Van’da 2011 yılında meydana gelen 644 kişinin hayatını kaybettiği, 244 kişinin enkazdan sağ çıkarıldığı, binlerce kişinin yaralandığı, 36 bin konutun yıkıldığı veya ağır hasar gördüğü depremin yıl dönümünde Van Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen “Deprem Gerçeğine Karşı Kentsel Dönüşüm” başlıklı 1. Deprem Çalıştayı’nın sonuç bildirgesi tamamlandı.
Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Daire Başkanlığı tarafından 23-24 Ekim tarihleri arasında düzenlenen, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi, Van Afet ve Acil Durum İl Müdürlüğü (AFAD), Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün de katılım sağladığı çalıştaya Türkiye’nin farklı üniversitelerinden kendi alanında isim yapmış akademisyen ve kurum temsilcileri konuşmacı olarak katıldı.
Van ve çevresinde yaşanan deprem felaketlerinin sonrasında yapılan, yapılmayan ve bundan sonra yapılması gerekenler tartışılarak 37 maddelik sonuç bildirgesiyle karara bağlandı. Sonuç bildirgesi ile alınan kararlar bundan sonra Van Büyükşehir Belediyesi’nin deprem ve kentsel dönüşümle ilgili yol haritasını belirleyecek.
“VAN’DA HALA 7 BİN 500 AĞIR HASARLI BİNA VAR”
Çalıştayda öne çıkan başlıklardan biri ağır hasarlı binaların durumu oldu. Alınan karar doğrultusunda Van’da hala insanların yaşadığı 7 bin 500 civarında ağır hasarlı binanın tahliye edilerek yıkım işlerine acilen başlanması ve hasarlı binaların tespitlerinin yapılması için tam donanımlı ve eğitimli bir hasar tespit komisyonu kurulması kararlaştırıldı.
“RUHSATSIZ YAPILAR”
Van’da bulunan yapıların yüzde 93 oranında kaçak olduğuna vurgu yapılarak, ciddi sorun teşkil eden bu durumun ortadan kaldırılması için bir an önce çalışmalara başlanması kararlaştırıldı.
“DEPREM GERÇEĞİNE KARŞI DOĞRU YÖNTEMLER KULLANILMALI”
Çalıştayda ele alınan bir diğer konu ise afet yönetimi oldu. Buna göre Çevre Şehircilik Bakanlığı ile yerel yönetimce afet öncesi risk yönetimi konusunda ortak çalışmalar yapılması gerekliliği vurgulanarak AFAD Müdürlükleri ve Valiliklerin deprem ve afet sonrası arama, kurtarma, müdahale, yardım sevk ve organizasyonunu Kızılay’la birlikte yürütmesi için planlar yapılması ve mevzuatın bu şekilde düzenlenmesi gerektiği ifade edildi.
“ÖĞRENCİLERE YÖNELİK DEPREM EĞİTİMLERİ YAPILACAK”
Deprem farkındalığı oluşturmak için ilkokuldan üniversitelere kadar öğrencilere yönelik eğitim verilmesi ve eğitici materyaller dağıtılması karara bağlanan bir diğer konu oldu. Bu kapsamda Van Büyükşehir Belediyesi tarafından hazırlanan “Deprem Bilgisi ve Alınacak Tedbirler” kitabı da öğrencilere dağıtılacak.
“GEVŞEK ZEMİNLİ ALANLARDA YAPILAŞMA SORUNU”
Alınan kararlar doğrultusunda Van şehir merkezi ve ilçelerinin çoğunlukla gevşek zemin üzerinde yer aldığı gerçeğine karşı başta şehir merkezi olmak üzere Erciş, Çaldıran, Muradiye, Gürpınar, Gevaş, Başkale ve diğer ilçelerde de geç olmadan gerekli çalışmaların yapılarak risk haritası çıkartılacak.
“VAN İÇİN ÜST ÖLÇEKLİ BİR PLAN HAZIRLANACAK”
Bildirgede kentsel dönüşüm ile ilgili çalışmalara başlanmadan önce Van için üst ölçekli bir planın hazırlanması gerektiğine vurgu yapılarak. Bu plan içiresinde Van’ı oluşturan alt kimliklerin tespiti, sektörel olarak Van’ın hedeflerinin belirlenmesi, Van’ın Türkiye kalkınma planındaki yerinin ortaya çıkarılması ve bu gibi diğer soruların cevaplarının belirlenmesi sonrasında kentsel dönüşümün buna göre şekillenmesi, yapılacak tüm işlerde üniversite, kurumlar ve halkla birlikte hareket edilmesi gerekliliği belirtildi. Ayrıca ilk süreçte kentsel dönüşümden önce arıtma tesisi, katı atık döküm tesisleri, çevre yolları ve yenilenebilir enerji alanlarının belirlenerek kentsel dönüşüm içinde kalmaması için gerekli düzenlemelerin yapılması da kararlaştırıldı.
“HALK DEPREM GERÇEĞİNİN FARKINDA DEĞİL”
Depremin üzerinden 6 yıl geçmiş olmasına rağmen halkın depreme karşı duyarlılığının yeterince artmadığı ve gerekli önlemlerin alınmadığına da dikkat çekilerek, bu durumun sadece mühendis ve mimarlarla çözülemeyeceğini, bu mücadelenin içinde siyasi iradenin, bürokrasinin, hukukçuların, sosyologların, psikologların, sivil toplum örgütlerinin, meslek odalarının ve kurumların AFAD, belediyeler, sağlık kurumları) kısacası halkın tamamının irade göstermesi gerektiği vurgulandı.