Başbakan Davutoğlu'nun konuşmasının şifreleri
Yayınlanma:
Uzun ve irticalen konuşmalarıyla bilinen Başbakan Ahmet Davutoğlu, bugünkü kritik açıklamasını ise notlarından yararlanarak yaptı. Kameraların karşısında kaldığı 38 dakika içinde herkese mesaj verdi.
Davutoğlu, öncelikle başbakanlık koltuğunda oturduğu dönemlerin muhasebesini yaptı. Akademisyenlikten kalma alışkanlığından olsa gerek konuşmasını bölümlere ayırdı. Haklı olarak çok zorlu bir dönemde başbakanlık yaptığını ifade etti.
Yola çıkarken kararlaştırdıkları ilkelere sadık olduğunu söyledi. Terör meselesinden mültecilere, vize muafiyetinden ekonomiye varana kadar önemli adımlar attığını ve başarılı olduğunu ifade etti. 3 aylık dönemde bütün vaatleri yerine getirdiğini, bunun demokrasi tarihinde bir örneğinin bulunmadığını söyledi. "Başarısızlık duygusu yok, pişmanlık söz konusu değil, vazifemi hakkıyla ve onurla görev yaptım" dedi.
Geçtiğimiz cuma günü iplerin kopmasına sebep olan MKYK toplantısıyla ilgili konuşurken yol arkadaşlarının kendisinden habersiz imza topladığını anlattı ve bu durumu "refik olma özelliğiyle bağdaştıramadım" diyerek krizin patlama sebebi gördüğünü ifade etti. Davutoğlu'nun en dikkat çeken cümlelerinden biri "Dört yıllık bir hukuk oluştuğunu düşünüyorduk aramızda ama bunun daha kısa sürmesi emin olunuz benim tercihim değildir, ortaya çıkan bir zaruretin neticesidir" oldu. Başbakan krizin mesuliyetini böylece MKYK üyelerine attı.
Başta paralelciler olmak üzere bazı çevreler Davutoğlu'nun AK Parti ile yollarını ayıracağını iddia ediyordu. Başbakan ise "Cumhurbaşkanımızın onuru, onun ailesinin onuru benim ailemin onurudur. Cumhurbaşkanımızla son nefesime kadar vefa ilişkisini sürdüreceğim. Kimse yeni fitne kapıları açmaya çalışmasın. Kimse benim ağzımdan cumhurbaşkanımızla ilgili tek bir kötü söz duyamayacak. AK Parti neferi olarak çalışmaya devam edeceğim" diyerek hem Erdoğan'a bağlılığını bildirdi hem de bütün spekülasyonların yolunu kapattı.
Başbakan, prensiplerinden bahsetti. Gençliğinden beri mevki ve makam talebinde bulunmadığını, lobi yapmadığını, genel başkanlığa da mutabakatla seçildiğini belirtti. "İnandığım ilkeler uğruna pazarlık yapmadım. Yoldan önce yol arkadaşı oldum" diyerek neden çekildiğinin şifrelerini verdi.
"Cumhurbaşkanı görevi devrederken emanetçi olmamamı istemişti" dedi ve emanetçi olmadığını söyledi.
Krizin Davutoğlu'nun teşkilata müdahele ettiği için çıktığı yorumlanıyordu. Davutoğlu, "Herhangi bir ilçe teşkilatı veya il teşkilatı atamasında dahi, şahsi bir müdahalem olmamıştır" diyerek iddialara rest çekti.
Yumuşak bir geçişle başbakan olan Davutoğlu yine yumuşak bir geçişle bıraktı. Kırmadı, dökmedi, birlik mesajı verdi...
Apaçık. Milyonların gözünün önünde...
Yola çıkarken kararlaştırdıkları ilkelere sadık olduğunu söyledi. Terör meselesinden mültecilere, vize muafiyetinden ekonomiye varana kadar önemli adımlar attığını ve başarılı olduğunu ifade etti. 3 aylık dönemde bütün vaatleri yerine getirdiğini, bunun demokrasi tarihinde bir örneğinin bulunmadığını söyledi. "Başarısızlık duygusu yok, pişmanlık söz konusu değil, vazifemi hakkıyla ve onurla görev yaptım" dedi.
Geçtiğimiz cuma günü iplerin kopmasına sebep olan MKYK toplantısıyla ilgili konuşurken yol arkadaşlarının kendisinden habersiz imza topladığını anlattı ve bu durumu "refik olma özelliğiyle bağdaştıramadım" diyerek krizin patlama sebebi gördüğünü ifade etti. Davutoğlu'nun en dikkat çeken cümlelerinden biri "Dört yıllık bir hukuk oluştuğunu düşünüyorduk aramızda ama bunun daha kısa sürmesi emin olunuz benim tercihim değildir, ortaya çıkan bir zaruretin neticesidir" oldu. Başbakan krizin mesuliyetini böylece MKYK üyelerine attı.
Başta paralelciler olmak üzere bazı çevreler Davutoğlu'nun AK Parti ile yollarını ayıracağını iddia ediyordu. Başbakan ise "Cumhurbaşkanımızın onuru, onun ailesinin onuru benim ailemin onurudur. Cumhurbaşkanımızla son nefesime kadar vefa ilişkisini sürdüreceğim. Kimse yeni fitne kapıları açmaya çalışmasın. Kimse benim ağzımdan cumhurbaşkanımızla ilgili tek bir kötü söz duyamayacak. AK Parti neferi olarak çalışmaya devam edeceğim" diyerek hem Erdoğan'a bağlılığını bildirdi hem de bütün spekülasyonların yolunu kapattı.
Başbakan, prensiplerinden bahsetti. Gençliğinden beri mevki ve makam talebinde bulunmadığını, lobi yapmadığını, genel başkanlığa da mutabakatla seçildiğini belirtti. "İnandığım ilkeler uğruna pazarlık yapmadım. Yoldan önce yol arkadaşı oldum" diyerek neden çekildiğinin şifrelerini verdi.
"Cumhurbaşkanı görevi devrederken emanetçi olmamamı istemişti" dedi ve emanetçi olmadığını söyledi.
Krizin Davutoğlu'nun teşkilata müdahele ettiği için çıktığı yorumlanıyordu. Davutoğlu, "Herhangi bir ilçe teşkilatı veya il teşkilatı atamasında dahi, şahsi bir müdahalem olmamıştır" diyerek iddialara rest çekti.
Yumuşak bir geçişle başbakan olan Davutoğlu yine yumuşak bir geçişle bıraktı. Kırmadı, dökmedi, birlik mesajı verdi...
Apaçık. Milyonların gözünün önünde...