Bakan Soylu “Kaçakçılık İstihbarat Koordinasyon Kurulu” toplantısına katıldı
Toplantıda; uyuşturucu, akaryakıt, tarihi eser ve göçmen kaçakçılığına yönelik operasyonlar, sonuçlar ve tedbirler masaya yatırıldı. Toplantıya İçişleri Bakan yardımcıları Mehmet Ersoy ve Muhterem İnce’nin yanı sıra, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Arif Çetin, Emniyet Genel Müdürü Celal Uzunkaya, Van, Ağrı, Bitlis, Hakkari, Siirt ve Şırnak valileri, bölgenin emniyet müdürleri ve jandarma komutanları, İller İdaresi Genel Müdürü Doç. Dr. İlker Gündüzöz, güvenlik bürokrasisi yetkilileri, Kaçakçılık İstihbarat Harekat ve Bilgi Toplama Dairesi (KİHBİ) Başkanlığı yetkilileri, gümrük ve ticaret bölge müdürleri, Ticaret Bakanlığı ile Turizm Bakanlığı temsilcileri, göçmen kaçakçılığı yetkilileri katıldı.
Toplantıda açıklamalarda bulunan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, daha önce Trabzon ve Sivas’ta koordinasyon kurulu toplantılarını gerçekleştirdiklerini anımsattı. Bugün de tarih buyunca değişik medeniyetlere ev sahipliği yapmış ve önemli bir merkez olan Van’da bir araya geldiklerini ifade eden Bakan Soylu, “Benim inancım odur ki yaşadığımız şehirlerin medeniyet birikimleriyle iletişim alinde olmalıyız. Bu hem motivasyonumuzu artırır, hem de yaptığımız işe artı bir değer katar. Bu vesilesiyle toplantımızın hayırlı sonuçlara vesile olmasını diliyor, katılımını ve katkılarınız için çok teşekkür ediyorum” dedi.
Tehditlerin sayısının ve türlerinin farklı olduğunu ve daha da önemlisi tehditlerin birbirini beslediği bir fotoğraf içerisinde olunduğuna dikkat çeken Bakan Soylu, “Dünyanın riskli yönetiminde en zor coğrafyasında bulunuyoruz. Anadolu’daki bin yıllık büyük devlet varlığımız bize çok önemli bir tecrübe öğretti. Risklerimizi ve sorumluluklarımızı bu tecrübeyle beraber yürütebiliyoruz. Ama kendimizi sürekli yenilemek, sürekli geliştirmek, kontrol altına tutmak ve dünyanın nereye gittiğini takip etmek zorundayız. Orta Doğu'da yıllardır süren ekonomik açıdan gelişememe sorunu, siyasi istikrarsızlıktan kaynaklanmaktadır. Siyasi istikrarsızlıklar hükümet boşluğunu doldurur ve bu boşluklar çatışma alanı oluşturur. Terörist örgütler hem kan akıtıyor, hem de uyuşturucu, insan ticareti, kaçakçılık gibi organize suçlar ve faaliyetler göstermeye başlıyor. Bu durum kitlesel göç dalgaları ve buna bağlı dramlar oluşturmaktadır. Bu fotoğrafa Türkiye açısından bakıldığında bölgedeki istikrarsızlığın bizim için ortaya koyduğu maliyeti açıkça görebiliyoruz” şeklinde konuştu.
“Henüz başlamadan çökerttik”
Karadeniz’de insan kaçakçılığı için bir yol açmaya çalıştıklarını dile getiren Bakan Soylu, yapılan çalışmalarla bu kanalı başarıyla kapattıklarını söyledi. Bakan Soylu, “Geçen yıl göçmen kaçakçılığı için bunu denediler. Sahil güvenlik komutanlığımız başta olmak üzere, emniyet ve jandarma birliklerimizin aldığı tedbirlerle bu kanalı kapattık. Ancak boş bıraktığımız anda burayı tekrar deneyeceklerdir. PKK’nın Karadeniz Bölgesi’ne açılım stratejisini sadece terör faaliyetleri bağlamında düşünürsek hata yapmış oluruz. Burada kaçakçılık faaliyetlerinin Karadeniz’e kaydırılmasını ve bu yollarının kontrol edilmesinin altyapısını oluşturmaya, böylece kaybettikleri finansman kaynaklarının geri kazanmaya da çalışıyorlar. Jandarmamız ve polisimizle bu yapılanmayı çok şükür henüz başlamadan çökerttik” dedi.
“Zehir ticareti PKK eliyle yürütülüyor”
Doğudan batıya doğal uyuşturucu akışı olduğu gibi, batıdan da doğuya sentetik uyuşturucu akışı yapıldığını ifade eden Bakan Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bununla da mücadele etmek durumundayız. Özellikle bizim şehirlerimizi ve gençlerimizi hedef alıyor. Bu zehir ticareti PKK eliyle yürütülüyor. PKK sadece Türkiye’de değil, Avrupa’da da 1990’ların başından beri uyuşturucu ticaretinin yaklaşık yüzde 80’nini elinde tutmaktadır. Ticaretten kazandığı parayla bizim ülkemizdeki terör faaliyetlerini finanse etmektedir. Uyuşturucunun ticaretine karşılık çok ciddi tedbirler aldık ve almaya da devam ediyoruz. Kolluk birimlerimizin hem karada, hem de denizdeki personel ve teknik kapasitelerinin attırmanın yanı sıra yeni birimler kuruluyor ve yeni teknolojileri işin içine katıyoruz. Narkotimlerimiz şu ana kadar 50 ilde kuruldu. 31 il için çalışmamız devam ediyor. 31 il için Ankara’da narkotim eğitimleri veriliyor. 9 Kasım itibariyle 81 ilde faaliyete geçmiş olacaklar. Geçtiğimiz Ağustus ayında bin personelimize narkotik eğitimi verdik ve sahadaki mücadelemize dahil ettik. Bu mücadele kapsamında yürütülen Alan Denetimi Projesi 18 ilimizde uygulanmaya başlanmıştır.”
“Uyuşturucu Karar Destek Sistemini kurduk”
Bir yenilik olarak Uyuşturucu Karar Destek Sistemini kurduklarına dikkat çeken Bakan Soylu, “Daha önce uyuşturucuyla mücadele alanında çalışan birimlerin yaptıkları çalışmalar için elde edilen veriler, kendi bünyelerinde tutulurken, şimdi bu veriler Kaçakçılık İstihbarat Harekat Bilgi Toplama Daire Başkanlığı (KİHBİ) aracılığıyla toplanmakta ve ilgili birimlerle paylaşılmaktadır. Uyuşturucu Karar Destek Sistemi’ne Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı ve Gümrükten Muhafaza Müdürlüğümüz anlık orak veri sağlamaktadır. Önümüzdeki dönemde de Sağlık Bakanlığı ve Adalet Bakanlığımızın uyuşturucuyla mücadele alanındaki veriler, Karar Destek Sistemini entegre edilecektir. Hem bu tedbirlerimiz, hem de PKK’ya karşı yürüttüğümüz başarılı terör operasyonları uyuşturucuyla mücadelemize de sahaya olumlu bir şekilde yansımıştır” ifadelerini kullandı.
“8.6 milyon adetle dünyada en fazla extacy yakalamayı başaran ülke olduk”
Zetin Dalı ve Cerablus bölgesinde gerçekleştirilen operasyonlar uyuşturucuyla mücadele konusunda ülkeye destek olduğunu belirten Bakan Soylu, “2017 yılında 17 bin 750 kilogram eroin yakalanmasıyla Avrupa’nın en fazla eroin yakalayan ülkesi olduk. Bu yılın ilk 8 ayında ise 13 bin 187 kilogram yakalanma gerçekleşti. Van ilimiz yılın ilk 8 ayında 4 bin 850 kilogram eroin yakalamasıyla bu konuda önemli bir başarı elde etmiştir. 2017 yılında 8.6 milyon adetle dünyada en fazla extacy yakalamayı başaran ülke olduk. Bu yılın ilk 8 ayında gerçekleştirilen 4 milyon 47 bin adet extacy yakalamasıyla bu başarımızı sürdürdüğümüz görülmektedir. 2017 yılında 26 milyon adet ile son yılların en yüksek captagon yakalamasını gerçekleştirdik. Bu yılın ilk 8 ayında da 8.6 milyon adet captagon yakalamasını gerçekleştirdik” şeklinde konuştu.
"PKK’nın finansman kaynaklarına büyük darbe"
2016 yılında 82 milyon Hint kenevirinin yakalanıp, imha edildiğine dikkat çeken Bakan Soylu, “2017 yılında bu rakam 19 milyona gerilemiştir. Yapılan operasyonlar neticesinde güvenlik birimlerimiz sayesinde eskiden Hint keneviri ekilen tarlalarda bugün normal tarım ürünlerinin yetiştirilmesi bu gerilemenin ana sebeplerindendir. Uyuşturucuyla mücadelede önümüzdeki dönem stratejilerimiz arasında diğer yıllardan farklı olarak, bu yıl kurumların ortak operasyonlarına daha ağırlık vereceğimizi ifade etmek isterim. Özellikle yüksek risk taşıyan yerlerde jandarma, emniyet, sahil güvenlik ve gümrük muhafaza ekiplerimizin işbirliğine ağırlık vermeyi kararlaştırmış bulunmaktayız” dedi.
Ülkeyi bir bütün olarak ele alarak, her bölgenin ve ilin risk durumlarına göre farklı mücadele yöntemleri geliştirmeye gayret gösterileceklerini sözlerine ekleyen Soylu, “Ülkemizde yakalanan uyuşturucunun yüzde 47’si Marmara Bölgesinde yakalanmaktadır. Bu bölgemizde aldığımız tedbirleri artırıp uzmanlaşmaya daha çok önem vererek mücadelemizi sürdüreceğiz. Örneğin ülkemizde yakalanan uyuşturucunun yüzde 47’si Marmara Bölgesinde yakalanmaktadır. Bu gerçekten hareketle bu bölgemizde aldığımız tedbirleri artırıp uzmanlaşmaya daha çok önem vererek mücadelemizi sürdüreceğiz. Aynı şekilde toplam uyuşturucunun yüzde 17’sinin yakalandığı Güneydoğu Anadolu ve yüzde 14’ünün yakalandığı Doğu Anadolu bölgemizde de benzer tedbirlerle daha başarılı çalışmalar yapılacaktır” diye konuştu.
“4 milyar TL’lik vergi kaçağının önüne geçildi”
Tütün ve tütün mamulleri kaçakçılığına dayalı 4 milyar TL’lik vergi kaçağının önüne geçildiğini söyleyen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “Yine alkol, tütün ve sigara kaçakçılığı konusu da çok önemli boyutlardadır. 2015 yılında yüzde 18’lerde olan tütün ve tütün mamulleri kaçakçılığını gerek sınırlarımızda gerekse operasyonel çalışmalarımızla yüzde 10’lar düzeyine indirmeyi başardık. Bu sayede tütün ve tütün mamulleri kaçakçılığına dayalı 4 milyar TL’lik vergi kaçağının önüne geçtik. 2016’da 15 bin 671 olan kaçakçılık operasyon sayımızı, 2017’de 20 bin 589’a çıkarttık. Bu yıl için gerçekleşen operasyon sayımız ise 11 bin 186’dır. Gözaltı ve tutuklu sayılarımızda da aynı ivmeyle artışlar söz konusudur. 2016’da 610, 2017’de 709, 2018’in ilk 8,5 ayında 367 kişi, kaçakçılık operasyonları neticesinde tutuklanmıştır. Sahada oluşturduğumuz baskı, büyük miktarlı sevkıyatlara darbe vurmuş ve ele geçen malzeme miktarlarında ciddi azalışlar yaşanmıştır. 2016’da ele geçen sigara miktarı, 2017’de yüzde 50 oranında azalmış, 2018’in ilk 8,5 ayında, geçen yıla göre 3’te 1 oranında azalarak 19 milyon paket seviyesine inmiştir. Bu dönem en önemli kaçakçılık alanı olan akaryakıt kaçakçılığı konusunda da aldığımız tedbirler ve yaptığımız operasyonlarla son dönemlerin en düşük seviyelerine indik. 2017’de 4,6 milyon litre olan kaçak akaryakıt yakalaması bu yıl itibarıyla ilk 8,5 ayda 2.6 milyon litreye inmiştir. Yine iki yıl önce çok sayıda vatandaşımızın hayatını kaybetmesine neden olan sahte ve kaçak alkol kaçakçılığı ile de etkili şekilde mücadelemiz devam ediyor. Emniyet Genel Müdürlüğü KOM Daire Başkanlığımızca; 2017 yılında ‘alkol’ ve ‘mahzen’; 2018 yılında ise ‘fıçı’ kodlu eş zamanlı operasyonlar gerçekleştirilmişti” ifadelerini kullandı.
“2018 yılında 100 adet yasa dışı alkollü içki imalathanesi ele geçirilmiştir”
Her suç türünün geliştiği, her suç türüyle mücadelenin özel uzmanlık ve çalışma gerektirdiği, suçların ve suç örgütlerinin birbirleriyle girift bir ilişki içinde bulunduğu zorlu bir dönem yaşandığına dikkat çeken Soylu, şunları kaydetti:
“Ancak aciz değiliz. Suç karşısında güçsüz ve umutsuz değiliz. Bilakis modern tekniklerle, modern teknolojilerle, yeni mücadele stratejileriyle esas itibarıyla sahaya hakim durumdayız. Sadece terörü bitirmiyoruz. Terörün beslendiği ve beslediği suçları da bitirme yolunda azimliyiz, kararlıyız ve sonuç alıyoruz. Kıymetli cumhurbaşkanımızın önderliğinde bu konuda ciddi bir irade ortaya koymaktayız. Ciddi bir kapasite kullanıyoruz. Kolluk birimleri ve devlet tarafı olarak bana göre en önemli prensibimiz, koordinasyon ve iletişim olmalıdır. Bütün suç türlerine göre uzmanlaşma ama mutlaka bütün birimler arasında iletişim ve koordinasyon. Kaçakçılığı terörden bağımsız göremeyiz. Terörle mücadelenin kaçakçılığa yansımalarını yok sayamayız. Terörle mücadele kapsamında yaptığımız yol denetimlerinin trafik kazalarının azalmasında olumlu etkilerini gördüğümüz bir faaliyetin içindeyiz. Türkiye, alelade bir dönemden geçiyor değildir. Tam bir değişim ve yenilenme dönemi yaşıyoruz. Bulunduğumuz coğrafya da esas itibarıyla kendi adına büyük bir değişim ve dönüşümün eşiğindedir. Bu itibarla buradaki huzuru ve güvenliği başarılı bir şekilde yönetebilmek, insanımızı tehlikelerden uzak tutabilmek, aslında diğer zamanlardan farklı olarak, bu dönem için tarihi bir anlam taşımaktadır.”
Bakan Soylu'nun, toplantı sonrası Diyarbakır’a gideceği belirtildi.