4/B ve 4/C'lilere ivadi kadro
Yayınlanma:
Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın: 4/B, 4/C kapsamında istihdam edilen kamu görevlilerine "İvedi" kadro verilmesini istedi. Peki ivedi kadro nedir?
4/B ve 4/C'lilerin kadroya ne zaman geçeceği merak ediliyor. Memur Sen Genel Başkanı Ali Yalçın da konuyla ilgili açıklama yaparak 4/B ve 4/C'lilere ivedi kadro verilmesini söyledi.
Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın: 4/B, 4/C kapsamında istihdam edilen kamu görevlilerine "İvedi" kadro verilmesini istedi, "Bu statülerde görev yapan arkadaşlarımız, ekmek ve emek arasındaki köprüyü oluşturan, kariyer ve liyakat zemininde kamu personel sistemi içerisinde daha üst görevlere yükselmelerine imkan sağlayan, yer değiştirme fırsatlarından yararlanmalarına kapı açan kadro ile memur sıfatı ile tanışma hakkını fazlasıyla hak ediyorlar" dedi.
Memur-Sen'den Hükümete Toplu Sözleşme Hatırlatması
Memurların merak ettiği bir başka konu olan KİT'lerde 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararname kapsamında görev yapan sözleşmeli personel pozisyonlarına ilişkin temel ücret gruplarının yeniden düzenlenmesi konusunda ise Yalçın, "Toplu sözleşmenin üzerinde çalışılması kararlaştırılan ve gerekli çalışmaların tamamlandığı bazı hükümler ile zaman sınırı bulunan bazı hükümleri kamun işvereni tarafından hala yerine getirilmemiştir. Bu çerçevede ivedi olarak bir sonucun ortaya konması gerekiyor" diye konuştu. Milat gazetesinde yer alan habere göre, işçilikte geçen sürelerin memuriyette değerlendirilmesi konusundaki çalışmalar hakkında ise Yalçın, "Devlet Personel Başkanlığında yürütülen çalışmalarda belli bir aşamaya gelinmiştir. Bu kapsamda kaç kişinin bu haktan faydalanacağı ile bütçeye etkisi üzerinde çalışmaların Maliye Bakanlığı DPB tarafından yapılması kararlaştırılmış olsa da bu iki kurumun çalışmalarını henüz tamamlanmamasından ötürü bir sonuç üretilebilmiş değildir. Bizim ise girişimlerimiz hız kazanmıştır" dedi.
*Mehmet Akif İnan Vakfını kurdunuz. Önce hayırlı olsun. Vakıf ile hedefiniz nedir?
Memur-Sen'in Mehmet Akif İnan'dan sonraki emanetçileri olarak, onun eserlerini büyütmenin, kamuoyuna ulaştırmanın, fikir ve düşüncelerine vakıf olanları sayısını artırmanın idrakinde olarak Memur-Sen'e, üye sendikalarımıza Mehmet Akif İnan'ın bize bıraktığı eserler ve emanetler olarak baktık. Bu vefat yıldönümünde de onun eserlerini, farklı bir çerçeve ile insanımızla buluşturmaya çalıştık. Vefatının 17. Yılında Kurucu Genel Başkanımız Mehmet Akif İnan'ı "Kardeşliğin Şairi, Birliğin Sendikacısı" temalı programla Ankara'da Başbakan Yardımcımız Sayın Veysi Kaynak'ın teşrifleriyle andık. Mehmet Akif İnan'ın eserlerini sürdürülebilir kılmak için kuruduğumuz Mehmet Akif İnan Vakfı'nın kuruluş beratını da Başbakan Yardımcımızın elinden aldık. Şiiriyle, düşüncesiyle, aksiyonerliği ile kendisini bize, davasına, inancına vakfeden Mehmet Akif İnan'ın birikimini, bu vakıf aracılığı ile kalıcı ve kurumsal bir değer olarak da yaşatmanın ve gelecek nesillere aktarmanın bir çabası olarak Mehmet Akif İnan Vakfı'nı kurduk. Vakfımız, Türkiye'nin eğitiminden bilimine, kamu hizmetlerinden sendikal çabalara, araştırma geliştirme faaliyetlerinden yurt dışı ilişkilere, basın yayın alanından bilimsel çalışmalara kadar çok geniş bir alanda çalışmalara destek olacak, bu alanlardaki kaliteli çalışmaları yüreklendirecek, hatta ödüllendirecek bir düzlemde faaliyet yürütmeyi hedeflemektedir. Mehmet Akif İnan Vakfı ile Türkiye'nin kendini bulmasına yardımcı olacağız. Çocuklarımızın bizim davamızın misyonu ile yetişeceği, Mehmet Akif İnan'ın nasihatleri ile tanışacağı, birikimini yükleneceği bir atmosferin Türkiye sathında, hatta sınırlarımızı da aşacak bir tarzda oluşturulması azminde olacağız. Neslimizin inşasında her zaman özel bir yeri olan Mehmet Akif İnan'ın duruşu ve söylemi böylece yeni nesillerin inşasında daha yaygın, daha güçlü bir şekilde etkili olacaktır. Akif İnan'ın 'Nehirler düşlerim göl kenarında' tasavvuru vakfımız aracılığı ile hem gelecek nesillere ulaşacak, hem de daha kurumsal bir düzeyde tasavvurumuza öncülük edecektir.
*4/B, 4/C kapsamında istihdam edilen kamu görevlilerinin kadro beklentisi sürüyor. Siz ise bu yöndeki ısrarınızı sürdürüyorsunuz? Teklifiniz neden halen karşılık bulmadı?
4/B, 4/C kapsamında istihdam edilen kamu görevlilerinin kadro beklentisi ve bizim buna ilişkin tekliflerimiz hala karşılanmış değildir. Bu statülerde görev yapan arkadaşlarımız, ekmek ve emek arasındaki köprüyü oluşturan, kariyer ve liyakat zemininde kamu personel sistemi içerisinde daha üst görevlere yükselmelerine imkan sağlayan, yer değiştirme fırsatlarından yararlanmalarına kapı açan kadro ile memur sıfatı ile tanışma hakkını fazlasıyla hak ediyorlar. 15 Temmuz'un asli ve cani faili FETÖ'nün kamudaki sızmalarında yoğunlaştığı kurumların iş güvencesi esnekliği ya da amir/hiyerarşi dayatmasının mümkün olduğu kurumlar olduğu dikkate alındığında, FETÖ'yle mücadelenin, terör örgütlerinin kamuya sızmasını engelleme hedefinin gereği olarak kadrolu statüye geçişin, kadrolu istihdamın kamuda tek seçenek olmasının mevcut tercihler yanında daha doğru olduğu/olacağı tartışmasızdır. Bu çerçevede, kamu personel sisteminde mevcut sözleşmeli ve geçici personelin tamamının kadroyla ilişkilendirilmesi, kamu görevlileriyle aynı işleri gören kamu işçilerinin de kadroya geçirilmesi yönündeki yasal düzenlemenin bizimde yer alacağımız bir çalışma gurubu tarafından hazırlanması ve yürürlüğe konulması son derece önemlidir. Önemlidir diyorum çünkü bu yönde bir düzenleme hem darbe teşebbüsünün tahribatlarının giderildiği hem de kamu personel sisteminin FETÖ ve diğer örgütlerden temizlenmesinde büyük mesafe kaydedildiği noktasında toplumsal ve kesin bir algı oluşturacaktır.
*KİT'lerde 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararname kapsamında görev yapan sözleşmeli personel pozisyonlarına ilişkin temel ücret gruplarının 31.01.2016 tarihine kadar yeniden düzenlenmesi konusunda çalışma yapılacaktı. Son durum nedir?
Mutabakat altına alınarak 2016 yılının başından itibaren uygulanmakta olan 3. Dönem Toplu Sözleşmelerin kamu görevlilerinin genelini ilgilendiren hükümleri ile hizmet kollarına yönelik bazı hükümlerinde çalışmaların yapılması yanında bazı maddelerinde de çalışmaların belirlenen bir tarihe kadar sonlandırılarak kamu görevlilerin lehine hüküm olarak mali ve sosyal haklarına yansıtılması imza altına alınmıştır. Toplu Sözleşmede yer alan; "KİT'lerde 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararname kapsamında görev yapan sözleşmeli personel pozisyonlarına ilişkin temel ücret gruplarının 31.01.2016 tarihine kadar yeniden düzenlenmesi konusunda çalışma yapılacaktır" hükmü gereğince yapılması planlanan çalışmalar tamamlanmış, karara dönüştürülmek üzere Kalkınma Bakanlığı'na gönderilmiş ancak aradan çok uzun bir süre geçmiş olmasına rağmen henüz bir sonuç elde edilebilmiş değildir. Bir anlamda toplu sözleşmenin gereği hala yerine getirilmemiştir. Bu çerçevede ivedi olarak bir sonucun ortaya konması amacıyla yasal her türlü baskıyı oluşturmaya devam ediyoruz.
*İşçilikte geçen sürelerin memuriyette değerlendirilmesi konusundaki çalışmalar hakkında bilgi verir misiniz?
KPDK toplantılarında üzerinde mutabakata varılan ve uygulanmayı bekleyen maddeler arasında yer alan, Resmi ve özel sektörde (işçilikte) geçen hizmet sürelerinin tamamının kazanılmış hak aylığında değerlendirilmesi konusuna ilişkin olarak Devlet Personel Başkanlığında yürütülen çalışmalarda belli bir aşamaya gelinmiştir. Bu kapsamda kaç kişinin bu haktan faydalanacağı ile bütçeye etkisi üzerinde çalışmaların Maliye Bakanlığı DPB tarafından yapılması kararlaştırılmış olsa da bu iki kurumun çalışmalarını henüz tamamlanmamasından ötürü bir sonuç üretilebilmiş değildir. Bu itibarla çalışmaların kamu görevlileri lehine hüküm doğuracak şekilde sonlandırılması adına girişimlerimiz hız kazanmıştır.
*Müfredat raporunuz oldukça dikkat çekici. Özgürlükçü yeni bir müfredat umudunuz var mı?
Kuşkusuz, hem bilimsel olarak daha iyi hem de demokratik talepleri karşılaması açısından daha kapsayıcı ve özgürlükçü bir müfredat konusunda ümitlerimiz var. Böyle bir ümidimiz olmasa, zaten bu konuda bir rapor yayınlamamız da söz konusu olmazdı. Ülkemiz zor günlerden geçiyor ve doğal olarak bazı güvenlik tedbirleri alınıyor. Ancak sevindirici olan husus, böyle bir ortamda dahi Türkiye'nin geleceğine ilişkin uzun vadeli yatırımların toplum ve hükümetin gündeminde olmasıdır. Sayın Cumhurbaşkanı eğitim ve müfredat konusundaki rahatsızlığını defaatle belirtti. Dolayısıyla, bir takım kapsamlı değişimlerin olacağı konusunda iyimserim. Biz de raporumuzla, daha demokratik, kapsayıcı ve özgürlükçü bir bakış açısıyla müfredat reformunun dayanması gereken ilkeleri belirlemeye çalıştık.
Gündem