İşte Davutoğlu ve Erdoğan'ın kırılma noktaları
Yayınlanma:
AK Parti’de kongre sürecine giden kriz aslında yeni değildi. Başbakan Ahmet Davutoğlu ile Cumhurbaşkanı Erdoğan arasında zaman zaman bazı konularda görüş ayrılıkları ortaya çıktı.
Geçen hafta AK Parti MKYK'da teşkilatlara atama yetkisinin Genel Başkan Davutoğlu'ndan alınması da bardağı taşıran son damla oldu. Kulislerde istifanın eşiğine kadar geldiği söylenen Başbakan Davutoğlu istifa etmedi ama önceki günkü grup toplantısı ‘Makamları elimin tersiyle iterim' sözüyle bunun ilk sinyalini de verdi.
Dün iki isim Beştepe'deki Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde buluştuğunda tüm Türkiye nefesini tutmuş görüşmeden çıkacak mesajı bekliyordu. Zirvede Erdoğan ve Davutoğlu hem parti içinde yaşanan sorunların kongreyle çözülmesini kararlaştırdı
AK Parti'de olağanüstü kongre süreci uzanan krizlerin ilki aslında 12 Eylül 2015'te çıkmıştı:
İLK ÇATLAK MKYK LİSTESİ
12 Eylül 2015'te yapılan 5. Büyük Kongre'de Davutoğlu ile Erdoğan arasında MKYK'de yer alacak isimlerle ilgili anlaşmazlık çıktı. Kongrede şekillenecek MKYK listesi, görüş ayrılığına neden olmuş, anlaşmazlık Erdoğan'ın danışmanı Binali Yıldırım'ın kongrede genel başkanlığa aday olması ihtimaline kadar uzanmıştı. Yıldırım için imzalar bile toplanmıştı. Ancak mutabakat sağlandıktan sonra Davutoğlu tek aday olarak kongreye gidebilmişti.
ŞEFFAFLIK PAKETİ
İkinci kriz ise seçimlere gidilirken Başbakan Davutoğlu'nun açıkladığı ‘Şeffaflık Yasa Paketi'nde çıktı. Davutoğlu, mal bildirimi ve imar düzenlemelerini içeren ‘'Şeffaflık Paketi''ni açıklamıştı ancak bu paket Erdoğan'ın rahatsız etmişti. Erdoğan aynı dönemde yaptığı açıklamada paketi ‘zamansız ve gereksiz' bulduğunu açıkladı. Bu açıklamanın ardından paket de rafa kalktı. Anlaşmazlık, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde 19 Ocak 2015'de Erdoğan'ın başkanlığında yapılan Bakanlar Kurulu toplantısında Başbakan Davutoğlu'nun yüzüne yansımıştı.
MİT MÜSTEŞARI'NIN ADAYLIĞI
İki isim arasındaki üçüncü büyük kriz MİT Müsteşarı Hakan Fidan, 7 Haziran seçimlerinde milletvekili adaylığı ile gün yüzüne çıktı. Davutoğlu'nun ‘yanımda olmasını istiyorum' dediği Fidan adaylık için görevinden ayrıldı. Ancak bu durum Erdoğan'ı memnun etmedi. Erdoğan ‘Bu istifa bilgim dışında oldu ve bunu onaylamıyorum” açıklamalarını yapınca Fidan adaylıktan vazgeçip tekrar görevinin başına dönmek zorunda kaldı.
DOLMABAHÇE GÖRÜŞMESİ
İki isim arasında bugüne kadar dışarıya yansıyan en ciddi krizlerden biri de Dolmabahçe'de HDP heyeti ve Hükümet yetkilileri ile yapılan ortak basın toplantısı oldu. Türkiye'nin büyük bir heyecanla takip ettiği toplantıdan iki gün sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan “O görüntüyü tasvip etmem mümkün değil' diyerek tepki gösterdi ve ‘mutabakat' iddialarını yalanladı.
MERKEZ BANKASI BAŞKANI
Erdoğan ile Davutoğlu, Merkez Bankası konusunda da görüş ayrılığına düştü. Erdoğan, dönemin Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı'nın faiz indiriminde bulunmadığı için eleştirirken, Ahmet Davutoğlu ise Başçı ve Merkez Bankası'nın yanında açıklamalar yapmayı tercih etmişti.
ÇÖZÜM SÜRECİ
İki isim arasındaki en derin krizlerden biri de ‘çözüm süreci' konusundaydı. Başbakan Davutoğlu, 3 Nisan 2016'da “PKK, tüm silahlı unsurlarını Türkiye dışına çıkarıp ülke içinde tek bir silahlı unsur kalmazsa, 2013 Mayıs'ına dönülürse her şey konuşulabilir'' açıklaması yaptı. Davutoğlu'nun bu sözlerinin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, “Görüşülecek bir şey yok” ifadelerini kullandı.
AKADEMİSYENLERİN YARGILANMASI
Cumhurbaşkanı ve Başbakan arasında krizin en görünür olduğu konulardan biri de ‘Barış Bildirisi' isimli bildiriye imza atan akademisyenlerin tutuklanması konusu oldu. Davutoğlu fırsat bulduğu her anda ‘tutuksuz yargılamadan' yana olduğunu açıklarken, Erdoğan, buna sert çıkmış ve “ne demek tutuksuz, suçlularsa tutuklu yargılanacaklar” demişti.
KARARNAME KRİZİ
Valiler ve emniyet müdürleri kararnamesinin de Erdoğan ile Davutoğlu arasındaki anlaşmazlık nedeniyle aylardır çıkmadığı iddia ediliyor. İçişleri Bakanı Efkan Ala'nın hazırladığı kararnameye Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun müdahalelerde bulunduğu, Erdoğan'ın da buna tepki gösterdiği ileri sürülüyor. Bürokrasideki bazı atamaların da görüş ayrılığı nedeniyle yapılamadığı da öne sürülüyor.
MKYK'DA YETKİ DEVRİ
İpleri koparan son kriz ise geçtiğimiz hafta yapılan MKYK toplantısında yaşandı. Katar ziyaretindeyken MKYK üyeleri Davutoğlu'nun teşkilatlara atama yapma yetkisini elinden alan bir metni imzaya açtı. Katar'dan dönüşünde imza krizini öğrenen Davutoğlu, MKYK'ya girerek metne ilk imzayı attı.
Dün iki isim Beştepe'deki Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde buluştuğunda tüm Türkiye nefesini tutmuş görüşmeden çıkacak mesajı bekliyordu. Zirvede Erdoğan ve Davutoğlu hem parti içinde yaşanan sorunların kongreyle çözülmesini kararlaştırdı
AK Parti'de olağanüstü kongre süreci uzanan krizlerin ilki aslında 12 Eylül 2015'te çıkmıştı:
İLK ÇATLAK MKYK LİSTESİ
12 Eylül 2015'te yapılan 5. Büyük Kongre'de Davutoğlu ile Erdoğan arasında MKYK'de yer alacak isimlerle ilgili anlaşmazlık çıktı. Kongrede şekillenecek MKYK listesi, görüş ayrılığına neden olmuş, anlaşmazlık Erdoğan'ın danışmanı Binali Yıldırım'ın kongrede genel başkanlığa aday olması ihtimaline kadar uzanmıştı. Yıldırım için imzalar bile toplanmıştı. Ancak mutabakat sağlandıktan sonra Davutoğlu tek aday olarak kongreye gidebilmişti.
ŞEFFAFLIK PAKETİ
İkinci kriz ise seçimlere gidilirken Başbakan Davutoğlu'nun açıkladığı ‘Şeffaflık Yasa Paketi'nde çıktı. Davutoğlu, mal bildirimi ve imar düzenlemelerini içeren ‘'Şeffaflık Paketi''ni açıklamıştı ancak bu paket Erdoğan'ın rahatsız etmişti. Erdoğan aynı dönemde yaptığı açıklamada paketi ‘zamansız ve gereksiz' bulduğunu açıkladı. Bu açıklamanın ardından paket de rafa kalktı. Anlaşmazlık, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde 19 Ocak 2015'de Erdoğan'ın başkanlığında yapılan Bakanlar Kurulu toplantısında Başbakan Davutoğlu'nun yüzüne yansımıştı.
MİT MÜSTEŞARI'NIN ADAYLIĞI
İki isim arasındaki üçüncü büyük kriz MİT Müsteşarı Hakan Fidan, 7 Haziran seçimlerinde milletvekili adaylığı ile gün yüzüne çıktı. Davutoğlu'nun ‘yanımda olmasını istiyorum' dediği Fidan adaylık için görevinden ayrıldı. Ancak bu durum Erdoğan'ı memnun etmedi. Erdoğan ‘Bu istifa bilgim dışında oldu ve bunu onaylamıyorum” açıklamalarını yapınca Fidan adaylıktan vazgeçip tekrar görevinin başına dönmek zorunda kaldı.
DOLMABAHÇE GÖRÜŞMESİ
İki isim arasında bugüne kadar dışarıya yansıyan en ciddi krizlerden biri de Dolmabahçe'de HDP heyeti ve Hükümet yetkilileri ile yapılan ortak basın toplantısı oldu. Türkiye'nin büyük bir heyecanla takip ettiği toplantıdan iki gün sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan “O görüntüyü tasvip etmem mümkün değil' diyerek tepki gösterdi ve ‘mutabakat' iddialarını yalanladı.
MERKEZ BANKASI BAŞKANI
Erdoğan ile Davutoğlu, Merkez Bankası konusunda da görüş ayrılığına düştü. Erdoğan, dönemin Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı'nın faiz indiriminde bulunmadığı için eleştirirken, Ahmet Davutoğlu ise Başçı ve Merkez Bankası'nın yanında açıklamalar yapmayı tercih etmişti.
ÇÖZÜM SÜRECİ
İki isim arasındaki en derin krizlerden biri de ‘çözüm süreci' konusundaydı. Başbakan Davutoğlu, 3 Nisan 2016'da “PKK, tüm silahlı unsurlarını Türkiye dışına çıkarıp ülke içinde tek bir silahlı unsur kalmazsa, 2013 Mayıs'ına dönülürse her şey konuşulabilir'' açıklaması yaptı. Davutoğlu'nun bu sözlerinin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, “Görüşülecek bir şey yok” ifadelerini kullandı.
AKADEMİSYENLERİN YARGILANMASI
Cumhurbaşkanı ve Başbakan arasında krizin en görünür olduğu konulardan biri de ‘Barış Bildirisi' isimli bildiriye imza atan akademisyenlerin tutuklanması konusu oldu. Davutoğlu fırsat bulduğu her anda ‘tutuksuz yargılamadan' yana olduğunu açıklarken, Erdoğan, buna sert çıkmış ve “ne demek tutuksuz, suçlularsa tutuklu yargılanacaklar” demişti.
KARARNAME KRİZİ
Valiler ve emniyet müdürleri kararnamesinin de Erdoğan ile Davutoğlu arasındaki anlaşmazlık nedeniyle aylardır çıkmadığı iddia ediliyor. İçişleri Bakanı Efkan Ala'nın hazırladığı kararnameye Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun müdahalelerde bulunduğu, Erdoğan'ın da buna tepki gösterdiği ileri sürülüyor. Bürokrasideki bazı atamaların da görüş ayrılığı nedeniyle yapılamadığı da öne sürülüyor.
MKYK'DA YETKİ DEVRİ
İpleri koparan son kriz ise geçtiğimiz hafta yapılan MKYK toplantısında yaşandı. Katar ziyaretindeyken MKYK üyeleri Davutoğlu'nun teşkilatlara atama yapma yetkisini elinden alan bir metni imzaya açtı. Katar'dan dönüşünde imza krizini öğrenen Davutoğlu, MKYK'ya girerek metne ilk imzayı attı.