DİCLE Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ahmet Kılıç, son günlerde Güneydoğu Anadolu'da da etkisini gösteren ve can kayıplarına neden olan fırtına, yıldırım düşmesi, sel ve heyelan gibi doğa olaylarının küresel ısınma kaynaklı olduğunu söyledi. Kılıç, "Eskiden de bunlar olurdu, ama son dönemlerde ciddi artış var ve beklediğimiz iklimsel olayların dışında gelişiyorlar. Şehir planlamacılarının önerilerinin dinlenmesi gerekiyor. Aksi takdirde daha pek çok can ve mal kaybı yaşayacağız" dedi.
Dicle Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ahmet Kılıç, son günlerde Güneydoğu Anadolu'da da etkisini gösteren ve can kayıplarına neden olan sel, yıldırım düşmesi ve heyelan gibi doğa olaylarını değerlendirip açıklamalarda bulundu. Prof. Dr. Kılıç, doğa olaylarının küresel ısınma kaynaklı olduğunu belirterek, alınacak tedbirlerle zararın minimum düzeye düşürülebileceğini kaydetti. Doğa olaylarının insanları, yerleşim yerlerini ve sanayi tesislerini olumsuz etkilediğini belirten Prof. Dr. Kılıç, "Son dönemlerde karşımıza sık sık iklimsel olaylarla ilgili durumlar çıkmaktadır. Bu durumun kaynağı, iklimsel faktörlerin böyle sık değişmesi, ani afetlerin, heyelanların, yıldırımların, sellerin oluşmasının en büyük nedeni, küresel ısınmadır. Eskiden de bunlar olurdu, ama son dönemlerde bunlarda ciddi artış var ve beklediğimiz iklimsel olayların dışında gelişiyorlar. Tabiatta bu her zaman vardı. Tabiattaki canlılar buna uygun bir yaşam tarzı sergiler. Onları büyük ölçüde etkilemez. Özellikle insanları, yerleşim yerlerini, sanayi tesislerini bu olumsuzluklar etkiliyor. İnsanlar yaşamlarını, şehirlerini, fabrikalarını buna göre düzenlemek zorunda" dedi.
'NEHİR YATAKLARINA EVLERİN YAPILMAMASI LAZIM'
Doğa olaylarında can ve mal kaybının en aza indirilmesi için şehir planlamacılarının önerilerinin dinlenmesi gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Kılıç, "Biz bu tür olaylarla daha sık karşılaşacağız. Bu yüzden özellikle nehir yataklarına evlerin yapılmaması lazım. Şehirlerde havza olabilecek yerlerde yerleşim yerlerinin olmaması lazım ya da buna uygun şehir planlamacılarının önerilerini dinlemeleri gerekiyor. Aksi takdirde biz daha pek çok can kaybı ya da mal kaybı yaşayacağız. Halbuki aklın ve bilimin gereklerini uygulayacak olursak bu tür olayları daha az zararla geçiririz. Dünyanın pek çok yerinde bu tür vakalar var. Özellikle yoksul ülkelerde bunlar can kayıplarına neden olur. Oysaki gelişmiş batılı ülkelerde şehir planlarına, yerleşim yerlerinin düzenine şehir plancıları karar verir. Ve zararları da minimumdadır" diye konuştu.
'ALINACAK TEDBİRLER ZARARLARDAN KURTARIR'
İklimsel değişikliklerin etkilerinin uzun süre devam edeceğini belirten Prof. Dr. Kılıç, "İklimsel değişimlerin önüne geçme şansı yok. Fakat alacağımız tedbirlerle olabilecek zararları biz minimuma indirebiliriz. Bu yüzden insanlığın dikkat etmesi lazım, aklın ve bilimim gereğini uygulaması lazım. Bilim insanlarının görüşleri çok değerlidir. Onların uyarıları esas alınırsa bizim can kayıplarımız olmayacak. Önüne geçme şansımız var mı? Yok, fakat tedbirlerimiz var. Pek çok yerde bu imkan var. Özellikle bizim ağaçlandırmaya önem vermemiz lazım. Nehir yataklarını doğal akışını engellemeyecek şekilde geniş tutmamız lazım ve yerleşim yerlerini de buralardan uzak tutmamız gerekiyor. Tabiatta canlılar bundan en az etkilenir. Çünkü onların doğaya uygun bir yaşam tarzları vardır. Bazı bireyler telef olabilir, kaybolabilir ama tabiattaki yıkıcı zararları özellikle insan yapıları ve insan üzerinedir. İnsanlar doğayla uyumlu yaşamak zorundadır. Aksi takdirde bu tür sıkıntılar devam edecektir. Alınacak tedbirler var, bu tedbirler insanları pek çok zarardan kurtarır" dedi.
FOTOĞRAFLI