Cumhurbaşkanı Erdoğan gençlerle sohbet etti

Cumhurbaşkanı Erdoğan gençlerle sohbet etti
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Tek derdimiz sizlerle olan elektrik. Sizlerle olan elektriğimizi iyi alıp verirsek inanıyorum ki 24 Haziran sipariş milletvekillerini ortaya çıkardığı cumhurbaşkanı adaylarıyla yürümeyecek sizin istediklerinizle yürüyecek” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bugün İstanbul’da katıldığı bir dizi programın ardından akşam saatlerinde ise Yenikapı Avrasya Gösteri Merkezi’ne geldi. Cumhurbaşkanı Erdoğan burada İstanbul Gençlik Festivalini ziyaret ederek gençlerin sorularını yanıtladı.

“Biz kendi dönemimizde siyasi mücadeleyi adeta profesyonel olarak verdik”

Gençlerin sorularını yanıtlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bizim zamanımızda 30 yaş sınır vardı. Bizde bunu indirmek için uğraştık. o zaman netice alamadık. Ne zaman iktidar olduk biz bu yaşı indirelim dedik. Hedefe kilitlenerek önce 25 e indirdik. Seçme yaşı 18 seçilme yaşı 25 niye seçme 18 de seçilme 25 diye düşündük. Zor olan seçilmek değil, seçmektir. Zamanında şimdi merhum oldu, bir siyasetçinin birisi Ben taksim meydanına 4 ayaklı koysam seçtiririm demişti. Bugünde benzer şeyler oluyor. Ben 15 milletvekilini bir partiye gönderirim. O seçti ya, ondan sonra onlar orada isterse seçilsinler ister seçilmesinler. Milletvekillerinin gözleri yaşlıydı, ağlaya ağlaya gönderdi. Demokrasi nerede, şimdi bunu görüyoruz. Bunu görmenin çok büyük faydaları var. Önümüzdeki günler birçok şeye gebe. İlginç gelişmeler var. Biz kendi dönemimizde siyasi mücadeleyi adeta profesyonel olarak verdik” dedi.

“24 Haziran sipariş milletvekillerini ortaya çıkardığı cumhurbaşkanı adaylarıyla yürümeyecek sizin istediklerinizle yürüyecek”

Geçmiş dönemde yaptıkları siyasi propagandayı anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz kendimizi 30’a kilitlemiştik. Biz siyaseti daha üniversite sıralarında özellikle gerçekleştirdik ve yaptık. Bizim zamanımızda propaganda öyle kalkıp da televizyonlarda filan yürütülmüyordu. Propaganda geceleri sabahlara kadar duvarlara afiş asardık. Anacağım evin balkonunda beklerdi ben afiş asmaktan gelirdim. Ömrümüz böyle geçti. Duvarlara yazılar yazardık. Yazıları da güzel yazardım. Bilirlerdi ki bu yazı reisin derlerdi. Muhalifler silerdi biz tekrar yazardık. Şimdi çok daha rahat olduğu için, megabordlarla, bilbortlarda rahatlıkla sipariş veriyorsun onlar oralar asıyorlar. Böyle olunca da tadı olmuyor. Televizyonlarda bu tür programlar yapıyoruz. Tek derdimiz sizlerle olan elektrik. Sizlerle olan elektriğimizi iyi alıp verirsek inanıyorum ki 24 Haziran sipariş milletvekillerini ortaya çıkardığı cumhurbaşkanı adaylarıyla yürümeyecek sizin istediklerinizle yürüyecek” diye konuştu.

“Çatı gördüğünüz gibi çatarken gitti”

24 Haziran seçimleri için hazırlıklarını tamamladıklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Çatı gördüğünüz gibi çatarken gitti, evvel Allah bizim çatı proje bazında hazırlıklarımı yapmış vaziyetteyim. Manifestoyla ilgili arkadaşlarımla çalışma yapacağım. Yine Pazar günü bu manifestomuzu bunun yanında özellikle yapacağımız açıklamayı burada gayet güzel toparlarken, Kore’den gelirken gerekli çalışmaları arkadaşlarla yaptık. Bu akşam nihai şeklini verip Pazar günü İstanbul İl Kongresinde manifestomu açıklayacağız. Aday tanıtım toplantısında da yapacağımız yatırımların animasyonlarla görüntülü olarak kendilerini yayınlayacağız. Hazırlıklı olmadıktan sonra bu yola çıkılmaz onların hazırlığı yok. Bunlarda Yavuz Sultan Selim Köprüsü hazırlığı var mı? Marmaray var mı? Bizim bitirmek üzere olduğumuz 29 Ekimde açılışını yapacağız havalimanı var mı? Onlar daha bu işin projesinde değiller. Bunlar daha yolun başında bile değiller. Bunların hayalleri yok ki ürünleri olsun. Söyleyeceklerim manifestonun içerisinde yer alıyor. Hazırlıklarımız tamam açıklamayı İstanbul İl Kongresinde açıklayacağım. Seçim beyannamesini de aday tanıtma toplantısında açıklayacağım” şeklinde konuştu.

“Asrın en büyük tehdidi teknoloji bağımlılığıdır”

Teknoloji bağımlılığının büyük bir tehdit olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gerçekten madde bağımlığı konusunda şu anda yeni bir felaket geliyor. Teknoloji bağımlığıdır. Bağımlılık dediğimiz zaman sadece uyuşturucu olarak anlıyoruz, tinerdi bunları anlıyoruz. Asrın en büyük tehdidi teknoloji bağımlılığıdır. Benim torunum 2,5 yaşında eline telefonu alıyor o oyunları oynuyor. Ben oynayamıyorum o oynuyor. Aldığı zaman babası bir taraftan annesi bir taraftan sıkıştırmasına rağmen onun için umurunda değil. Bu denli kopamıyorlar. Bu da büyük bir tehlike bizim bunlara karış tedbirler geliştirmeliyiz. Üniversite ortak çalışma içindeyiz. Yeşilay’ın bu konuda güzel çalışmaları var. Bunların karşısına nasıl dikilebiliriz onun üzerinde çalışıyor. Evladın yel gidiyor, bunun çözmemiz lazım. Bunun bedeli sıradan rakamlar değil, bir neslin gitmesi bunu neyle ifade edebiliriz. Çok ciddi tedbirler almak için mücadele ediyoruz. Bununda başlı başlına en önemli adımı eğitim öğretim ve Yeşilay olmak üzere STK’lardan destek bekliyoruz. Bu iş manevi eğitim olmaksızın bunun önünü almak mümkün değil. Usul ve esaslarına göre manevi eğitim vermeliyiz” dedi.

“Her ikisinde de İstanbul Üniversitesi logosunu kullanma söz konusu”

İstanbul’da bölünecek olan üniversitelerle ilgili konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu konu beni ciddi manada rahatsız eden konulardan oldu. Aslında mevcut isimlerden ismi kaldırılan yok. Malum İstanbul üniversite şu andaki öğrenci kapasitesi 105 bin filan. Açık öğretim söylemiyorum. Bu 105 bine varan kapasite kaliteyi düşürüyor. Kaliteyi düşürdüğü için YÖK’le görüşme yaptık ve çalışma yapın dedik. YÖK bana bağlı bu çalışma sonrasında dediler ki biz burayı ikiye bölelim. Ve fakültelerdeki sayıları da öğrenci kapasitesi esas alınmak üzere ona göre bölünmeye gidelim. Önce ÇAPA Tıp esas alınsın, Cerrahpaşa Tıp esas alınsın. Orada farklı isimler çıktı. Dekanlarla sayın YÖK başkanımız toplantı yaptı. Bunu yaptıktan sonra da şu oluştu. İstanbul Tıp bir olsun, öbür tarafta da İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa bir olsun. o ikisinde de 52 bin-50 bin civarında olsun altına düşürmeyeceğiz. İktisat işletme çapa tarafındaydı sonra oda cerrah paşa tarafına alındı. Arada öğrenci kapasitesi itibariyle pek fark kalmadı. Böyle bir noktaya geldiler YÖK bu noktada adım attı. Her ikisinde de İstanbul Üniversite adı var. Her ikisinde de İstanbul Üniversitesi logosunu kullanma söz konusu, belki Cerrahpaşa orada ilave olarak kullanılacak” diye konuştu.  

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Suriye’nin topraklarında gözümüz yok, Suriye halkının huzuru refahı bizim için çok çok önemli”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Şu anda kararlı bir şekilde Afrin’de duruyoruz. Güvenliği tamamen tesis edilene kadar oradayız. Ondan sonra İdlib var, Tel-Rıfat, Münbiç var. İnşallah bu şekilde halledelim diyoruz. Şunu açık ve net söylüyorum. Bizim Suriye’nin topraklarında gözümüz yok. Suriye halkının huzuru refahı bizim için çok çok önemli” dedi. 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bugün İstanbul’da katıldığı bir dizi programın ardından akşam saatlerinde ise Yenikapı Avrasya Gösteri Merkezi’ne geldi. Cumhurbaşkanı Erdoğan burada İstanbul Gençlik Festivalini ziyaret ederek gençlerin sorularını yanıtladı. 

“Fırat Kalkanı Harekatını daha önceden yapsaydık Kilis bu kadar vurulmazdı” 

Fırat Kalkanı Harekatıyla ilgili konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Uluslararası hukuktan doğan haklarımızı biz hukuka uygun şekilde kullanırken, bazı ülkelerin bu tavrı yenilir yutulur değil. Onlar ne yaparsa yapsınlar biz bildiğimiz okuyacağız. Onların hukuku mu, uluslararası hukuk mu? Bu hukuku bizde biliriz. Bizimde hukukçularımız var. Uluslararası hukukta mesafe almış insanlarımızı var onlarla çalışıyoruz. Eğer biz Fırat Kalkanına başladıysak burada bizim ertelenmiş müdahale hakkımız var. Çünkü bizim Zeytinlik Hareketiydi gecikti. Onu biz daha önceden yapmalıydık. Daha önceden yapsaydık Kilis bu kadar vurulmazdı. Biz orada geciktirilmiş olan hareketi dostlarımız sayesinde öyle yaptık. Ama artık baktık ki bu olmayacak. Hatırlayın ben ne diyordum, kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz. Bizde kendi göbeğimiz kestik Fırat Kalkanını yaptık. 2 bin kilometrelik alanı biz tamamıyla DEAŞ’tan temizledik, ama bunu dostlara anlatamadık” dedi.

 

“Bizim Suriye’nin topraklarında gözümüz yok. Suriye halkının huzuru refahı bizim için çok çok önemli” 


2016 yılında ABD ziyaretini anlatan Cumhurbaşkanı Başkanı Erdoğan, “15-16 Mayısı 2016 ABD seyahatim gerek Trump görüşmelerin artında heyetler arası görüşmeler oldu. Kendisine bizzat gelin beraber yürütelim dedim. Baktım ki bunlar başka hayallerin içindeler. Dediler ki, benim generallerimiz sizin attığınız adımı onlar uygun bulmuyorlar. Neden diye sordum. Çünkü, sizin şu anda tahsis ettiğiniz sayı, 2 Tugay veriyoruz ayrıca ÖSO ekip gönderiyoruz. PYD, YPG ile mücadeleye yetmez dediler. Bende biz orada PYD, YPG bunlarla mücadele etmeyi koyun bir kenara, siz bize sadece hava desteği verin bitiririz, ama biz size üzüyoruz dedim. Çünkü siz teröristlerle el ele veriyorsunuz. Siz şuanda girdiğiniz yolda YPG, PYD el ele vermek suretiyle geride çok ağır bir fatura bırakıyorsunuz. O esnada heyetler arası görüşme yapıyoruz. Onların heyeti de var. Hepsi de buna şahittir. Tarih bunu sizinle anacak dedim.

Zeytin Dalı Harekatında YPG, PYD onlar adına savaş verdiler. Bunun neticesinde ne oldu. Orada ÖSO kahramanca savaştı biz 60 şehit verdi. ÖSO 200’ün üzerinde şehit verdi. Teröristler 3 bin 500’e yakın etkisiz hale getirilen terörist var. Bizim bu noktada askerimizi ufku daha isabetli. Bizim onlara söylediğimizin isabet yüzdesi daha farklı, ama gel gör ki ABD generallerinin onlara vermiş olduğu bilgi çok daha yanlış bunlar teröristleri iyi tanıyamamışlar. Onlarla iş tutarak netice alacaklarını sandılar ve alamadılar. Bundan sonraki süreçte de bizim hedefimiz belli. Şu anda kararlı bir şekilde Afrin’de duruyoruz. Güvenliği tamamen tesis edilene kadar oradayız. Ondan sonra İdlib var, Tel-Rıfat, Mümbiç var. İnşallah bu şekilde halledelim diyoruz. Şunu açık ve net söylüyorum. Bizim Suriye’nin topraklarında gözümüz yok. Suriye halkının huzuru refahı bizim için çok çok önemli” diye konuştu. 

“Vatandaşlığa alırsak bizim ülkemizde çalışarak ekmek kazanmış olur” 

Suriyelilerle ilgili konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ben Mısır Çarşısındaydım, orada dolaşırken, hemen hemen her dükkanda baktım ki Suriyeli var, orada çalışıyorlar ama bazıları kaçak çalışıyorlar. Faslı var, Cezayirli var. Baktım ki daha vatandaş olamamış. Ama hemen hemen hepsi de anlaşılabilecek kadar Türkçe konuşuyorlar. Bizde kendimize bir hedef belirledik dedik ki, biz bu insanları gerekirse vatandaşlığa alalım. Vatandaşlığa almadığım zaman kaçak çalışıyorlar vatandaşlığa alırsak kimisi doktor, mühendis, avukat, ebe var içlerinde bunları bizim vatandaşımız olursa hiç olmazsa vatandaşımız olarak SSK’lı gibi bizim ülkemizde çalışarak ekmek kazınmış olur. Biz bakalım onlar geçinsin yok kendi kendini geçindirir hale gelir” diye konuştu.

“Kalktık, makas noktasına geldiğimiz zaman Pilota İstanbul’a gidiyoruz dedik ve oraya geldik”

15 Temmuz gecesi yaşadıklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Darbeye beklemediğim anda karşı karşıya kaldım. Bizimde bir haftalık bir tatil vardı. Benim başbakanlığım cumhurbaşkanlığım döneminde ilk yaptığım tatildi. Sık sık tatile çıkmak gibi lüksüm yok. Bunu da bazıları şunu söyleyebilir. Feraset olarak anlatma, o zaman iznin olmayacak diyenler var. Öyle deseler de olanı söyleyelim. Haber geldiği zaman ilgililerden bilgililerden gelmedi. Eniştemden bu haber geldi. Biz nedir değildir kovalamaya başladık. Sonra işin ciddi olduğunu öğrenince de biz hemen adımımızı attık. Helikopterle bizim bulunduğumuz yerden Dalaman’a geçişimizi, darbecilerin kendilerinin uçağın bulunduğu yere geliş gidişleri, kontrol etmeleri fakat, kontrol ediyorlar ama bizi göremiyorlar. Ondan sonra ayrılıyorlar. Biz oradayız. Görmeyince bunlar İzmir Adnan Menderes’teler deyip oraya geçiyorlar. Biz gecikmeli olarak oraya ulaşabildiğimiz için yoktuk. Biz oraya ulaştık uçağımıza bindik oradan kalktım ama pilotta bizim nereye gideceğimizi bilmiyordu. Sen kalk sonra söyleyeceğiz dedik. Son anda makas noktasına geldiğimiz de İstanbul’a gidiyoruz ve dedik ve oraya geldik. İstanbul’a indiğimiz 1.30 sıralarında çağrımıza davet eden halkımızın hakikaten sayısı 10 binlerdi.

Atatürk Havalimanında buluşunca halkımızla buluştuğumuzda F16’lar uçuyor. Helikopterler uçuyor, ama halk bu hale bile umursamadı. Bizde indik. Hemen halkımızın arasına karıştık. CHP bazıları niye orada yoktun diyor. Ben oradaydım, çocuklarımı, eşim damadım biz ertesi gün öğle namazına kadar cumaya kadar oradaydık. Yoluna konuldu iş bitti 16 saat geçtiği anda darbecilerin yapacağı bir şey kalmamıştı. 23.17’de Kılıçdaroğlu aynı yere geldi, geldikten sonra oradan tankların hemen adeta korumasında oradan çıkıp Bakırköy Belediye Başkanının evine gitti. Adeta belgesel çeker gibi kayıtlarda var bunlar. O kayıtlarda görüyoruz. Sen bu kayıtlara girmişsin senin artık günah defterin hazır yalan söylemene gerek yok. Farkında olmadım o yüzden belediye başkanını evine gittim desen yutarlar. Bunları gizleyip yalan söyleyeceksin. Bunların adamları mecliste konuşuyorlar yalan yanlış şeyler bunu da gözümüzün önünde yapıyorlar. Bu kampanyan boyunca meydanlarda bunların hepsini ortaya dökülecek. Fakat dediğim burada kararlı bir şekilde o gece yaşadıklarımız hamdolsun inançla kararlıkla geldik valimiz. Oraya geldi. 1. Ordu komutanımız oraya geldi. Daha sonarda o gece ben bir taraftan Binali beyle irtibat kurarak, o gece 1. Ordu komutanına genelkurmay başkanlığına vekaleten atamak suretiyle, komuta kademesi boşluk kabul etmez. Biz o gece oraya anında atama yaptım. Ümit Paşa vekalet en genel kurmayı idare etmeye başladı. Boşluk olmadan oradan bütün müdahale evvel Allah yok edildi. Ertesi güne çok daha huzurlu güne girmiş olduk” şeklinde konuştu. 

“İstanbul bazı şu çirkin yapılaşması olmasa dünyada hiçbir şeyle mukayese edilmez”

İstanbul’un yeşillendirme çalışması yapılacağını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İstanbul bazı şu çirkin yapılaşması olmasa dünyada hiçbir şeyle mukayese edilmez. İstanbul sadece boğazıyla fark atar. Çirkin yapılaşma o potansiyelini, o gücünü tabi biraz geriletiyor. Bakıyorum son zamanlarda özelikle yeşiliyse yeşili, bunlar gelişiyor. Şimdi belediye başkanımızda salonda zannediyorum. En önemlisi bazı yerler var ki yeşillendirme çalışmaları park yeşil alanlar olarak park çalışmaları yeni başkanımız bunu suretle yapması halinde İstanbul başka güzel olacak. Örneğin TOKİ’nin Pendik tarafından girişte o alanı komple yeşil alan haline getirme projesi orayı çok farklı yapacak. Aynı şekilde yine Anadolu yakasında böyle devasa bir alan yapılacak. Bunları şimdi açıklamayalım ki, adaylar tanıtımına bir şeyler kalsın. Böyle 5-10 proje hayata geçecek. 1-1,5 sene içerisinde hayata geçecek. Oralarda yaşayan insanlar çok daha farklı bir rahatlığa kavuşacaklar. Osmangazi Köprüsünden geçerken sağım solum yeşil olarak gördüm” ifadelerini kullandı.