilometre derinliğinde meydana gelen depremin ardından, 10.31’e kadar 58 artçı sarsıntı oldu.
4 kişi yaralandı
Korku ve paniğe yolaçan depremde insanlar açık alanlara çıktı. Yıkıcı etki yapan deprem evlere zarar verdi, 4 kişi yaralandı.
Çok sayıda ev hasar gördü
Ayvacık Kaymakamı Hakan Hakyemez, "Yukarıköy 4 yaralı, 50’ye yakın hasarlı ev var. Diğer köylerden Çamköy’de 4 hasarlı ev, Babakale’de 1, Koyunevi’nde 1, Gülpınar’da 7, Kızılkeçeli’de 5, Tuzla’da 4, Balabanlı’da 2, Bademli’de 8 ve Ahmetçe’de 2 hasarlı ev" dedi.
Ege Denizi'nde 5.5 büyüklüğündeki depremin ardından 4.2 büyüklüğünde ikinci bir deprem daha yaşandı. Kandilli Rasathanesi'nden yapılan açıklamaya göre ise deprem Gülpınar açıklarında 5.5 şiddetinde gerçekleşti. Deprem Çanakkale ve Tekirdağ'da da hissedildi.
Türkiye'deki son depremler! Büyük deprem geliyor!
Son depremler! Son günlerde Türkiye'de depremler giderek artıyor. Çanakkale, Ege Denizi, Akdeniz, Malatya, Elazığ, Düzce,Kahramanmaraş, Bitlis'te meydana gelen depremler vatandaşlara korku dolu anlar yaşattı. Ülkemizde meydana gelen son depremlerde can kaybı olmazken ev ve iş yerlerinden hasarlar görüldü. Giderek artan depremler sonrası Türkiye'de büyük bir deprem mi olacak? sorusu merak konusu oluyor. İşte ayrıntılar...
Son depremler haberimizde. Ülkemizde Marmara, Ege, Güney ve Doğu Anadolu bölgelerinde depremler meydana geliyor. Giderek artan depremler vatandaşları tedirgin ediyor. 17 Ağustos 1999 depremini üzerinden yıllar geçmesine rağmen depremin izleri hala sürüyor. Binlerce insanın hayatını kaybettiği ve binlerce insanın yaralandığı o 1999 depremi sonrası yetkililerden büyük bir depremin beklendiği açıklamalarıyla vatandaşların tedirginliği giderek arttı. Son bir haftada meydana gelen depremler ile ilgili ayrıntıları bu haberimizde sizlere sunduk. Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki önümüzdeki günlerde büyük bir depremin olacağını belirtti. İşte son depremler ve Özhaseki'den büyük depremle ilgili açıklamalar...
Çanakkale'de yine deprem
Bugün saat 13.58'de merkez üssü Ayvacık açıkları olan Richter ölçeğine göre 5.0 büyüklüğünde bir deprem daha meydana geldi. Bu deprem de İzmir dahil çevredeki bir çok kentte hissedildi. AFAD ise bu depremin 5.3 büyüklüğünde olduğunu açıkladı.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, “2018 yılından itibaren her yıl Türkiye'de en az 500 bin konutu değiştirmeyi, dönüştürmeyi düşünüyoruz. Bunun yarısı İstanbul'da olacak. 250 bini İstanbul'da 250 bini Anadolu'da olacak" dedi.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki '2016 Yılı Değerlendirme Toplantısı'nda basın mensuplarıyla bir araya gelerek açıklamalarda bulundu. Basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Bakan Özhaseki Türkiye'de en az 500 bin konutun değiştirilmesi planlandığını söyledi.
"2018'den itibaren 500 bin konutu yenileyip dönüştüreceğiz"
Bakan Özhaseki, önümüzdeki 15 yıl içerisinde tüm Türkiye'de riskli olarak gördükleri 7 buçuk milyon civarındaki yapıyı 2018'den itibaren dönüştürmeyi hedeflediklerini belirtti. Bakan Özhaseki, “Şura sonuçlarını yasalarla şekillendireceğiz. Çok hızlı bir biçimde kentsel dönüşüme gireceğiz. Okun yaydan çıkmadan önceki gerilme anı gibi 2017 bizim için. Hızla başlayabilir bu sene ama hata yapmak istemiyoruz. 2018 yılından itibaren de nasip olursa her yıl Türkiye'de en az 500 bin konutu değiştirmeyi, dönüştürmeyi düşünüyoruz. Bunu yarısı İstanbul'da olacak 250 bini İstanbul'da 250 bini Anadolu'da olacak" şeklinde konuştu.
Belediyelere kentsel dönüşüm desteği
Kentsel dönüşümle ilgili Belediyelere finans desteği sağlayacaklarını belirten Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki sözlerini şöyle sürdürdü: “Bakanlık olarak bu yıl içerisinde yapacağımız çalışmalarla belediyelerin finansman sorununu çözeceğiz. İddialı söylüyorum biraz sıfır faizli gibi büyük krediler açacağız. Dönüşümlerde ellerini rahatlatmak için. Bakanlık olarak paranın faizine katlanacağız. Gerektiği kadar belediyelerimize finans desteği sağlayacağız. Bakanlarımızın önceden hibe yaparlardı, hayır yapmıyoruz bundan sonra bundan da vazgeçtik. Benim iki dudağımın arasında hibe olmaz. Böyle bir yetkiyi kullanamam ben. İstanbul'un kentsel dönüşümünde finans sorunu yaşayan belediyelerimize büyük paralar temin edip. Onların faizlerini karşılayacağım".
Her bir problemi tek tek çözdük
Fikirtepe'de süren kentsel dönüşüm hakkında da açıklamalarda bulunan Bakan Özhaseki, İstanbul İl Müdürlüğü olarak sorunun tek tek ve ada ada çözümü için bir çalışma başlatıklarını söyledi. Bakan Özhaseki, “Bu pazar günü 13 adada temel atıyoruz. 2 adanın da yıkımına başlıyoruz. Ada bazında başladığımızda her bir problemi tek tek çözdük. Müteahhitleri anlaştırdık, vatandaşlarla anlaştık. İflas eden müteahhitlere ortak olduk. Kiptaş ve İller Bankası ortaklığıyla orada çözüm ortağı olduk. Bu pazar günü 13 adada temel atıyoruz. 2 adanın da yıkımına başlıyoruz. Yani 15 adada işe başlıyoruz. 15 adada 9 bin 189 konut, 571 işyeri, 509 ofis var. Pazar günü bağımsız 10 bin 269 bağımsız biriminin temelini atıyoruz. Fikirtepe'de ekonomik büyüklük olarak 35 bin konut yapılacak ve 18 milyar dolarlık bir hacim var" ifadelerini kullandı.
“2030 yılına kadar İstanbul'da büyük bir deprem olabilir"
Ülkemizdeki deprem gerçekliği konusuna da değinen Bakan Özhaseki, Türkiye'nin yüzde 42'sinin deprem kuşağında olduğunun bilinmesi gerektiğini ve bu gerçekliğin hiçbir zaman aklımızdan çıkarmamamız gerektiğine vurgu yaptı. Son yüz yıl içerisinde 6 şiddeti ve üzerinde tam 56 deprem olduğunu söyleyen Bakan Özhaseki, Bilim adamlarının genel olarak İstanbul özelinde genel olarak benzer fikirlere sahip olduklarına dikkat çekti. Özhaseki, “Bizim bu bütün bilim adamlarının çalışmalarından oluşturduğumuz dosya da incelediğimizde karşımıza çıkan bir gerçeklik var. Özellikle İTÜ 'den bir hocamızın çalışması neticesinde ki bu çalışma tarihsel depremler ve faylar arasında ki uyumu inceliyor.Ortak görüşte şu 2030 yılına kadar İstanbul'da büyük bir deprem olabilir. 2030 yılına kadar biraz sonra da olabilir, 1 sene sonra da olabilir, 2030 yılında da olabilir.Peki şiddeti ne olacak? 7 şiddetinde olacak diyorlar. Peki büyün bunları söylemek bir kötülük mü? Bir şom ağızlılık mı? Değil arkadaşlar acı gerçeği söylemeliyiz. Bunları örterek kapatamayız. Yanlış yapılanların olduğunu dile getiren bakan Yoğunluk arttırarak devam ediyoruz. İstanbul'daki en büyük yanlışlık o. Eğer bir yerde yoğunluk bir ise iki yapıyoruz. İki ise dört yapıyoruz. Dört ise sekiz yapıyoruz. Bunun manası konut sayısı 2 katına çıkacak demektir. İstanbul nüfusunun iki katına çıkması problemleri 10 katına çıkması demektir" şeklinde konuştu.
Çanakkale depremi
Çanakkale'nin Ayvacık ilçesinde meydana gelen 5.3 büyüklüğündeki depremde Yukarıköy'de çok sayıda ev yıkıldı. 5 köyde hasara neden olan depremde 4 kişi yaralandı. Çanakkale'nin Ayvacık ilçesine bağlı Gülpınar yakınlarında saat 06.51'de yaşanan 5.3 büyüklüğündeki deprem bazı köylerde hasara neden oldu. Taşağıl, Tuzla, Yukarı, Çam ve Gülpınar köylerinde hasar oluştu. En fazla hasarın meydana geldiği Yuları köyde çok sayıda taş ev yıkıldı. Ayvacık Belediye Başkanı Mehmet Ünal Şahin, bölgede yaptığı incelemenin ardından "Çok sayıda evde hasar var. Çok şükür can kaybı yok. Bölgede depremler uzun süredir devam ediyordu. Diğer köylerimizde hasar yok ama 5 köyümüzde evlerde hasar var. Bazı hayvan damları da yıkıldı" dedi.
AFAD ve itfaiye ekipleri köyde çalışmalarını sürdürürken, vatandaşlar da yıkılan evlerden eşyalarını çıkarmaya çalışıyor. Deprem anında büyük korku yaşadığını belirten bir vatandaş, "Çok korktuk. Evlerde çok hasar var. Sabah çocukları okula göndermek için kalkmıştım. O sırada deprem oldu. Çok korktum hala korkuyorum" dedi.
Ege Denizi'ndeki deprem Midilli'de korkuya neden oldu
Midilli'nin 61 km kuzeybatısında, Edremit Körfez'inde, bu sabah yaşanan 5,3 büyüklüğündeki deprem ve 6 dakika sonra onu izleyen 2,2 büyüklüğündeki ikinci deprem komşu adayı sarstı ve halk arasında endişe yarattı. Şimdiye kadar ciddi hasarlar kaydedilmediyse de son 20 gün içinde aynı bölgede gerçekleşen 2 ile 4 şiddetindeki depremler Midilli halkının uykusunu kaçırttı.
Akdeniz'de 3.9 büyüklüğünde deprem
AKDENİZ'de Richter Ölçeği'ne göre 3.9 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) Deprem Dairesi Başkanlığı'nın verilerine göre Akdeniz'de Richter Ölçeği'ne göre, 3.9 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Antalya Manavgat İlçesi'nin 56.3 kilometre açığında saat 13.34'te kaydedilen deprem, 51.5 kilometre derinlikte meydana geldi. Deprem can veya mal kaybına neden olmadı
Elazığ'da 3.5 büyüklüğünde deprem
Elazığ'da Sivrice merkezli 3.5 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı Deprem Dairesi Başkanlığı'ndan alınan bilgiye göre, sabah saat 05.35 sıralarında Elazığ'ın Sivrice ilçesi merkezli 3.5 büyüklüğünde deprem meydana geldi.
Tatvan'da 3.5 büyüklüğünde deprem
Bitlis'in Tatvan ilçesine bağlı Sarıkum köyünde 3.5 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Kandilli Rasathenesinden alınan bilgilere göre, 18:27'de meydana gelen depremin büyükülğü 3.5 olarak ölçüldü. Tatvan ilçe merkezinden de hissedilen depremde can kaybı ve yaralanmanın olmadığı belirtildi. Öte yandan, meydana gelen deprem kısa süreli paniğe neden oldu.
DEPREM NEDİR? NASIL OLUŞUR? DEPREM ÇEŞİTLERİ NELERDİR ?
Dünya doğal afetler ile sarsılıyor, gün geçmiyor ki televizyonlarda bir doğal afet haberine rastlamayalım. Depremler, sel felaketleri, kasırgalar, toprak kaymaları en sık duyduğumuz haberler arasında. Ülkemizde de bir çok doğal afet meydana geliyor. Bunların en başında da ‘’DEPREM’’ bulunuyor.
DEPREM; yer kabuğu içindeki kırılmalar nedeniyle ani olarak ortaya çıkantitreşimlerin dalgalar halinde yayılarak geçtikleri ortamları ve yer yüzeyini sarsması olayıdır. Başka bir ifade ile anlatacak olursak; üzerine bastığımız, binalar inşa ettiğimiz toprak yüzeyini yerinden oynatan hatta inşa edilen binalara ve içindeki biz insanlara zararlar verebilen bir doğa olayıdır.
Deprem herhangi bir yerde, herhangi bir zamanda olabilir. Yer küre de meydana gelen depremlerin görülme sıklığı, büyüklüğü ve verdiği zararlar göz önüne alındığında iki ana deprem kuşağından bahsedilebilir. Bunlardan ilki Büyük Okyanus’u çevreleyen ve özellikle Japonya üzerinde etkili olan PASİFİK DEPREM kuşağıdır. (Yeryüzünde gerçekleşen depremlerin % 81’i bu kuşakta meydana gelir.) İkincisi ise Türkiye’nin de içinde bulunduğu; Cebelitarık’tan, Endonezya’ya kadar uzanan AKDENİZ-HİMALAYA deprem kuşağıdır. ( Yeryüzünde gerçekleşen depremlerin % 17’si bu kuşakta meydana gelir.)
Ülkemizdeki bilim adamlarının; televizyonlara çıkıp devamlı bizlere depremle ile ilgili bilgiler verme sebebini biraz da olsa anladık sanırım. Ülkemiz ana deprem kuşaklarından birinin içinde ve bizler deprem konusunda donanımsal bilgilere sahip değiliz. Bu konuda ehil ağızların söylemlerine kulaklarımızı tıkamamalı, aksine daha dikkatle izlemeli, bize verilen bilgilerin hayati bilgiler olduğu gerçeğini kabul etmeliyiz.
Çoğu büyük ölçekli depremin kökeni ve yayılması LEVHA TEKTONİĞİ kuramıyla açıklanır.
Dünya yüzeyi kesintisiz gibi görünse de gerçekte dev bir yap-boz gibi birbirine geçmiş parçalardan oluşmaktadır. Levha adı verilen bu parçalar çok yavaş biçimde birbirlerine göre hareket ederler. Hareket halindeki bu levhaların arasında üç tür ilişki vardır. 1)YAKLAŞMA, 2)UZAKLAŞMA, 3)YAN YANA KAYMA.
Birbirine yaklaşan levha sınırına ‘’yıkıcı’’, birbirinden uzaklaşan levha sınırlarına da ‘’yapıcı’’ sınırlar denilmektedir. İşte en şiddetli depremler levhaların örtüşme bölgelerinde, levhalardan birinin diğerinin altına dalmasıyla oluşur.
Bunların çoğu; merkezi 300 km’den aşağıda olan derin odaklı depremlerdir. Levhaların ayrıldığı ya da birbirine sürtüştüğü bölgelerde de yüzeyden algılanabilen sismik dalgalar oluşabilir, bu tür oluşan depremler genellikle daha küçük şiddette meydana gelirler.
Levhalar nedeniyle oluşan depremlere TEKTONİK deprem de denir ve dünya’da oluşan depremlerin % 90’ı bu kategoriye girer. Ülkemizde gerçekleşen depremlerin çoğu bahsettiğimiz gibi Tektonik depremlerdir. Diğer bir deprem şekli ise VOLKANİK depremlerdir, volkanların püskürmesi sonucu oluşurlar.
Volkanik depremler yanardağlarla ilgili olduğundan yereldirler ve önemli zararlara neden olmazlar. İtalya ve Japonya’da oluşan depremlerin bir kısmı bu kategoride yer alır.
Bir başka deprem tipi de ÇÖKÜNTÜ depremlerdir, yeraltındaki mağara gibi boşlukların çökmesi sonucu oluşurlar. Volkanik depremler gibi, çöküntü depremler de yereldir ve fazla zarara sebebiyet vermezler.
Deprem nedir, deprem’e neler sebep olur, deprem çeşitleri nelerdir gibi sorulara cevaplar bulduktan sonra şimdi deprem’in tariflenebilmesi ve anlaşılabilmesi için hangi kavramlardan bahsedebiliriz ona bakalım.
Herhangi bir yerde deprem olduğunda bu depremin tariflenebilmesi ve anlaşılabilmesi için bazı DEPREM PARAMETRELERİ vardır. Bunlardan biri ‘’odak noktası’’dır.
Odak noktası: Yer içerisinde deprem enerjisinin ortaya çıktığı noktadır. Aynı zamanda iç merkez olarak ta isimlendirilir.
Dış merkez: Odak noktasına en yakın durumda olan yeryüzü noktasıdır, aynı zamanda depremden en fazla zarar gören ve depremi en kuvvetli hisseden bölgedir.
Odak derinliği: Depremde enerjinin açığa çıktığı noktanın yeryüzünden en kısa uzaklığı, depremin odak derinliği olarak adlandırılır. Depremler odak derinliklerine göre sınıflandırılabilirler. 0 – 60 km derinliğinde olan depremler SIĞ, 70 – 300 km derinde olan depremler ORTA DERİNLİKTE olan depremler, 300 km den daha derinde olan depremler ise DERİN depremler olarak sınıflandırılırlar.
Şiddet: Herhangi bir derinlikte meydana gelen depremin yeryüzünde hissedildiği bir noktadaki etkisinin ölçüsü olarak isimlendirilebilir. Depremin şiddeti, doğa, yapılar ve insanlar üzerindeki etkilerinin bir ölçüsüdür.
Magnitüd: Deprem sırasında açığa çıkan enerjinin bir ölçüsü olarak tanımlanmaktadır.
Bazen büyük deprem olmadan önce küçük sarsıntılar meydana gelir, bu küçük sarsıntılara ÖNCÜ DEPREM adını veririz.
Depremlerin nasıl oluştuğunu, deprem dalgalarının ne şekilde yayıldıklarını, ölçü aletleri ve yöntemlerini inceleyen bilim dalına SİSMOLOJİ olarak isimlendiririz. Deprem ölçen alete SİSMOGRAF, depremin şiddetini ölçen alete de RİCHTER ÖLÇEĞİ ismini veriyoruz.
Yaşam