Başkan Aslan: Van’a yatırım yapacak hiçbir insan pişman olmayacak
2015 yılından bu yana yönetiminde bulunduğu Van OSB’nin 3 yıldan beri başkanlık koltuğunda oturan Memet Aslan, Sanayi TV’ye konuştu. 5 etaplı OSB’nin 508 hektarlık bir alan üzerine kurulu olduğunu, faal olan 4 etaptan 3’ünde ise üretimin yüzde 90’ın üzerinde gerçekleştiğini söyleyen Aslan, “4. etabımızda 23 sanayi parselimizin 19’unun tahsisini yaptık, inşaat çalışmaları devam ediyor” dedi.
Bölgelerinde işsizliğin yüksek olduğunu, bu durumu ise iş gücü ağırlıklı sektörlere yapılan yatırımları artırarak yenebileceklerini söyleyen Aslan, ticari köprülerin kuvvetlenmesi için bölgeye serbest bölge kurulması çağrısında bulundu. En yakın serbest bölgenin 1000 kilometre uzağında olan Van’ın birçok alanda imkanlardan faydalanamadığının altını çizen Aslan, “Çoğu endekste Türkiye ekonomisinin çok altındayız. Bunları iyileştirebilmemiz için üretimi ve ticareti proaktif şekilde yapmamız lazım” diye konuştu.
5’inci etabın 283 hektarla en büyük alanları olduğunu söyleyen Memet Aslan, 274 sanayi parselli alanın 100 hektarını tekstil sektörüne ayırdıklarını belirterek, “İlimizde son 7-8 senedir tekstile yönelik ciddi bir talep var. Kalifiye iş gücü ve genç nüfusumuz açısından avantajlıyız. Kalkınmada öncelikli 6. bölgede olduğumuz için devlet destekleri de iyi. İstihdam ve makine teçhizat noktasında, vergilerde avantajlı bir kentiz” ifadelerini kullandı.
2012 yılında kurulan tekstil bölgesinden bahseden Aslan, yapının faal çalıştığını belirterek, “Doğu Anadolu Kalkınma Ajansı, Kalkınma Ajansları Genel Müdürlüğü, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Valiliğimiz ve bizim işbirliğimizde o bölgede altyapı çalışmaları devam ediyor. Hedefimiz yılsonunda tamamlayıp, önümüzdeki senenin başında tekstilcilere tahsis etmek. Öngörümüz 10-15 bin arası istihdam” diye konuştu.
Gıda, medikal, hayvansal yem, yapı kimyasalları üreten Van OSB’nin bölge ihtiyacının yüzde 90’ını ürettiğini söyleyen Aslan, “Teknolojiye uygun üretiyoruz, tek eksiğimiz pazarlama” şeklinde konuştu.
İşsizliğin, bölgenin en büyük derdi olduğunu söyleyen Aslan, “Genç işsizlikte yüzde 9 daha yükseğiz Türkiye ortalamasından, yüzde 35’e yaklaştık. İşsizliği düşürmenin yollarından biri işgücü yoğunluklu sektörlerin öne çıkarılmasıdır. Tekstil, çağrı merkezi gibi yerler için çalışmalar yapmalıyız. OSB’mizde 5 bin istihdamımız var. Ama tekstil bölgeleriyle beraber hedefimiz Van OSB’de 25 bin istihdam” bilgisini verdi.
Birçok ülkeye sınırı olmasına rağmen avantaj sağlayamadıklarını söyleyen Aslan, “SEB’imiz yok, İran’la güçlü ilişkilerimiz var ama verim alamıyoruz. Bize en yakın SEB’ler Mersin ve Kayseri’de, 1000 kilometre uzakta. Lojistik maliyetler önemli. Pazarlama için ulusal ve uluslararası rekabetçilikte pozitif ayrımcılığa tabi tutulmamız lazım, proaktif ticaret şart” açıklamalarını yaptı.
İran’a yönelik ortak bir SEB kurulmasını talep ettiklerini belirten Aslan, şöyle devam etti:
“İran’ın da SEB ve ortak OSB kurma düşüncesi var. Projeyi biz de dile getirdik. İran ve Türkiye arasında kurulacak ortak OSB’nin Van’da olmasını istedik. OSB ve SEB’le beraber İran’a uygulanan ambargonun hafifletilmesi ve İran’daki ucuz ham maddelerin Türkiye’ye gelip işlenerek Avrupa pazarına, Uzak Doğu’ya ihracatının yapılmasını istiyoruz. Bu ham maddeler Türkiye’de ürün haline getirilirse, dünyanın her yerine Türk markasıyla satılabilir.”
Pandemide talep daralması yaşanıp üretim hatlarının düşürüldüğü bilgisini veren Aslan, OSB olarak üretimlerinin devam ettiğini söyledi. Az gelişmiş bölgede, karasal iklim şartlarında üretim yaptıklarını söyleyen Aslan, “Her zaman yeni kurulan işler ve işlerin devamı noktasında devlet desteklerine ihtiyaç duyuyoruz. İşlerimiz durduğu zaman diğer bölgelerle rekabet etme şansımız kalmıyor. Bizim devletten sürekli destek almamız lazım. SGK işveren paylarının, gelir vergisi stopajlarının desteğini istiyoruz. İstihdamda süreklilik sağlamak için devletin bize yardımcı olması lazım. Sanayinin en büyük yükü enerji giderleridir. Rekabet edebilmemiz için bizim belirli oranda devlet desteğine ihtiyacımız var. SGK ve enerji noktasında devletten teşvik, indirim, destek bekliyoruz. İşletme sermayelerinde uzun vadeli krediler istiyoruz. Bizim 1 milyon 200 bin nüfusumuz var ama hitap ettiğimiz nüfus kapasitesi 2-3 milyonu buluyor. Hakkâri, Ağrı, Muş, Şırnak, Bitlis gibi 7-8 ile hitap ediyoruz. Onun için Van’ı sürekli desteklememiz, üretimi ve istihdamı üst seviyede tutmamız lazım” çağrısında bulundu.
Bilim ve teknolojiyi üretimin her aşamasında uygulamak zorunda olduklarını söyleyen Başkan Aslan, “Katma değeri üreten, ihracatı oluşturan, dış ticaret açıklarını önleyen şey teknolojik yatırımlardır. Teknolojik yatırımlarımız var. Üretimlerimizde teknolojiyi son kademelerine kadar kullanıyoruz. Üniversiteyle de yakın çalışıyoruz. Önümüzdeki dönemde üniversite senatosunu OSB’de toplayacağız. Tüm üretimlerimizi geleneksel metotlardan çıkarıp teknolojik üretimler haline getirmeyi hedefliyoruz” dedi.
Ciddi olarak nitelikli ara eleman ihtiyacı duyduklarını vurgulayan Aslan, “OSB’mizde ve diğer OSB’lerde üretim hatlarını bile etkiliyor. Eğitim sistemimiz üretim odaklı olmadığı için, herkesi üniversite mezunu yapalım diye kodladığımız için verim alamıyoruz. Şu an etrafımız işsiz üniversite mezunu dolu. Biz sanayi bölgesine ara eleman sağlayacak MTAL’lerin ve MYO’ların yaygınlaşması gerektiğini düşünüyoruz. Bu eksiklikten kaynaklı, biz iki senedir OSB’mize bir teknik lise yaptık. 800-1.000 arası bir öğrenci kapasitemiz var, 5-6 dalda branşı bulunuyor. Mezun öğrencileri fabrikalarla, atölyelerle eşleştirerek pratik eğitimler veriyoruz. Hem ilimize hem bölgemize hem ülkemize faydalı olabilecek kalifiye, ahlaklı, dürüst, geleceğini kurgulayabilen, pozitif çalışmalar içinde olan gençler yetiştirmektir. Bu çalışma devam ediyor” açıklamasını yaptı.
Bunun ikinci ayağı olarak meslek yüksekokulu açmak istediklerini söyleyen Aslan, eğitimlerini tamamlayan öğrencileri direkt üretimin içine çekip, kalifiye eleman sıkıntısından bölgelerini kurtarmayı hedeflediklerini anlattı. OSB olarak bölgeyi cazibe merkezi haline getirmek istediklerini söyleyen Aslan, son olarak şu ifadelere yer verdi:
“Buraya yatırım çekmek için bir sebebimiz olmalı. Bir Orta Anadolu ya da liman kenti değiliz. Birçok avantaja ve dezavantaja sahip bir iliz. Dolayısıyla insanları buraya çekmemiz lazım. Güvenlik konusunda hiçbir sıkıntımız yok, Türkiye’nin en güvenli illerinden biriyiz. O yüzden insanları çekebilmemiz için altyapımızı güçlendirmemiz lazım, yollarımızı yenilememiz lazım. İdare binasında sıkıntımız vardı, küçüktü. İdare binamızı yaptık, bitirdik. Elektrik altyapımızı güçlendirmeye çalışıyoruz. 20 yıllık altyapılar, yedek parça bulma sıkıntısı yaşıyoruz. Bunu modernize ediyoruz. Hem çevre hem Van Gölü hem sosyal hayatı, canlı hayatı korumak adına arıtma tesislerini yaygınlaştırmamız lazım. Endüstriyel arıtma tesislerini kurarak üretimin her çeşidini burada yapmak zorundayız. Arıtma tesisi projemiz var, bakanlığımız ve kalkınma ajansımızla görüşüyoruz. Bütün sanayicilere çağrımız; çalışmalar noktasında onların her zaman yanlarında olacağımızı, Van insanının dürüstlüğü ve samimiyetiyle karşılanacaklarını, problemleri tüm kurumlarımızla birlikte çözeceğimizi yerli ve yabancı yatırımcılara söylüyoruz. Bu konuda kendimize güveniyoruz. İnşallah Van’a yatırım yapacak hiçbir insan pişman olmayacak. Buradaki üretimi, insanları, kültürel yapıyı gördükten sonra insanlar buraya gelecektir. Bu konuda eminiz.”