Engin Günaydın radikal bir karara imza attı!

Engin Günaydın radikal bir karara imza attı!
Engin Günaydın radikal bir karara imza attı!Engin Günaydın'dan radikal şok karar!Avrupa Yakası dizisiyle ünlenen başarılı oyuncu Engin Günaydın alıdığı şok kararla herkesi şaşırttı.Engin Günaydın,dizi ve set hayatına veda ettiğini açıkladı. Oyunculuk hayatı boyunca İstanbul'dan ve kalabalıktan bıkan Engin Günaydın,"ben artık yokum" dedi.
 Engin Günaydın'dan radikal şok karar!Avrupa Yakası dizisiyle ünlenen başarılı oyuncu Engin Günaydın alıdığı şok kararla herkesi şaşırttı.Engin Günaydın,dizi ve set hayatına veda ettiğini açıkladı. Oyunculuk hayatı boyunca İstanbul'dan ve kalabalıktan bıkan Engin Günaydın,"ben artık yokum" dedi.

Engin Günaydın: Ben artık yokum dedi. 150 dakikayı bulan dizi süreleri, setlerdeki çalışma şartları başarılı oyuncuyu isyan ettirdi. Ve kesin kararını ilan etti.

“Konservatuvarda okuduğum yıllarda, abim memleketimiz Tokat Erbaa’da radyo açmaya karar verdi. Benim de başında olmamı istedi (Tansu Çiller’in ‘Radyomu istiyorum’ diyerek siyah kurdele taktığı zamanlar). Radyoyu açtık. Pink Floyd, Bon Jovi filan çalıyorduk. Pink Floyd’a ‘Pink Flayt’, Bon Jovi’ye ‘Ban Javi’ diyorduk. Acayip havalıydık. Sonra abim bu radyonun geliri nereden olacak, diye sordu. Reklam alman lazım, dedim. Uğraştı, reklam bulamadı. Sonra bir gün, bir fikirle geldi. Radyoya çok fazla şarkı isteği geliyordu. Bunları paralı hale getireceğiz, dedi. Abimin bu ticari çıkışından sonra istekler paralı oldu. Radyo para kazanmaya başlamıştı. Ama çaldığımız şarkılar bayağılığın dibindeydi. Dinleyicinin duygularını kullanan ajite şarkılar isteniyordu. Pink Flayt ve Ban Javi kalmamıştı. Sonra ne mi oldu? Radyo kapandı. Bu hikâyeyi nedense Türk televizyonuna çok benzetiyorum.”











 



 






 

 

Cumhuriyet’ten Neslihan Akdaş’ın haberine göre; bu sözler artık televizyon projelerinde yer almayacağını açıklayan oyuncu Engin Günaydın’a ait.

“Biz özel televizyon çocuklarıyız. Buranın mezun verme zamanı geldi” demişti. Şimdi kendi sinema ve tiyatro projelerine yoğunlaştı Günaydın. Zaten mesleğe de öyle başlamıştı:

“Konservatuvara başladığımda televizyon pek yoktu. dizi de pek yapılmıyordu. Bütün amacımız devlet ya da özel tiyatrolar ya da şehir tiyatrolarına girmekti. Sonrasında televizyon dizileri başladı. Süreleri kısaydı. Üstelik para da kazanabiliyorduk. Daha geniş kitlelere ulaşma şansımız vardı. Televizyon dizileri çalışma üslubu olarak tiyatronun çalışma üslubunu kullanıyordu. Her şey yolundaydı. Sahneye provalı ve ezber çıkıyorduk. Mesleğimden çok memnundum.”

BANT YETİŞSİN DE NE OLURSA OLSUN

Bu memnun, mesut günler, yıl yıl azalmaya başladı: “Sonrasında ne olduysa dizilerin süreleri uzadı. Prova yapamıyorduk. Çünkü zaman yoktu. Sahneye hazırlıksız ve eksik çıkmaya başladık. Hatta sorun o kadar büyüdü ki, hatalı ve yanlış çekilmiş sahneler bile televizyon izleyicisinin önüne çıkar oldu. Hedef şu olmuştu: Bandı yayına yetiştirelim de ne olursa olsun. Tiyatro ve sinema bu konuda tehlike altında değil şimdilik. Ama ben mesleki yolculuğuma buralarda devam etmek istiyorum. Mesleğimi severek yapmak istiyorum çünkü.”

Engin Günaydın kimdir?

1972 doğumlu ünlü tiyatro oyuncusu. "Bir Demet Tiyatro"da zabıta İrfan karakteri ile kendisini izleyicilere sevdirmiş ancak şüphesiz büyük çıkışını "Avrupa Yakası"nda Burhan Altıntop rolüyle yakalamıştır.
Engin Günaydın, 29 Ocak 1972'de Tokat'da doğdu.

Lisede, her sene yapılan okullar arası tiyatro yarışmasında aldığı ödül sonrası, jüri üyelerinin Günaydın'ı konservatuara gitmesi yönündeki ısrarlarıyla oyunculuk hayatının ilk tohumları atılmış oldu.

Hacettepe Üniversitesi Konservatuar bölümüne girdi. 1992 senesinde, okulun 2. yılında Mimar Sinan Üniversitesi konservatuar bölümüne geçiş yapmasıyla İstanbul'a geldi.
      
İstanbul'a ilk geldiğimde gözümde çok korkutucuydu. Uzun süre evden çıkamadım. Korkuyla ilgili değil ama çıkmak istemiyordum. Sonra geze geze, sevgilin ola ola alışıyorsun ve öğreniyorsun İstanbul'u. Benim en büyük mücadelem burada, evimi aramak oldu. Burası bana ait diyemedim hiç. 14 senedir burada yaşıyorum, 12. evim.

1997 yılında, "Otogargara"nın setinde komiklik yaparken, şans eseri aldığı teklifle "Bir Demet Tiyatro" dizisinde rol alma şansı yakaladı. Uzunca bir süre, seyircilerin izlemekten zevk aldığı, bir çok eleştirmen tarafından da beğenilen zabıta İrfan karakterini canlandırdı. 2001'de Zeki Demirkubuz'un yönettiği "Yazgı" filminde Necati rolündeydi.

2003 yılında "Hadi Uç Bakalım" ve "Alacakaranlık" dizilerinde oynadı. 2004 yılında Okan Bayülgen'in şov programı olan Zaga ekibine girdi. Aynı sene "Size Baba Diyebilir miyim?" adlı dizide rol almasının yanı sıra, "Yazı Tura" filminde Sencer karakterini canlandırıyordu.

       
Tolga Çevik, erkan can, Settar Tanrıöğen çocuk sahibi ve üçüde bunun çok güzel bir duygu olduğunu söylüyor. Ben çocuk istemiyorum. Tamamıyla o dünyaya girmek demek, çalışmamak demek. Tiyatronun çöküşü beni çok üzüyor ve ben ölmeden tiyatroyu düzeltmek istiyorum. 'Hücreler' benim en parlak projem olacak. Tiyatro dünyasını canlandırmak benim gizli hedefim. Sinemayla ilgili çalışmalar yapmam lazım. 45-50 yaşına kadar çalışmam gerek. Anneme de bahsettim bundan. O da '15 yaşına geri döndün. Yaş olarak büyümüyorsun, küçülüyorsun' diyor.

2005 senesinde, Gülse Birsel'in kendisini farketmesiyle, asıl çıkışını yapacağı "Avrupa Yakası" dizisi ekibine katıldı. Peker Açıkalın ve Günaydın'ın diziye katılmasından sonra katlanarak artan reytingler, bir çok sinema eleştirmeninin şu soruyu sormasına sebep oluyordu: "Avrupa Yakası" mı bu ikiliyi meşhur etmişti, yoksa onlar mı diziyi?

Şu sıralar "O hikayedeki mal benim" adlı stand up şovu sahneleniyor. İstanbul Plus dergisinin Temmuz 2006 sayısına verdiği röpörtajda; Boğazda dolaşmayı, ormanda yürüyüş yapmayı, kişilikli binalara bakmayı, denizi yakından yada uzaktan seyretmeyi, cihangir'de Symrna ve Porte'de yemek yemeyi sevdiğini söylüyor.