Diyarbakır Müftüsü: 'Hoca' Denilen, 'Şeyh' Denilen Parayla İş Yapıyorsa Tasvip Etmeyiz

DİYARBAKIR Müftüsü Lütfü İmamoğlu, kentte, kendini "şeyh" olarak tanıtan A.A.'nın, etrafı güvenlik kameraları ve dikenli tellerle çevrili avlulu evde, randevulu sistem ile günde yaklaşık 300 kişiden isteklerine göre 250 TL ya da 500 TL...

DİYARBAKIR Müftüsü Lütfü İmamoğlu, kentte, kendini "şeyh" olarak tanıtan A.A.'nın, etrafı güvenlik kameraları ve dikenli tellerle çevrili avlulu evde, randevulu sistem ile günde yaklaşık 300 kişiden isteklerine göre 250 TL ya da 500 TL ücret aldığının ortaya çıktığı olaya ilişkin konuştu. İmamoğlu, "Cehaletin ortadan kalkması gerektiğini düşünüyorum. Bütün kardeşlerimizin uyanık, dikkatli olması gerekir. Hele ki bir işin içinde para oluyorsa ve adı "hoca" denilen, "şeyh" denilen, parayla iş yapıyorsa, bunu tasvip etmemizin mümkün olmadığını söyleyebilirim. İnsanlar hangi kapıya gittiğini iyi bilmeli, iyi araştırmalı, ona göre gitmeli" dedi.

Bağlar ilçesi 5 Nisan Mahallesi'nde, etrafı güvenlik kameraları ve dikenli tellerle çevrili avlulu evde, kendini "şeyh" olarak tanıtan A.A.'ya muska yaptırmak isteyenlerin oluşturduğu kalabalık, Demirören Haber Ajansı tarafından görüntülendi. Randevulu sistem ile çalışılan eve sabah gelenlerin, kapıdaki görevliden muska yazdırmak için yeşil renkli fiş alıp 500 TL, dua ettirmek isteyenlerin ise beyaz renkli fiş alıp 250 TL ücret ödediği belirlendi. İçeri girenler, genelde öğleden sonra eve gelen A.A.'yı görüp, sorunlarını anlattığı tespit edildi. Aylık kazancının 1 milyon TL'nin üzerinde olduğu belirtilen A.A.'nın ayrıca akşamları, Kayapınar ilçesindeki bir evde "VIP hizmet" adı altında varlıklı kişilere muska yazdığı öğrenildi. Olayın ortaya çıkmasının ardından İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Dolandırıcılık Büro Amirliği ekiplerinin düzenlediği operasyonla A.A., dün adresinde gözaltına alındı.

İl Müftüsü Lütfü İmamoğlu, durumu onaylamadıklarını belirterek, "Peygamberimiz döneminde sahabe-i kiramın rahatsızlığı olduğu zaman Peygamberimize başvuruyorlardı. Peygamberimiz de onlara, Kuran-ı Kerim'de olan şifa ve sığınma ayetlerin okuyordu. Felak, Nas, Ayetel Kürsi dediğimiz sureleri okuduğunu biliyoruz. Muska denilen şeyde çok farklı bilgiler varsa, ona bir şey diyemem. Doğru olmadığını düşünüyorum. İnsanlar bu tür yollara başvurduğu zaman mutlaka bunları kullanan insanlar çıkacaktır. İşin özünde, cehaletin ortadan kalkması gerektiğini düşünüyorum. Bu anlamda bütün kardeşlerimiz uyanık, dikkatli olması gerekir. Hele ki bir işin içinde para oluyorsa ve adı "hoca" denilen, "şeyh" denilen parayla iş yapıyorsa, bunu tasvip etmemizin mümkün olmadığını söyleyebilirim" dedi.

'ŞİFA, HASTANELERDE ARANMALI'

İnsanların dini hassasiyetlerini kullananların zaman zaman ortaya çıkabildiğini belirten İmamoğlu, "Biz şahıslarla ilgili konuşmayız. Doğrusu bu olaya konu olan şahsı da ne gördüm, ne de tanıyorum. Hiçbir bilgim de yoktur. Ancak genel anlamda şöyle bir değerlendirme yapılabilir. Muskaya genelde hasta olduğunu iddia eden insanlar, bu tür yollara başvuruyorlar. Biz bir insan hastaysa, onun gitmesi gereken yerin hastaneler, doktorlar olduğunu söylüyoruz. Peygamber Efendimiz de zaten, "Tedavi olunuz, ölüm hariç her derdin şifası vardır" anlamında hadisişerifler buyuruyor. Bu konularla ilgili kardeşlerimize tavsiyemiz, mutlaka doktorlara, tıbbi çarelere başvurmalarıdır. Peygamberimiz, şifa ayetlerini yazmıştır. Bunun dışında, bana getirilen muskalarda okunmaz şekilde yazılar yazıldığını, farklı şekiller olduğunu, anlamını bilmediğim şeylerin yazıldığını gördüm. Ancak Kur'an ayetleri yazılmışsa bir kağıda, kişi de onu üzerinde taşıyorsa, buna bir şey diyemeyiz. Şifa ayetleri ise kullanılabilir, ancak farklı şeyler ve tarzlarda yazı varsa doğru değildir. Hastalıkla ilgili bir şeyse, kesinlikle tıbbi tedavi görmelerini tavsiye ederiz. Bu tür sıkıntılar zaman zaman olur, haberlere de konu olur. İnsanların buna fırsat vermemesi gerekiyor. Biz vaazlarımızda bu tür şeylerin yanlış olduğunu, insanların dinen bu hususta yapmaları gerektiği şeylerin ne olduğunu tavsiye ediyoruz. Hastanelere, doktorlara gitmelerini tavsiye ediyoruz. Ancak her dönemde olduğu gibi bu tür şeyler çıkabiliyor. İnsanların dini hassasiyetleri ortaya çıkıyor. "Belki bir ayet okunur, dua okunur da onunla şifa bulurum" anlayışıyla belki insanlar gidiyorlar. Onlar gidince de bunu kullananlar ortaya çıkıyor. Dikkatli olmak lazım. Bütün kardeşlerimize, şifayı doğru yerde aramalarını, oranın da hastaneler olduğunu söyleyebilirim" diye konuşu.

'SAHTESİ İLE DOĞRUSUNU AYIRT ETMEK LAZIM'

Toplumda İslam adına önemli işler yapan din insanları ile sahtelerinin birbirinden ayırt edilmesi gerektiğini belirten İmamoğlu, şöyle dedi:

"Soruşturmalarla ilgili, bizimle bir bağları olmadığı için, onlara karşı bir sorumluluğumuz, yükümlülüğümüz yoktur. Bu emniyetin görevidir. Bunu da söylemesek haksızlık yapmış oluruz, toplumda "şeyh" denilen, insanlara dini diyaneti öğreten, toplumsal ilişkilerde insanlara hakkı, hukuku öğreten çok güzel insanlar var. Onların da hakkını yememek lazım. Sahtesi ile doğrusunu birbirinden ayırt etmek gerek lazım. Bu da insanlara düşüyor. İnsanlar hangi kapıya gittiğini iyi bilmeli, iyi araştırmalı, ona göre gitmeli. Onun için işi gücü derdi din olan, İslam olan, İslami anlatan ve adına "şeyh" ya da "hoca" dediğimiz insanları bu grupların dışında tutmak lazım."

Bu arada, A.A.'nın emniyetteki işlemleri devam ediyor. (DHA)

FOTOĞRAFLI

Van Haber Haberleri