Van YYÜ Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü tarafından "Kent Söyleşileri" çerçevesinde Cengiz Andiç Kültür Merkezinde "Van’ın Son Yüzyıldaki Ekonomik Karnesi" konulu bir panel gerçekleştirildi. Düzenlenen programda konuşan Doç. Dr. Suvat Parin, Van’ın milattan önce 5 bin yılından başlayarak devam eden tarihsel süreçteki ekonomik görüntülerine baktığında, çok temelde 2 ya da 3 ana alanda ekonomisi baskın bir şehir profilinin ön plana çıktığını belirtti. Parin, “Urartulara baktığımız zaman tarım ve hayvancılık sektörü güçlü bir kanal olarak devam ediyor. Günümüzde buna bağlı bir takım eklemeler vardır. Özellikle cumhuriyetin kuruluşundan bu yana kentin ekonomisinde bir takım akslar oluşmuştur. Fakat bu 2 ana omurganın devam ettiğini söyleyebiliriz. Van ekonomisi için söylenebilecek şey, devletin ya da merkezi otoritenin kentin ekonomisine dahil olduğu dönemlerde bir genişleme, fakat kendisini çektiği dönmelerde de bir daralmayla karşı karşıyayız. Bu da kent ekonomisini okurken ön plana çıkan iki ana unsurdur” dedi.
“19. yüzyılda güçlü bir kent ekonomisinden söz ediyoruz”
Van’ın özellikle 19. yüzyıldaki ekonomi karnesi hakkında bilgi veren Parin, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ekonomisi arka planda olan bir şehirden söz ediyoruz. Son yüzyıla girmeden 19. yüzyıla ilişkin batılı seyyahların kısa bir fotoğrafını aksettirmek istiyorum. 19. yüzyılda yetiştirilen ürünler açısından geniş bir yelpaze tarım kenti özelliği gösteriyor. Aynı zamanda bir ticaret kenti özelliği vardır. Buradan Avrupa’ya, Ortadoğu’ya tiftik, halı, yünün ihraç edildiği bir kent özelliği gösteriyor. 19. yüzyılda deniz ulaşım ticaretinin de yoğun olduğu bir şehirden söz ediyoruz. İnci kefali balığının ticari bir metaya dönüştüğü 19. yüzyılda güçlü bir kent ekonomisinden söz ediyoruz.”
Programda bir konuşma yapan Prof. Dr. Mithat Melen ise, ülkenin son 100 yıllık ekonomisinde genellikle savaşların var olmasından dolayı ekonominin iyi olmasının beklenilemediğini söyledi. Melen, “Tarihe baktığınız zaman bu topraklarda hep süper güçler yaşamış. Türkiye Cumhuriyeti hariç, ondan önce herkes süper güç olarak yaşamış. Türkiye Cumhuriyeti süper güç değil. Dolayısı ile ekonomik açıdan da insanı açıdan da baktığınız zaman. Süper güç olmanın da getirdiği bazı şeyler vardır. Bu ekonomi de insanları etkiliyor. Şimdi biz 100 yıllık demişiz, 100 yıl meselesinde karşımıza ne çıkıyor? Osmanlı İmparatorluğunun son günleri çıkıyor ve savaşları çıkıyor, böyle bir dönemde ekonominin ve insanların kalkınmışlık düzeyinin yüksek olması zaten mümkün değildir” diye konuştu.
Programda Van TSO Yönetim Kurulu Başkanı Necdet Takva da bir konuşma yaptı.