Dünya güzeli Azra Akın BeStyle dergisine çok samimi açıklamalarda bulundu!
Yayınlanma:
Dünya güzeli Azra Akın BeStyle dergisine çok samimi açıklamalarda bulundu!Poyraz Karayel dizisi ile ekrana dönen eski dünya güzeli Azra Akın BeStyle dergisine çok özel açıklamalar yaptı.
Dünya güzeli Azra Akın BeStyle dergisine çok samimi açıklamalarda bulundu!Poyraz Karayel dizisi ile ekrana dönen eski dünya güzeli Azra Akın BeStyle dergisine çok özel açıklamalar yaptı.
Poyraz Karayel dizisi ile ekrana dönen Azra Akın BeStyle dergisine çok özel açıklamalar yaptı. “Poyraz Karayel” dizisiyle ekranlara dönen Azra Akın, BeStyle dergisinin yeni sayısı için objektif karşısına geçti. Ünlü manken ve oyuncu, “Bir erkekte ilk olarak ne ilgini çeker” sorusunu şöyle yanıtladı: “Kendine güven, karşı tarafa verdiği güven ve mütevazılık.” Aşık olduğu zaman sürekli gülümsediğini de itiraf eden Akın, “Aşkı dolu dolu yaşarım” diye konuştu.
Kariyerinle alakalı geçen süreçle ilgili neler söylemek istersin?
- Tek kelime ile özetlersem; keşfetme. Ben çok erken yaşta başladım kariyerime ve bugüne kadar çok anlamlı, güzel bir yolculuk yaşadım. Özverinin başarıyı getirdiğini gördüm. İnişlerim, çıkışlarım oldu. En önemlisi de her tecrübemden ders aldım. Bu yolculuğumda yolumun kesiştiği herkesten bir şeyler öğrenmeye çalıştım.
* Peki kariyerinle ilgili geleceğe dair kurduğun hayaller neler? - Ben kariyerimle ilgili o kadar çok hayal kuruyorum ki! (Gülüyor) Yaptığım işi ve onunla ilgili hayal kurmayı çok seviyorum. Bu heyecan beni gerçek anlamda motive ediyor. Kendimi geliştirebileceğim, özgün olan, sınırlarımı zorlayabileceğim, kendimi bile şaşırtan projelerde yer almak istiyorum. Kendimi zorlamayı da seviyorum, bu beni besliyor.
Kendime karşı acımasızım
* Karakter özelliklerinde sevdiklerin ve sevmediklerin neler?
- Önce sevmediklerimden başlayayım; sanırım ben kendime karşı biraz fazla acımasız olabiliyorum. Başkalarına gösterdiğim hoşgörüyü biraz da kendime gösterebilsem iyi olur diye düşünüyorum (Gülüyor). Sevdiğim özelliklerim ise; etrafımdakiler içimdeki çocuktan bahsederler hep, yaşım ne olursa olsun içimdeki çocuğu yaşatmak isterim. Paylaşmayı da seviyorum. Mutluluğumu, derdimi, arkadaşlarımın mutluluğunu, derdini paylaşmayı seviyorum. Bir de iyi bir dinleyici olduğumu söylüyorlar.
* Nasıl bir çocukluk geçirdin?
- Güzel bir çocukluk yaşadım. Ama tabii ki çocuklukta hayal kırıklıklarım da olmuştur; zaten olması gerek. Bu bizi hayata hazırlıyor.
* Peki şu anda çocukluk hayallerine ne kadar yakınsın?
- Çok yakınım (Gülüyor).
* Dinlenmek senin için ne yapmaktır?
- Benim için dinlenmek; tamamen kendime zaman ayırmak, seyahat etmek, bilmediğim yerleri keşfetmek ve kendimle kalmaktır. Aklıma sadece fiziksel bir dinlenme gelmiyor yani.
* Çılgınlık limitin nedir?
- Daha keşfetmedim.
* “Senin İstanbul”unu sorsam, anlatmaya nereden, nasıl başlarsın?
- Vapur, simit, karper peyniri, çay, boğaz, martı, Kapalıçarşı, Türk kahvesi, Boğaz’da ara sıra gördüğüm yunuslar, trafik ve her zorluğa rağmen “iyi ki İstanbul’dayım” dedirten şehir. Bu benim İstanbul’um.
* Kitap, albüm, şarkı, film, mekan konusunda favorilerin neler?
- Beni en çok etkileyen kitap “Kurtlarla Koşan Kadınlar”. Her zaman dinlemekten zevk aldığım şarkılar Simple Minds’tan “Don’t You Forget About Me”, The Notorious BIG’den “Sky’s the Limit” ve son olarak Alicia Keys’den “A Woman’s Worth”. Beni etkileyen film ise o kadar çok ki; Jean-Marc’tan “Vallé’den Cafe De Flore”, Paul Thomas Anderson’dan “Boogie Nights”, Nuri Bilge Ceylan’dan “Bir Zamanlar Anadolu’da”, Almadovar’ın filmlerinden “Live Flesh” ve “Sergio”, Castellitto’dan “Don’t Move”. Kısa film olarak da Fabio Grassadonia ve Antonio Piazza’dan “Rita”.
Magazin