Yaralı polis, Elçi'nin vurulduğu günü anlattı
Yayınlanma:
Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi'nin öldürüldüğü sırada sokakta iki YDG-H'li tarafından vurularak yaralanan polis, o gün en az 12 polisin sokakta bulunduğunu ve görev yaptığını söyledi.
Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi'nin öldürüldüğü sırada sokakta iki YDG-H'li tarafından vurularak yaralanan polis, o gün en az 12 polisin sokakta bulunduğunu ve görev yaptığını söyledi.
Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi'nin katledildiği gün olay yerinde görevli olan ve YDG-H'lilerin açtığı ateş sonucu yaralanan polis, o gün yaşananları anlattı.
Kameraların da kaydettiği ve 2 kişinin sokaktan koşarak uzaklaştığı anları da anlatan polis, iki saldırganı önce polis zannettiklerini, arkada koşan kişinin kendilerine ateş açması üzerine 6-7 el ateş ettiğini söyledi.
O noktada bulunan üç polisin ise ateş edip etmediğini bilmediğini belirten polis, “Arkada elinde silah olan kişi, beni geçtikten 10 metre sonra beni görmeden silahını ateşledi. Silahlı bulunan sağ eli geri vaziyetteyken beni vurdu” dedi.
ŞİKAYETÇİ SIFATIYLA İFADE VERDİ
Diyarbakır’da üç yıldır görev yaptığını kaydeden polis, yürütülen soruşturma kapsamında 'şikayetçi' sıfatıyla ifade verdi. Sicil numarasıyla ifadesi alınan polis, Yenikapı Sokak’ta açıklama yapılacağının amirleri tarafından bildirilmesi üzerine dört polis olarak iki ekip halinde saat 10’da söz konusu sokağa gittiklerini söyledi.
İçinde bulundukları aracı, Melikahmet Caddesi’ne park ettiklerini kaydeden polis, “Ben ve bir arkadaşım yürüyerek Dört Ayaklı Minare’nin bulunduğu sokağa geçtik. Sokakta Foto Film Şubesi’nde görev yapan iki, İstihbarat Şube’den iki polis ile yaklaşık 8-9 kişi civarında Güvenlik Şube’den arkadaşlarım vardı” dedi. Polis, Elçi’nin açıklamaya başlamasından sonra 'sokağın güvenli olmamasından dolayı' Dört Ayaklı Minare ile Gazi Caddesi arasındaki caminin önüne geldiklerini belirtti.
'GELENLERİ RAHATLIKLA GÖREBİLİYORDUM'
Açıklama bittikten sonra Balıkçılarbaşı yönünden silah seslerinin duyulduğunu kaydeden polis, sonrasında gelişen anları şöyle anlattı: “Bunun üzerine üzerimde taşıdığım CZ 75 marka beylik tabancamı çıkartarak, ağzına mermi verdim. 10-15 saniye içerisinde meydan tarafından bulunduğumuz sokağa iki erkek kişinin koşarak geldiğini gördüm. Güvenliğim için iki polis arkadaşımı caminin iç tarafına ittim. Gelenleri rahatlıkla görebiliyordum. Silah sesleri üzerine bir diğer arkadaşım, sokakta karşımızda bulunan dar sokağın başına geçmişti.”
DİĞER POLİSLER ATEŞ ETTİ Mİ?
İki saldırganın art arda sokağa girdiğini, arkadakinin elinde silah bulunduğunu ve dar sokakta bekleyen polise ateş ettiğini belirten polis, şöyle devam etti:
“Öndekinin elinde silah olup olmadığını görmedim ancak arkadakinin sağ elinde silah bulunmaktaydı. O gün hepimiz sivil olarak görev yaptığımız için o anın vermiş olduğu etki ile koşanlardan birinin polis olduğunu düşündüm. Koşanlara yanımıza gelene kadar ateş etmedik. Karşı tarafta ve aynı hizada bulunan sokakta, İstihbarat Şube’de görevli polise, arkadan gelen kişinin ateş etmesi üzerine ateşe başladım. Arkadan gelen kişiye yaklaşık 6-7 el ateş ettim. Ancak camiye ittiğim ve ara sokaktaki arkadaşların ateş edip etmediğini bilmiyorum. Arkada elinde silah olan kişi, beni bayağı geçtikten sonra, yaklaşık 10 metre sonra beni görmeden silahını ateşledi. Silahlı bulunan sağ eli geri vaziyetteyken beni vurdu, yaralandım. Yaralandıktan sonra ateş etmedim. Önde koşan şahsın ateş ettiğini görmedim.”
İSMAİL SAYMAZ / RADİKAL
Gündem