Hüseyin Çelik: HDP'nin tavrını önemsiyorum
Yayınlanma:
Kişisel internet sitesinde Ankara saldırısına ilişkin bir yazı kaleme alan Hüseyin Çelik, Ankara saldırısı sonrası yaşanılanları değerlendirdi. HDP'nin tavrını önemsiyorum diyen Çelik, bakın nasıl bir değerlendirme yaptı.
Kişisel internet sitesinde Ankara saldırısına ilişkin bir yazı kaleme alan Hüseyin Çelik, İçişleri Bakanlığı'nı eleştirerek "Atı alan Üsküdar’ı geçtikten sonra, yangın her tarafı küle çevirdikten sonra ettiğimiz ah vahlar, ettiğimiz intikam yeminleri, kullandığımız kararlılık ifadeleri ne yazık ki kayıplarımızı geri getirmiyor, yürekleri dağlanan insanımızın yüreğindeki ateşi söndürmeye yetmiyor" ifadelerini kullandı.
Çelik yazısına şöyle devam etti:
"İçişleri Bakanlığı’nın önleyici, koruyucu ve caydırıcı birimleri adeta Sağlık Bakanlığı‘nın koruyucu hekimlik anlayışıyla çalışması lazım. Atı alan Üsküdar’ı geçtikten sonra, yangın her tarafı küle çevirdikten sonra ettiğimiz ah vahlar, ettiğimiz intikam yeminleri, kullandığımız kararlılık ifadeleri ne yazık ki kayıplarımızı geri getirmiyor, yürekleri dağlanan insanımızın yüreğindeki ateşi söndürmeye yetmiyor."
"KUSURLU KİM DİYE SORMAK VATANDAŞIN HAKKI"
Yangın devam ederken ilk işin yangını söndürmek olduğunu vurgulayan Hüseyin Çelik, "Ama ortalık yatıştıktan, yaralar nisbeten sarıldıktan sonra 'ihmal, hata, kusur ve kasıt var mıdır ve bu işin sorumluları kim veya kimlerdir' sorularını sormak da tabii ki her vatandaşın hakkıdır. Yangını çıkaranın şu veya bu örgüt olması çok bir şey değiştirmez. Mühim olan onlar bu alçaklığı yaparken biz ne yaptık sorusunu kendimize sormaktır" ifadelerini kullandı.
"HDP'NİN TAVRI DOĞRU"
"Bu arada, HDP‘nin bu saldırıyı kınamasını önemsiyorum. 29 canın katili teröristin taziyesine giden HDP milletvekilinin yaptığı ne kadar yanlış ve kabul edilemezse, HDP‘nin bu saldırıyı kınaması o kadar doğrudur. Saldırıları kınamadıkları zaman 'gördünüz mü bak kınamıyorlar', kınadıkları zaman da 'bak bir de utanmadan kınıyorlar' şeklindeki bir yaklaşım makul bir yaklaşım değildir."
Çelik yazısına şöyle devam etti:
"İçişleri Bakanlığı’nın önleyici, koruyucu ve caydırıcı birimleri adeta Sağlık Bakanlığı‘nın koruyucu hekimlik anlayışıyla çalışması lazım. Atı alan Üsküdar’ı geçtikten sonra, yangın her tarafı küle çevirdikten sonra ettiğimiz ah vahlar, ettiğimiz intikam yeminleri, kullandığımız kararlılık ifadeleri ne yazık ki kayıplarımızı geri getirmiyor, yürekleri dağlanan insanımızın yüreğindeki ateşi söndürmeye yetmiyor."
"KUSURLU KİM DİYE SORMAK VATANDAŞIN HAKKI"
Yangın devam ederken ilk işin yangını söndürmek olduğunu vurgulayan Hüseyin Çelik, "Ama ortalık yatıştıktan, yaralar nisbeten sarıldıktan sonra 'ihmal, hata, kusur ve kasıt var mıdır ve bu işin sorumluları kim veya kimlerdir' sorularını sormak da tabii ki her vatandaşın hakkıdır. Yangını çıkaranın şu veya bu örgüt olması çok bir şey değiştirmez. Mühim olan onlar bu alçaklığı yaparken biz ne yaptık sorusunu kendimize sormaktır" ifadelerini kullandı.
"HDP'NİN TAVRI DOĞRU"
"Bu arada, HDP‘nin bu saldırıyı kınamasını önemsiyorum. 29 canın katili teröristin taziyesine giden HDP milletvekilinin yaptığı ne kadar yanlış ve kabul edilemezse, HDP‘nin bu saldırıyı kınaması o kadar doğrudur. Saldırıları kınamadıkları zaman 'gördünüz mü bak kınamıyorlar', kınadıkları zaman da 'bak bir de utanmadan kınıyorlar' şeklindeki bir yaklaşım makul bir yaklaşım değildir."