Miniklerden sebze yetiştiriciliği
Şefkat Anaokulu Müdürü İbrahim Akkoyun ve öğretmenlerin farklı bir konseptle yaptığı peyzaj çalışmasının ardından minik öğrencilere sebze ekebilecekleri bir yer ayrıldı. Bahçede ayrılan alana öğrencilerin mart ayı sonunda ektikleri tohum, okulların açılmasıyla ürün vermeye başladı. Traktör tekerinden özel olarak yaptırılan havuzda su alan öğrenciler, şarkılar eşliğinde sebzeleri sularken, okulların açılmasıyla olgunlaşan ürünlerle karşılaştılar. Yapılaşmanın hızla arttığı kentte beton yığınları içinde bitkilerin olgunlaşma sürecini göremeyen öğrenciler; kabaktan patlıcana, biberden fasulyeye, lahanadan domatese ve bamyaya kadar birçok sebze elde etmenin sevincini yaşıyor.
Çocukların toprakla bütünleşeceği bir ortam oluşturma çabasında olduklarını söyleyen Şefkat Anaokulu Müdürü İbrahim Akkoyun, “İmkânımız dâhilinde çocuklara iyi bir ortam oluşturmaya çalıştık. Peyzaj çalışması yaptık. Peyzaj çalışmasında çocukların ekip biçeceği alanlar oluşturduk. Onun haricinde satranç alanı oluşturduk. Çocuklarla satranç çalışması yapıyoruz. Halk oyunları çalışmamız var” dedi.
“ÇOCUKLAR OKULA BAĞLANDI”
Amaçlarının minik öğrencileri okula bağlamak olduğuna dikkat çeken Akkoyun, okul bahçesinde oluşturdukları şemsiye ve peyzaj çalışmasından sonra çocukların daha çok okula bağlandığını söyledi. Akkoyun, “Eve giren sebze ve meyvelerin nasıl yetiştiğini çocuklar bu beton içerisinde göremiyor. Televizyonlarda veya videolardan izliyor. Çocuklar bunu birebir yaptığı zaman daha çok okula bağlanıyor. Okula daha isteyerek geliyorlar. Şemsiye yapmamızın amaçlarından biri de budur. Bu çocukların hoşuna gidiyor. Tohumlanmasından, ürünlerin alınmasına kadar çocuklarla birlikte yaptık. İşe tohum tanıtımından başladık. Çocukların kendileri tohumları alıp ektiler. Filizlenmeyi gördükten sonra çocuklar daha şevkle her gün öğretmenini zorlayarak bitkileri suladığına şahit olduk” diye konuştu.
“BİREBİR İŞİN İÇİNDE OLAN ÇOCUKLARIN ANLAMASI VE ÖĞRENMESİ DAHA KOLAYDIR”
Çocuklarda eksik bırakılan yanları çeşitli projelerle tamamlamaya çalıştıklarını ifade eden okul öğretmenlerinden Mehmet Şirin Dalhan ise, “Çocuklarda bir doğa bilinci oluşturma, doğa sevgisini aşılamaya yönelik etkinlikler yapıyoruz. Çocukların doğayı tanıması, doğanın nasıl işlediğini, canlandığını ve nihayetinde sonbahar mevsiminde nasıl yaprakların sarardığını bire bir gözlemlemesi için bir alan oluşturmaya çalıştık. Eğitim modellerinin arasında yaparak öğrenme vardır. Birebir işin içinde olan çocukların anlaması ve öğrenmesi daha kolaydır. Bu öğrenme modeliyle hareket ettiğimizde, çocuğun dokuma etkisinin yaşaması gerekiyor. Sularken, suyu hissetmesi, suyun bitkiyle temasını görmesi, bitkinin gelişim sürecini görmesi çocuktaki algıyı geliştirecektir. Bu algı sonunda da amaçladığımız doğa bilincine ulaşacaktır” şeklinde konuştu.
