Temizlik alışkanlıklarından eğitime, hizmet sektöründen gıdaya, insan ilişkilerinden çalışma modellerine kadar birçok alanda yaşanan bu değişimlerden şüphesiz en büyük darbeyi ticaret aldı. Küresel ticaret 2020 yılında ciddi oranda küçülmeye gitti. Hem büyük şirket hem de küçük esnaf pandemiden dolayı kısa sürede toparlanamayacak şekilde darbe aldı. Meyve ve sebze ihracatında ise durum bu kadar karanlık değil. Gıda ihracatı üzerine çalışan 2020 yılında Türkiye meyve-sebze ihracatından elde ettiği geliri ciddi oranda artırdığını söyledi.
İhracat geliri 671 milyon dolar arttı
Meyve ve sebze ihracatı, Türkiye’nin en büyük ihracat kalemlerinden birini oluşturduğunu söyleyen Boris Volfman, "Bu sebeple sık sık tarım alanında daha verimli ve dışa bağımlılıktan kurtulmak isteyen bir politika izlenmeye çalışılıyor. 2019 yılında dünyanın birçok ülkesine gerçekleştirilen meyve-sebze ihracatından elde edilen gelir 7.291.176.806 dolar olarak gerçekleşti. 2020 yılında ise bu rakam pandemiye rağmen 671 milyon dolarlık artış göstererek 7.932.499.362 dolara ulaştı. Bu ciddi artışın en temel sebeplerinden biri ise pandemiyle beraber tüm dünyanın eve kapanması ve insanların gıda ürünlerine daha fazla ihtiyaç duyması olarak gösteriliyor. Uzmanlara göre çeşitli mutasyon türleri sebebiyle pandemi süreci önümüzdeki birkaç yıl boyunca daha dünyamızı etkisi altına almaya devam edecek. Bu bilgilere dayanarak uzmanlar; meyve ve sebze ihracatından elde edilen gelirin önümüzdeki yıllarda da artacağını ifade ediyorlar. İleriye dönük olarak görülen bu potansiyel daha çok birey ve şirketin tarım alanında yatırım yapmasının da önünü açıyor." dedi.
Rusya ve Almanya dikkat çekiyor
Türkiye 2019 yılında en büyük meyve-sebze ihracatını 1.039.379.494 dolarlık gelir ile bir Avrupa ülkesi olan Almanya’ya gerçekleştirdi. Almanya birçok alanda olduğu gibi meyve-sebze alanında da Türkiye’nin en büyük ticari partnerlerinden biri konumunda bulunuyor. İkinci sırada ise zaman zaman siyasi gerilimlerden dolayı dalgalanmalar yaşansa da Türkiye’den büyük oranda gıda alımı yapan Rusya 805.135.148 dolar ile bulunuyor. Üçüncü sırada ise yine bir Avrupa ülkesi olan İtalya 760.650.625 dolar ile yer alıyor.
2020 yılına gelindiğinde de tabloda bir değişiklik gözükmediğini belirten Boris Volfman, "Birinci sırada tıpkı 2019 yılında olduğu gibi 1.174.455.689 dolar ile Almanya yer alıyor. İkinci sırada ise 1.018.031.049 dolar ile Rusya bulunuyor. Üçüncü sırada 615.185.276 dolar ile İtalya yer alıyor. Veriler dikkatle incelendiğinde Almanya ve Rusya’ya yapılan meyve-sebze ihracatından elde edilen gelirde ciddi bir artış olduğu net şekilde gözlemlenebiliyor. İtalya’ya yapılan ihracattan elde edilen gelir ise büyük oranda gerilemiş durumda. Meyve ve sebze ihracatında ilk üç sırada yer alan ülkelerin dışında Irak, ABD, Birleşik Krallık gibi devletler de Türkiye’nin gıda ihracatında önemli yer tutuyor." şeklinde konuştu.
Yeni pazarlarda güçlenmek şart
Türkiye kendisine coğrafi olarak yakın konumda olan ülkelere meyve-sebze ihracatı konusunda oldukça başarılı olduğunu da ekleyen Boris Volfman, "Ayrıca birçok batılı gelişmiş ülke için de oldukça sık tercih edilen bir ülke. Fakat dünyanın birçok bölgesine yaptığı ihracatta hala yeterli seviyeye ulaşabilmiş değil. Çeşitli reklam, pazarlama ve tanıtım çalışmaları ile henüz bulunmadığı yahut çok zayıf ihracat gerçekleştirdiği ülkelerin pazarlarında da büyük oyuncu konumuna gelmesi elzem. Bulundurduğu potansiyel ve tarımsal üretim gücü ile pandemi süreci Türkiye açısından oldukça önem ihtiva ediyor. Eğer bu süreç doğru şekilde değerlendirilebilirse Türkiye Afrika’nın henüz yeteri kadar ulaşamadığı bölgelerine, Uzak Asya’ya ve Güney Amerika2nın çeşitli ülkelerine çok daha güçlü bir şekilde tutunabilir. Bu da önümüzdeki yıllarda meyve-sebze ihracatından elde edilen gelirin katlanmasını sağlayacaktır." dedi.