Cumhur İttifakı açık ara önde
SORU: Başbakan tarafından seçim öncesinde bir paket açıklandı. Pakette yer alan mekliye bayram ikramiyesi verilmesi hususu, ana muhalefetin daha önce gündeme getirdiği bir konuydu. Kılıçdaroğlu, ‘Bu bizim önerimizdi’ diyecek olursa, cevabınız ne olur?
ERDOĞAN: Sayın Kılıçdaroğlu bizim attığımız adımlara hiçbir zaman olumlu yaklaşmamıştır. SSK’nın genel müdürüyken neler yaptığını herkes biliyor. SGK’yı batırdı. Onun genel müdürlüğü sırasında, SGK hastanelerine sağlam girenler hasta çıkıyorlardı. Biz ise sağlıkta köklü reformların ardından şimdi de Türkiye’yi şehir hastaneleriyle tanıştırıyoruz. Şimdi beşincisini Cumartesi günü Kayseri’de açacağım. Yüzü varsa gelsin Kılıçdaroğlu da görsün. Lafla peynir gemisi yürümüyor. CHP’nin o kadar belediyesi var, onlarda da doğru düzgün bir icraat yok. Biz ise icraatçıyız; eseri ortaya koyup yola devam ediyoruz. Ramazan ve Kurban Bayramlarında emeklilerimize verilecek 1.000 liralık destek, onlara bayram harçlığı, mutluluk vesilesi telakki edilmelidir.
SORU: Başbakanın açıkladığı paketteki konulardan biri de imar barışı... Kentsel dönüşüm başarılı şekilde yürürken imar barışına neden ihtiyaç duyuldu?
ERDOĞAN: İmar barışı bana göre çok çok önemli. 14 milyon kadar dava düşecek. Onun bir de getirisi var. Devlete yaklaşık 40 milyarlık bir getirisi olacak. Daha da önemli olan boyut, vatandaşın benim akıbetim ne olacak, imar barışı ile birlikte ben evimi konutumu rahatlıkla yapabilecek miyim sorunu çözülmüş olacak.
SORU: Muhalefet seçim ittifakını dört parti olarak açıklıyor. Tek bir cumhurbaşkanı adayı olmadan bu ittifak nasıl şekillenir? Cumhurbaşkanlığında bir araya gelemeyen partiler, parlamentoda çoğunluğu elde etme umuduyla bir araya geliyorlar gibi bir görüntü var. Bu tür bir ittifakı nasıl değerlendiriyorsunuz?
ERDOĞAN: Şu anda bunların niyeti böyle. Bunlar ülkeye bir şey kazandırma gayreti içinde değiller. Cumhurbaşkanı adayını dahi bunca zamandır belirleyememiş olmaları bunların başarısızlıklarını gösteriyor. Benim milletim kimin ne olduğunu gayet iyi biliyor. Milletimiz, bunların oyununa gelmeyecektir. Biz, Sayın Bahçeli ile birlikte Cumhur İttifakı olarak samimi bir şekilde çıktığımız yolda yürümeye devam ediyoruz. Onların parlamentoda da umdukları sonucu alabileceklerine inanmıyorum. Mevcut kamuoyu araştırmaları, bunu net gösteriyor. Araştırmalara göre Cumhur İttifakı, açık ara önde. 24 Haziran’da milletimizin bize gerekli desteği vereceğinden eminim.
SORU: Seçimle ile ilgili manifestonuz vardı...
ERDOĞAN: 24 Haziran seçim süreci ile ilgili manifestomuz hazır. Pazar günü İstanbul’da açıklayacağım. Diğer adayların hedefini bilmiyorum. Ama bizim hedefimiz çok büyük. Daha güçlü, daha mürefeh ve daha özgür bir Türkiye’ye yürümekte kararlıyız. Bunları manifestomuzda açık ve net ortaya koyacağız.
SORU: Standard&Poor's tarafından Türkiye'nin yabancı para cinsinden kredi notununun "BB"den "BB-"ye düşürülmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?
ERDOĞAN: S&P’nin Türkiye’nin notunu düşürme hadisesi yeni değil. Bunlara artık alıştık. Bunların bu kararları her zaman siyasidir, politiktir. Seçim öncesinde yine böyle bir adım attılar. Seçimden sonra bunlar bu yanlış kararı geri almak, yine geri adım atmak zorunda kalacaklardır. Türkiye şu anda kararlı bir şekilde yoluna devam ediyor. Gerek ekonomik alanda gerek ise ihracatta artış devam ediyor. Onlar puan indiriyor, öbür tarafta ihracat çıkıyor. Turizmde şu an 40 milyon turiste gidiyoruz, 28-29 milyar dolar bir gelir bekliyoruz. Savunma sanayi konusunda gayet güzel adımlar atılıyor. Tüm göstergelerin iyi olduğu bir ortamda birilerinin not düşürmesinin bir anlamı yok. 13-15 Mayıs tarihlerinde Tatlı Dil forumu için İngiltere’de olacağız. Kraliçe ile, ayrıca Sayın May ile görüşmelerimiz olacak. İngiltere ile ilişkilerimizi daha da geliştirmeye büyük önem veriyoruz. Sözün özü, S&P’nin not düşürmesi Türkiye için herhangi bir şey ifade etmiyor.
SORU: Yerli derecelendirme kuruluşunun çalışmasını yapıyorduruz, o konuda bir gelişme var mı?
ERDOĞAN: Evet, BDDK'nın çalışması var. Bunu yapmamız lazım. Bunu iyi bir şekilde başarmak, başka kuruluşların zaman zaman politik karar almalarına da engel olacaktır. Hakeza, belirli ülkelerle milli para birimleri ile ticarete de önem veriyoruz. İran ve Rusya’nın yanı sıra Çin ile de bu yönde adımlarımız olacak. Enerji Bakanımız biliyorsunuz Özbekistan’dan Çin’e geçti. Orada görüşmeleri olacak...
SORU: Menbiç’te son durum nedir? ABD ile anlaşıldı mı? Menbiç’e Türk ordusunun girmesi gibi bir plan masada mı?
ERDOĞAN: Afrin’deki temizlik harekatı yüzde yüz bitmiş değil. El yapımı bombalarla ilgili ciddi netice alındı. İdlip ve Tel Rıfat ile ilgili süreçler devam ediyor. Dışişleri Bakanımızın bir ABD ziyareti olacak. O ziyarette ABD Dışişleri Bakanı Pompeo ile Menbiç’i de konuşulacaklardır. Bizler, Menbiç’in YPG ve PYD’den temizlenmesine yönelik gerekli adımlar atılmasını temenni ediyoruz.
SORU: G. Kore ile yapılan savunma anlaşması neleri içermektedir?
ERDOĞAN: Olmaması için bir sebep yok. Her iki tarafın da yaklaşımları olumlu. Görüşmeler savunma Sanayi Müsteşarlığı ile Koreli muhatapları arasında devam ediyor. Onların savunma sanayi sorumluları ile Genelkurmay Başkanımız ve Savunma Sanayii Müsteşarımız görüşmelerini yapıtlar. Bundan sonraki süreçte onların da Türkiye’ye gelmesi ile adımları atacağız. Korelilerin füze olayında da ciddi tecrübeleri var. Dünyadaki gelişmeler doğrultusunda bizler de A’dan Z’ye tedbirlerimizi almak durumundayız. Afrin’de, Fırat Kalkan’ında bunun önemli olduğunu gördük. Eğer tedbirleri almamış olsaydık, fırtına obüsleri, topçular, helikopterlerimiz, F-16’larımız, İHA’larımız ve SİHA’larımızla askerlerimiz son derece başarılı oldular. Savunma sanayiinde yeni bazı üretimlere de gireceğiz. Bunlarla birlikte askerimiz çok daha güçlü hâle gelecek.
SORU: Hyundai’nın Türkiye de üretmeyi planladığı Suv modeli konusunda, gelişme var mı?
ERDOĞAN: Hedefleri var, arzuları var. Ama şu an niyet aşamasında. Beş şirketimiz Türkiye’de adım attı. O adım da atılırsa bize kesinlikle güç katar.
SORU: Türkiye’nin seçim atmosferine girdiği şu dönemde, Batı basınında Erdoğan aleyhtarı çağrılarda ve yazılarda artış gözleniyor. Bu durumu neye bağlıyorsunuz?
ERDOĞAN: Bu yeni değil. Bunu 7 Haziran’da da, Kasım’da da gördük. Bunları hiç önemsemedik. Bazı Avrupa ülkelerinin, siyasetçilerimiz, vatandaşlarımız aleyhinde tavırlar sergilemesi elbette demokratik bir tutum değildir. Seçimlere herkes saygı göstermeli. Nitekim biz Avrupa’da seçilen liderleri arayıp kendilerini tebrik etmekten çekinmedik. Çünkü yeni bir sayfa açılsın, ilişkiler iyi olsun istiyoruz.
SORU: Huylu huyundan vazgeçmiyor..
ERDOĞAN: Biz, bildiğimiz yoldan kararlı biçimde ilermeye devam edeceğiz. Avrupa’da bazı ülkelerin kampanya için salon veririz vermeyiz tartışmasının yapmakta oldukları bir ortamda, biz de oralarda yaşayan vatandaşlarımızla Bosna Hersek’te buluşmayı tercih ettik. Avrupa ülkelerinden gelecek vatandaşlanımızla, Bosna Hersek’teki bir salonda bir araya geleceğiz. Dokuz on bin kişilik bir katılım beklediğimiz o toplantıya inşallah ben de gideceğim. Avrupa’daki vatandaşlarımız da yaşadıkları ülkelerde çalışmalarını sürdürecekler elbet.