Türk Eğitim-Sen’den şiddete ‘hayır’
Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yapılan öğretmen atamalarına ilişkin açıklamada bulunan Türk Eğitim-Sen Van Şube Başkanı Kutbettin Yıldız, “Milli Eğitim Bakanlığı şubat ayında 20 bin öğretmenin atanacağı yönünde açıklama yapmıştı. Türk Eğitim-Sen olarak öteden beri öğretmen açığı kadar atamanın yapılması gerektiğini söylüyoruz. Bunun sebebi 20 bin öğretmen ataması yapıldığı zaman zaten her yıl ortalama 20 ila 30 bin arasında öğretmenimiz çeşitli sebepten dolayı kurumdan ayrılıyor ya da emekli oluyor. Bu zaten normal bir açık meydana getiriyor. Ayrıca yine Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yurt genelin yaklaşık 89 bin öğretmen açığının olduğu açıklanmıştı. Her yıl 20 bin öğretmenin çeşitli sebeplerden dolayı kurumdan ayrılmasını da göz önünde bulundurursak bu açık yaklaşık 109 bine tekabül ediyor. Hiç değilse Türkiye’de eğitim öğretimin rahat bir şekilde yapılabilmesi için 100 bin öğretmenin atanmasını talep ediyoruz. Bu, eğitim öğretimde öğrencinin öğretmen görmesini sağlayacak, bunun yanında atama bekleyen binlerce öğretmenin iş, aş sahibi olmasına vesile olacaktır. Yani milli eğitim öğretmene kavuşacak, öğretmen kardeşlerimiz de mesleklerine kavuşmuş olarak ailelerine bir ekmek kapısı bulmuş olacaklardır. Biz bunun mutlaka şubat döneminde yapılmasını talep ediyoruz” dedi.
Öğretmen atamasının bütçeye bağlı olmadığını da ifade eden Yıldız, “Bir insan için sağlık ne kadar önemliyse, bir insanın adaletten faydalanması ne kadar doğru ise, eğitim hakkından da mahrum edilmemesi o kadar elzemdir. Çünkü bu şekilde çocuklarımız öğretmensiz kalıyor. Dolayısıyla eğitime harcanacak paranın hesabı yapılmaz. Bu hesabı yapan insanların da bunu dikkate alması lazım” ifadelerini kullandı.
SON ZAMANLARDA EĞİTİMDE YAŞANAN ŞİDDETE DE DEĞİNEN YILDIZ, SÖZLERİNİ ŞÖYLE SÜRDÜRDÜ:
“Öğretmenlerimize karşı yapılan şiddet ne kadar yanlış ise öğretmenler tarafından öğrencilere yapılan şiddette o kadar yanlıştır. Ama maalesef eğitim camiası içinde de akli dengesi bozuk, cibilliyeti bozuk insanlar çıkabiliyor. Bir felsefe öğretmeni beden eğitimi dersine çıkıyor. Kız çocukları sırf eşofman giydi diye onlara zina yapmış gözüyle bakıyor. Yine bir bayan öğretmen öğrencinin saçını tutarak, diz çöktürerek diğer öğrenciler önünde onur kırıcı davranışta bulunup onu dövmesi, diğer taraftan bir yurt çalışanının 9 erkek öğrenciye tecavüz etmesi ve bu insanlık dışı eylemini de sanki marifetmiş gibi rahatlıkla anlatabiliyor. Biz öğretmen şiddetine de öğrenci şiddetine de, şiddetin her türlüsüne de karşıyız. Bu tür çirkin hareketlerde bulunan, öğrencisine kötü gözle bakan öğretmenlerin derhal meslek dışına çıkarılmasını istiyoruz ki, eğitim camiasına bir daha bu tür lekeler bulaştırmasınlar.”