Bakanlar Kurulu'ndan 4 maddelik Kilis planı
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Kilis halkının güvenliği için alınan tedbirler hakkında bilgi vererek, "Kilis ilimizde kamu yararında çalışanların istihdam edilenlerin istihdam sürelerinin mevcutlarının 9 aya çıkarılması, valiliğin istediği oranda da ilave istihdamların sağlanması için karar alınmıştır. Bu çerçevede, ilk planda 5 milyon, ikinci planda da ilave 5 milyon olmak üzere zararların giderilmesi noktasında Başbakanlıkça ödeme yapılacaktır" dedi.
Toplantıda ilk ele alınan konulardan birisinin reform eylem planının geldiği nokta olduğunu anlatan Kurtulmuş, hükümetin 3 aylık vaatlerinden 44'ünün, 6 aylık reformlardan yüzde 55'inin gerçekleştirildiğini ifade etti. Hükümetin reform hükümeti olduğunu belirten Kurtulmuş, tamamlanması düşünülen ve Türkiye'yi bundan sonraki döneme hazırlayacak reformların yapılmasının hükümetin öncelikli görevlerinden olduğunu dile getirdi. 6 aylık reform sürecinde 126 günün tamamlandığını anlatan Kurtulmuş, 57 günlük bir sürenin olduğunu kaydetti.
Kurtulmuş, ikinci konunun Kilis ilindeki gelişmeler olduğuna dikkati çekerek, "93 bin kişi merkezde olmasına rağmen merkezde 127 bin Suriyeli yer almaktadır. Kilis halkına teşekkür ediyoruz, onlarla ekmeğini paylaşıp, mahallelerini, sokaklarını paylaşacak bir olgunluk için teşekkür ediyoruz" dedi.
Kilis bilindiği üzere Suriye ile 11 kilometre sınırı olduğunu belirten Kurtulmuş, "Birtakım gruplarla komşu olan bir ilimizdir. Afrin bölgesindeki kısmı PYD ile komşuluk, doğu kısmı DAEŞ, ortada ise Özgür Suriye Ordusu'nun müzahir olduğu bir sınır bölgesi var. Türkiye'ye karşı olan unsurların saldırıda bulunması beklenen durumdur. 18 Ocak'tan bu yana, DAEŞ mevzilerinin bulunduğu yerlerden 46 roket atışı yapılmış, 17 kişinin ölmesiyle sonuçlanmış, 10'u Türk'tür, 61 kişi de yaralanmıştır. Katyuşa füzeleri olarak seyyar bir şekilde ateşlenmektedir. Böylece, çok sayıda öldüğü süreci yaşamış olduk. Tespit edildiği anda cevap veriliyor. Ancak, yerleşik mevzilerden o anda tespit edilerek vurulması imkansız görülüyor. İlgili güvenlik bürokrasi ile ilgili Kilis'te alınacak tedbirler enine boyuna görüşülmüştür. Bundan sonra neler yapılabilir bunlar toplantıda gündeme gelmiştir" dedi.
Kurtulmuş, Kilis için alınacak tedbirlerin 4 başlık altında özetlendiğine işaret ederek, bunlardan birincisinin ilave askeri tedbirlerin alınması olduğunu ifade etti. Bu çerçevede hudut hattındaki askeri varlığımızın artırılacağını belirten Kurtulmuş, ilave İHA'larla sınırın gözetlenmesinin ve Kilis'e dönük saldırıların öncesinden haber alınarak önlenebilmesinin sağlanacağına işaret etti.
İkinci alanda ekonomik desteğin olduğunu anlatan Kurtulmuş, "Zarara uğrayan esnafların zararların giderilmesi, dükkanı yıkılanların bu anlamda tanzim edilmesi, Kilis ilimizde kamu yararında çalışanların istihdam edilenlerin istihdam sürelerinin mevcutlarının 9 aya çıkarılması, valiliğin istediği oranda da ilave istihdamların sağlanması için karar alınmıştır. Bu çerçevede, ilk planda 5 milyon, ikinci planda da ilave 5 milyon olmak üzere zararların giderilmesi noktasında Başbakanlıkça ödeme yapılacaktır. Tüccarlarımızın kredi sıkıntılarının giderilmesi için çalışmalar başlatılmıştır" diye konuştu.
Kurtulmuş, üçüncü alanda sosyal destek programlarının yer aldığını belirterek, sosyal destek programlarıyla Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı olmak üzere uzmanların Kilis halkının yanında olacağını ifade etti. Dördüncü başlığın sağlık alanındaki ilave tedbirler olduğuna dikkati çeken Kurtulmuş, ilave sağlık personelinin Kilis'e gönderileceğini, zırhlı ambulans araçlarının Kilis'te hizmete başlayacağını ifade etti.
ALT İŞVERENDE ÇALIŞANLARIN KAMUYA ALIMI
Kurtulmuş, alt işverende (taşeron) çalışanların kamuya alımı ile ilgili yasa tasarısında son rötuşların yapıldığını anlatarak, "Bu tasarıyla, 720 bin çalışanın kamuya geçiş esasları belirlenmiştir. Ayrıca, kamuda özel sözleşmeli personel olarak tanımlanan yeni bir statü oluşturulmuştur. Ayrıca, bu kamu güvencesi altına alınacak olan 720 bin kişinin tamamı 1 Kasım 2015 öncesinde kamuda taşeron olarak çalışmaya başlayan insanlar olacaktır. Her kurum, kendisince birtakım sınavlar yapma imkanına sahip olacak. 720 bin kişi kamu çalışanı olacak. Kıdem tazminatları, yıllık izinleri, çalışma şartları bakımından devlet güvencesi altına alınacaktır" dedi.
Güneydoğu Anadolu'daki halkı ilgilendiren bir konunun da tarımsal sulama ilgili olduğunu anlatan Kurtulmuş, sulama ile ilgili ara kanalların bir an evvel bitirilmesi üzerinde durulduğunu dile getirdi. Kurtulmuş, Çağla Büyükakçay'ın TEB BNP Paribas İstanbul Cup'ta şampiyon olması dolayısıyla Büyükakçay'a tebriklerini iletti.
Kurtulmuş, açıklamaları sonrası gazetecilerin sorularını cevapladı. Bir gazetecinin, "Kilis'te ekstra bir askeri tedbir ne zaman alınacak?" sorusuna Kurtulmuş, "Türkiye önce kendi sınırlarını korumak için, TSK sınırlarımızda ilave tedbirlerimizi almaktadır, ilave birtakım gözetleme imkanlarından istifade edecektir. Mutlaka, kendi ulusal güvenliğini korumak hassasiyetle atacağı adımlardır" cevabını verdi.
Bir soru üzerine, "Suriye'nin kuzeyinde bir güvenli bölge ilan edilmiş olsaydı da bugün Suriye'de yaşanan yüz binlerce ölümün önüne geçilmiş olsaydı" diyen Kurtulmuş, "Neresinden bakarsınız, Türkiye'nin ısrarlı bir şekilde güvenli bölge talebinin ne kadar doğru bir talep olduğu anlaşılmış oluyor. Orada, şu ve ya bu ülkenin istemesi yetmiyor. Burada ortak fikirlerin oluşması, uluslararası camianın görüşlerinin yakınlaştırılması geliyor. Bu ortaya konan sözler Türkiye'nin bu konudaki haklılığını gösteriyor" ifadelerini kullandı.
720 bin işçinin özel sözleşmeli personel statüsünde ayrı bir statü elde edeceğini anlatan Kurtulmuş, bu kişilerin kamu güvencesi altına alınacağını ifade etti.
Kurtulmuş, Rusya'nın teknik düzeyde sebze ve meyve fiyatlarının görüşmesi talebinin hatırlatılması üzerine, "Bu heyet şu anda yolda. Türkiye de Rusya da ekonomik anlamda derin ilişkileri olan iki ülke. Dolasıyla, ümit ederim ki uçak düşürülmesi krizinden sonraki süreçte zaman zaman sertleşen ilişkilerimiz en kısa zamanda normale döner. Bu tarım heyetinin oraya gitmiş olması ilişkilerin normalleşmesi için bir adımdır" dedi.
TRABZONSPOR VE AMEDSPOR MAÇLARINDA YAŞANANLAR
Trabzonspor ve Amedspor maçlarında yaşananların sorulması üzerine Kurtulmuş, "Yenmek de yenilmek de var, takımımızın mağlup olduğu zaman üzüldüğümüz zamanlar da oldu. Sporun içerisinde şiddet yok, ben yenildiysem yakarım, yıkarım yok. Ortaya çıkan tabloyu Türkiye hak etmiyor. Trabzonspor seyircisi de Türkiye'nin en nezaketli seyircilerinden birisi, dünkü tabloyu Trabzonspor taraftarı hak etmiyor. Bu konularla ilgili güvenlik zafiyeti var mı her ikisiyle ilgili soruşturma başlatılmıştır. Spor bir eğlence olduğu gibi politika alanı da değildir. Hiç kimsenin bu olayları politize etmesini doğru bulmayız. Ne kaybettik diye ortalığı yakıp yakmamız doğru değil. Spor sahasında neresi olursa olsun, futbol sahası olabilir. Bunun üzerinden herhangi bir şekilde politika üretmek spora aykırı bir şeydir. Ümit ediyorum ki ders çıkarılır" diye konuştu.
Kilis'e yönelik tehdidin önlenmesi için kara harekatının söz konusu olup olmadığına ilişkin soruya Kurtulmuş, "Gerekli tedbirler alınıyor" cevabını verdi.
Gazeteci Soner Yalçın'ın yazdığı kitapta, Başbakan Davutoğlu ve Numan Kurtulmuş'un gençliklerinde İslami kamplarda silahlı nöbet tuttukları yönündeki iddiasının hatırlatılması üzerine Kurtulmuş, "Bu kadar, bu memleketin ciddi meselesi varken eskilerin güzel bir lafını söyleyeyim, 'zırva tevil götürmez'" diye konuştu.
Başka bir gazetecinin, "Yabancı gazetecilerin bazıları sınır dışı edildi, gerekçe nedir?" sorusunu Kurtulmuş, "Geçen hafta sınır dışı edilen gazetecilerden birisi zaten Türkiye'de akredite edilen gazeteci değildi. Bütün bunlarla ilgili tek tek verilen kararsa ilgili güvenlik gerekçeleri ortaya konuluyor. Bu güvenlik gerekçeleri çerçevesinde bu tür kararlar alınıyor" şeklinde cevapladı.