Gevaş İlçesinde Osmanlı sanatı gün yüzüne çıkıyor
Yayınlanma:
Van’ın Gevaş ilçesinde, Osmanlı sanatı olarak bilinen ve unutulmaya yüz tutmuş ‘filografi’, tekrar canlandırılmaya çalışılıyor.
Gevaş Kaymakamlığı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı Kadın Kültür Merkezi’nde açılan filografi kursu ile Osmanlı sanatının tekrar canlandırılması amaçlanıyor. Yaklaşık 20 kadın kursiyerin gönüllü olarak katıldığı kursta, birbirinden güzel hat işlemelerinin yanında tarihi yerler de sanata işleniliyor. Kursiyerlere gönüllü olarak sanatı öğretmeye çalışan Zeynep Öğütlüoğlu, hat ile çivi ve telin birleşmesinden oluşan filografi sanatının Osmanlılarda önemli bir yere sahip olduğunu belirterek, ancak bu sanatın günümüzde unutulmaya yüz tuttuğunu söyledi. Bursa ve İstanbul dışında diğer ilerde pek bilinmeyen filografi sanatının Gevaşlı kadınların eliyle daha da ilerletildiğini vurgulayan Öğütlüoğlu, “Osmanlılar bunu daha çok hat üstüne yapmıştır. Biz ise yüz figürleri, hayvan figürleri veya bir şehrin simgesi olan herhangi bir şeyi ya da tarihi yerlerini işliyoruz. Osmanlıdan biraz daha ilerletilmiş hali diyebiliriz” dedi.
Filografi sanatının zor olduğunu ve özellikle çivi çakmanın günlerce sürdüğünü ifade eden Öğütlüoğlu, “Filografi, ahşap bir zemin üzerine çivi geçirilerek, belli örgü teknikleri ve çeşitli desenlerin kullanılmasıyla meydana gelen bir sanat. Sadece çivinin çakılması iki günümüzü alıyor. Onun dışında sarması da zor. İlk iki katın sarması biraz kolay fakat üçüncü kat ise artık bütün kusurların kapatılmaya çalışıldığı ince işçilik isteyen bir kat oluyor. Bu da üç günümüzü alıyor. Yani bir tabloyu ancak bir haftada çıkartıyoruz” ifadelerini kullandı.
Filografi sanatının maliyete dökülmesi halinde Gevaşlı kadınların aile bütçelerine katkı sunacağını belirten Öğütlüoğlu, “Bu öyle bir sanat ki; çaktıkça yeteneğinizi daha da aşabiliyorsunuz. Şu anda Van kedisi, ters lale ve Halime Hatun Kümbeti’nin figürleri de işleniyor. Eğer maliyete dökülürse Gevaşlı hanımlar da kazanacak ve aile bütçelerine katkı sunmuş olacaklar. Gevaş için, Van için ve bayanlar için çok güzel. Evde boş boş duracağımıza burada meslek öğreniyoruz” şeklinde konuştu.
Cezaevlerinde de yapılan bu sanatın insanları rahatlattığını belirten kursiyerler ise, “Stres atmaya birebirdir. Bir nevi terapi gibi bir şey. Ayrıca Kur’an-ı Kerim harflerinden oluştuğu için bizlere ayrıca bir maneviyat veriyor. Halimizden çok memnunuz. Çok güzel bir sanat. Evde çocuklarımızdan dolayı stres yaşıyor ve bu stresi de burada atıyoruz” dediler.
Filografi sanatının zor olduğunu ve özellikle çivi çakmanın günlerce sürdüğünü ifade eden Öğütlüoğlu, “Filografi, ahşap bir zemin üzerine çivi geçirilerek, belli örgü teknikleri ve çeşitli desenlerin kullanılmasıyla meydana gelen bir sanat. Sadece çivinin çakılması iki günümüzü alıyor. Onun dışında sarması da zor. İlk iki katın sarması biraz kolay fakat üçüncü kat ise artık bütün kusurların kapatılmaya çalışıldığı ince işçilik isteyen bir kat oluyor. Bu da üç günümüzü alıyor. Yani bir tabloyu ancak bir haftada çıkartıyoruz” ifadelerini kullandı.
Filografi sanatının maliyete dökülmesi halinde Gevaşlı kadınların aile bütçelerine katkı sunacağını belirten Öğütlüoğlu, “Bu öyle bir sanat ki; çaktıkça yeteneğinizi daha da aşabiliyorsunuz. Şu anda Van kedisi, ters lale ve Halime Hatun Kümbeti’nin figürleri de işleniyor. Eğer maliyete dökülürse Gevaşlı hanımlar da kazanacak ve aile bütçelerine katkı sunmuş olacaklar. Gevaş için, Van için ve bayanlar için çok güzel. Evde boş boş duracağımıza burada meslek öğreniyoruz” şeklinde konuştu.
Cezaevlerinde de yapılan bu sanatın insanları rahatlattığını belirten kursiyerler ise, “Stres atmaya birebirdir. Bir nevi terapi gibi bir şey. Ayrıca Kur’an-ı Kerim harflerinden oluştuğu için bizlere ayrıca bir maneviyat veriyor. Halimizden çok memnunuz. Çok güzel bir sanat. Evde çocuklarımızdan dolayı stres yaşıyor ve bu stresi de burada atıyoruz” dediler.