Açıklamalarda bulunan Abdulahat Arvas, 24 Haziran seçim sürecinde ve sonrasında en çok şikâyet aldıkları konu başlıklarından birinin çiftçilerin yaşadığı sulama problemi olduğunu söyledi.
Arvas, “Van’ın ekonomisini de yakından ilgilendiren tarımsal üretim konusunda sulama problemini çözmek için bir çalışma başlattık. Sulama birliklerinin yapısından ve yönetim anlayışından kaynaklanan sıkıntılarla Türkiye genelinde karmaşık bir hal alan konu, yakın zamanda Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatlıyla 7139 sayılı kanun kapsamında yeniden düzenlenmiştir. 28 Nisan 2018 tarih ve 30405 sayılı Resmî Gazetede yayınlanan kanuna göre; birlik başkanlarının kamu görevlileri arasından görevlendirilmesi sağlanan, bu sayede kamunun takip ve denetleme işlevleri daha da etkinleştirilmiştir. Böylelikle idarenin sulama yönetimine kurumsal destek verme imkânları artırılmıştır” dedi.
Sağlıklı ve sürdürülebilir bir işletme disiplini için çiftçilerin bölgesindeki sulama birliğine üye olması ve sorumluluklarını yerine getirmesinin önemli olduğunu dile getiren Abdulahat Arvas, şöyle dedi:
“Sulama birlikleri, hizmet amaçlı olarak yeniden yapılandırılmıştır. Birliğin paydaşları üreticiler, yani üyeler, sulama yatırımları konusunda hak sahibi olarak talepte bulunmalıdır. Mevcut kanun gereği çiftçilerimizin sulama hizmetlerinden faydalanması için üye olmaları zorunludur. 7139 sayılı yasa ile sulama birliği alacaklarının çiftçiye ödenen Doğrudan Gelir Desteklerinden kesilebilecek olması, hizmet kalitesini de arttıracaktır.
Türkiye pazarının ihtiyacı olan tarım ürünlerinde büyük bir potansiyele sahip olan Van’da, elverişli topraklara rağmen sulama konusunda yaşanan sıkıntılar, tarımsal üretimi olumsuz etkilemektedir. Üretim yapan çiftçilerimizin suya erişimini kolaylaştırmak için yeni yatırımlar planlayacağız. Ekonomik olarak 209 bin 769 hektar sulanabilir alanı olan ilimizde, devletin ve çiftçilerin imkânlarıyla sulanan tarım arazisi 135 bin 787 hektardır. Yapılacak yeni yatırımlar ve çiftçilerimize sağlanacak imkânlarla yaklaşık 74 bin hektar arazi daha ekonomiye kazandırılabilir. Yapacağımız yatırımlarla inşallah bunu teşvik edeceğiz.”
Yaptıkları çalışmalar neticesinde tarımsal amaçlı sulama konusunu krize dönüştüren nedenleri ve çözüm önerilerini Tarım ve Orman Bakanına da bildirdiklerini söyleyen Arvas, “Öncelikle tarımsal sulama ağında bulunan açık kanalların kapalı sisteme dönüştürülmesini talep ederek, bu konuda güçlü bir destek istedik. Mevcut açık sulama kanallarındaki kırıklar ve çatlaklar ile artan kayıp-kaçak oranları verimi düşürmekte, üreticileri zor durumda bırakmaktadır. Sulanacak arazilerde su dağıtımının kapalı boru iletim sistemiyle yapılması çözümü kolaylaştıracaktır. Birçok bölgede tamamlanan kapalı sistem konusunda çok geç kaldığımızı üzülerek belirtmek istiyorum. Zengin tarım topraklarına sahip bölgemizde yapılan ihmalin maliyeti vatandaşlarımıza ve ekonomimize çok ağır olmuştur. Sulama politikalarındaki duyarsızlıklar ve eksikler nedeniyle özellikle Erciş ve Muradiye ilçelerimizde zaman içerisinde sulama alanı oranları maalesef düşmüştür. Tarım sektörü, işsizliğe bir nebze olsa da çare olabilir. Aynı zamanda ilimiz ekonomisine katma değer sağlayabilir. Bu nedenle sahip olduğumuz tarımsal potansiyel konusunda farkındalık oluşturulmalı, kurumlar teşvik etmeli, ilgili sektörler de öncü olmalıdır” şeklinde konuştu.