Van'a Turizm Desteği Şart!

Türkiye’nin önemli turizm merkezlerinden bir tanesi olan Van, Avrupa’yı Orta Doğu’ya bağlayan kapı unvanıyla büyük bir zenginliğe ve değere sahip. Turizm anlamında her geçen gün turist sayısı artan Van’da konaklama sayısı ve kalma süresinin de uzatılması gerekiyor. Bu anlamda devletin vereceği destekler büyük önem taşıyor.

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak tarafından açıklanan 2020-2022 dönemine ilişkin Yeni Ekonomi Programı (YEP) kapsamında hükümet, cari işlemler dengesinin sağlanması amacıyla turizm alanında bir dizi politika ve tedbir belirledi. Buna göre, turizmde sezon süresini uzatacak ve kişi başı harcama tutarını artıracak 2023 Türkiye Turizm Stratejisi hayata geçirilecek. Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı, sektörün öncelikleri doğrultusunda tanıtım, pazarlama ve sektörün hizmet kalitesini artırıcı faaliyetleri ve turizm yatırımlarını destekleyecek. Yapılacak olan destekler öncesi gözler Van’a çevrildi. Özellikle İran pazarından ciddi anlamda pay alan Van’da konaklama ve turistin daha fazla kalması adına devletin vereceği destek büyük önem taşıyor. Konaklama ve kalma sürelerinin yanı sıra Van’dan Türkiye’nin birçok iline yapılan uçak seferlerinde meydana gelen düşüşünde artırılması gerekiyor.

Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Yönetim Kurulu Başkanı Firuz Bağlıkaya, Yeni Ekonomi Programı'na (YEP) ilişkin, "Kamu yatırımlarında öncelik verilecek alanlar arasında turizme vurgu yapılması, devletimizin turizmi stratejik önemde bir sektör olarak gördüğünün açık bir göstergesi niteliğinde. Burada, turizm sektöründe pazarlamanın ana ayağı olarak ülkemize turist getiren biz seyahat acentalarına da önemli görevler düşmekte." dedi.

Sürdürülebilir turizm anlayışı çerçevesinde farklı turizm çeşitlerine olanak sağlayan, bütüncül planlama ve tahsise imkan veren yeni kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgeleri tespit ve ilan edilecek. Sağlık turizminin geliştirilmesi için projeler hayata geçirilecek. Yapılacak Türkiye Algı ve Pazar Araştırması'nın sonuçları dikkate alınarak ülkelerdeki nitelikli ziyaretçi kitlesine yönelik odaklı ve özelleştirilmiş pazarlama ve tanıtım stratejileri uygulanacak. Kültür ve sanat endüstrileri güçlendirilerek Türkiye, önemli bir film çekim merkezi ve dizi/film ihracatçısı haline getirilecek. Ana kaynak pazarı olan ülkelerin seçilmiş şehirlerinden konaklama kapasitesinin yüksek olduğu turistik bölgelere başlatılan doğrudan tarifeli uçuş seferleri ve düzenlenen bölge sayısı artırılacak.

"TURİZME VERİLEN ÖNEMİ GÖSTERİYOR"

TÜRSAB Yönetim Kurulu Başkanı Firuz Bağlıkaya, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak tarafından açıklanan 2020-2022 dönemine ilişkin YEP kapsamında turizm sektörüne geniş bir şekilde yer ayrılmasının devletin turizme verdiği önemi gösterdiğini kaydetti. Açıklanan programda, turizm kaynaklı gelirlerin artmasının cari işlemlere katkısına vurgu yapıldığını ve turizm gelirlerindeki artışla birlikte cari işlemler dengesinde Cumhuriyet tarihinin en iyi seviyelerine ulaşıldığına dikkat çekildiğini ifade eden Bağlıkaya, "Kamu yatırımlarında öncelik verilecek alanlar arasında turizme vurgu yapılması, devletimizin turizmi stratejik önemde bir sektör olarak gördüğünün de açık bir göstergesi niteliğinde. Burada, turizm sektöründe pazarlamanın ana ayağı olarak ülkemize turist getiren biz seyahat acentalarına da önemli görevler düşmekte." şeklinde konuştu.

BAĞLIKAYA: BEKLENTİMİZ GELİRLERİN ARTMASI

Bağlıkaya, YEP'te 2020 yılına ilişkin olarak açıklanan hizmet sektörü büyüme beklentisinin, yüzde 5,2 seviyesinde olurken, bu büyüme beklentisinin en önemli dayanağını turizm gelirlerindeki artış eğiliminin oluşturduğunu aktararak, şunları kaydetti: "Programda, 2023 stratejisi çerçevesinde sezonu uzatacak ve kişi başı turizm gelirini arttıracak bir sürecin başladığı da dile getiriliyor. Bizim de TÜRSAB olarak beklentimiz, turizm gelirlerinin önümüzdeki süreçte artması yönündedir. Bu amaçla, öncelikle Turizmi Teşvik Kanunu'nda sektöre yönelik teşvikler düzenlenmeli, özellikle, kongre, golf, spor turizmi başta olmak üzere yeni teşvik programları oluşturulmalıdır. YEP'te sürdürülebilir turizm anlayışını öne çıkartacak, farklı turizm çeşitlerine olanak sağlayacak bütüncül planlama ve tahsise imkan veren yeni kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgelerinin tespit ve ilan edilecek olmasını da çok olumlu buluyoruz. TÜRSAB olarak biz de sürdürülebilir turizme büyük önem veriyoruz. Bu çerçevede UNDP ile geçtiğimiz günlerde bir iş birliği protokolü imzalamış ve seyahat acentalarının sürdürülebilir turizm konusunda kendilerini geliştirmelerine olanak sağlayacak adımlar atıyoruz."

“EYLEM PLANLARI YAPILMALIDIR”

Firuz Bağlıkaya, YEP'te, TÜRSAB olarak üzerinde ısrarla durdukları bir konu olan sağlık turizmine vurgu yapılmasını da çok isabetli bir karar olarak gördüklerini ifade ederek, "TÜRSAB olarak sağlık turizmine verdiğimiz önemi Afyonkarahisar’da düzenlediğimiz Sağlık Turizmi Çalıştayı ile ortaya koymuştuk. Bununla birlikte Sağlık Turizmi İhtisas Başkanlığımızın da bu alandaki gelişim için önemli çalışmaları devam ediyor. Sağlık turizmi ile ilgili olarak hedef pazarlarda, workshop, info gezileri, fuarlara katılım gibi konularda kısa, orta ve uzun vade eylem planları yapılmalıdır." Dedi.

BAĞLIKAYA: SEFERLERDE AZALMA VAR

YEP'in gastronomi, inanç, kültür, eko turizm, eğitim, spor turizmi gibi alternatif turizm çeşitlerindeki gelişim hedefinin de Türkiye'nin turizm gelirlerini artırmak noktasında önem taşıdığını ancak bu konularda atılması gereken adımlar ve yapılacak işlerin sektör paydaşlarının da görüşleri alınarak bir takvim içerisinde yürütülmesi gerektiğini vurgulayan Bağlıkaya, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ulaştırma altyapısının güçlendirilmesi noktasında, Antalya ve Gazipaşa Havalimanlarının kapasitelerinin arttırılacak olması da çok önemli bir adım niteliğinde. YEP'te Sabiha Gökçen Havalimanı'na yapılan ek pistin devreye girmesine atıf yapılmasını da İstanbul turizminin gelişimi açısından önemli buluyoruz. Ancak birçok ilden İstanbul'a olan uçak seferlerinde ciddi azalmalar yaşanmaktadır. Vatandaşlarımız, uçak ile seyahat etme alışkanlığı edindi ama sefer sayıları maalesef 3'te bire düştü. Hava yolu şirketlerinin yurt içi uçuşları azaltarak yurt dışı uçuşlarını artırmaları, iç turizm hareketini kısıtlar bir hal aldı. Turizmin her bölgeye yayılması ve bölgesel kalkınmaya katkı sağlanması açısından bu konuda acil önlemler alınması büyük önem taşımaktadır."

“KALİFİYE PERSONELE İHTİYAÇ VAR”

TÜRSAB Yönetim Kurulu Başkanı Bağlıkaya, turizme nitelikli istihdam sağlanması amacıyla ortaya konulan iradeyi de olumlu karşıladıklarını ifade ederek, bu çerçevede turizm meslek liselerinde İngilizce ve Rusçanın zorunlu eğitim dili olmasının yanı sıra Çince, Almanca, Arapça ve Fransızca dillerinin de seçmeli ders olarak okutulmasına ilişkin planın, sektörün ihtiyaç duyduğu nitelikli personel konusunda önemli bir katkı sağlayacağını söyledi. TÜRSAB olarak, turizm sektörünün kalifiye personel ihtiyacını göz önünde bulundurarak Turizm Akademisi’ni kurduklarını anımsatan Bağlıkaya, bu alandaki bir diğer önemli çalışmayı TÜRSAB, Turist Rehberleri Birliği iş birliğinde hayata geçireceklerini bildirdi.

ZİYARETÇİLERİN YÜZDE 74’Ü AVRUPA’DAN

Bağlıkaya, bu çerçevede nadir dillerdeki rehber sayısını arttırmaya yönelik bir çalışma gerçekleştireceklerini vurgulayarak, "Bu çalışma kapsamında üniversitelerde nadir dillerde eğitim alan rehberlik öğrencilerinin sayısının arttırılmasını teşvik etmek için söz konusu dillerde eğitim gören üniversite öğrencilerine burs verilmesini planlamış durumdayız." dedi. Pazar çeşitlendirilmesi hedefi kapsamında Çin, Hindistan, Güney Kore ve Japonya'dan Türkiye'ye gelen ziyaretçi sayısının arttırılması hedefinin uzun vadede yarar sağlayacağını dile getiren Bağlıkaya, "Bununla birlikte ana pazarımızın Avrupa ülkeleri olduğu gerçeğini ise göz ardı etmemeliyiz. Dünyada seyahat eden her 5 kişiden 4’ü kendi bulunduğu kıta içinde seyahat etmektedir. Ülkemize gelen ziyaretçilerin yüzde 74’ünü Avrupa, Rusya ve BDT ülkelerinden gelen misafirler oluşturuyor. Dolayısıyla ana pazarlarımızdaki tanıtım ve pazarlama çalışmalarını aksatmadan pazar çeşitlendirmesi yaklaşımını hayata geçirmemiz önem arz ediyor." şeklinde konuştu.

“GÖZ ARDI EDİLMEMELİDİR”

Firuz Bağlıkaya, Türkiye'ye gelen misafirlerin geceleme süresini uzatmak ve turizm gelirlerini arttırmak noktasında, kültür, sanat, eğlence, festival, kongre, spor, macera, doğa ve alışveriş gibi birçok turizm çeşidini barındıran bütüncül olarak planlanmış turizm destinasyonlarının oluşturulması yaklaşımını faydalı bulduklarını söyledi. Festival ve etkinlik organizasyonlarının yıllık takvimlerinin turizm sektörü paydaşlarının da görüşleri alınarak oluşturulmasının, sezonun uzatılması ve başarılı bir planlama yapılması açısından önem taşıdığını vurgulayan Bağlıkaya, "Dünya turistik seyahatlerin yüzde 80'i halen tur operatörleri tarafından gerçekleştirilen paket turlarla gerçekleştiriliyor. Ülkemize gelen yabancı turistlerin paket turlarla geldiği gerçeği kesinlikle göz ardı edilmemelidir." dedi.

Bağlıkaya, 2023 turizm hedeflerine ulaşmak için tur operatörlerinin pazarlama çalışmalarının desteklenmesi, mevzuattan doğan sıkıntıların ivedi olarak giderilmesi, Kültür ve Turizm Bakanlığında bekleyen Seyahat Acentaları Birlik Yasası'nın acilen çıkartılması gerektiğini vurgulayarak, tanıtım ve pazarlama planlarının rakip ülke örneklerinde olduğu gibi turizm sektörünün talepleri ve görüşleri dikkate alınarak bu minvalde hazırlanmasının büyük önem taşıdığını vurguladı.

YENİ DOĞU GAZETESİ: AYCAN DOĞMAZ