Hem karanlık enerji hem de karanlık madde, aslında bilim insanları ve araştırmacılar için de bir o kadar dikkat çeken oluşumlar arasında yer alabiliyor. Peki, temel olarak karanlık enerji ve karanlık madde nedir, maddeyi ve enerjiyi karanlık yapan detaylar nelerdir?
Karanlık enerji nedir?
Aslında her iki kavramda yaklaşık olarak 1990’lı yıllara kadar uzanıyor. 1990’lı yılların başlarında yerçekiminin evrenin genişlemesini yavaşlattığı düşünülmekteydi. Ancak 1998 yılında Hubble Uzay Teleskobu’nun gözlemleri aslında yerçekiminin genişlemeyi hızlandırdığını ortaya koydu. Böylelikle ortaya farklı teoriler de çıkmaya başladı. Her ne kadar böyle bir durum söz konusu olsa da bu durumun cevabının çok da açık olmadığını belirtmekte fayda var. HaberTekno tarafından yayınlanan makale kapsamında aktarılan bilgilere göre şu an için evrenin yaklaşık olarak %68’i karanlık enerjiden oluşuyor. Karanlık madde ise %27 oranında mevcut durumda. Bunun gerisinde kalanı ise normal maddeden oluşuyor ki bu da evrenin %5’i anlamına geliyor. Karanlık enerji olarak uzaydaki bir alanı kabul etmek mümkündür. Karanlık enerjinin varlığı bir yana, nasıl var olduğu sorusu da oldukça merak uyandırmaktadır.
Bu noktada ünlü fizikçi Albert Einstein’in yerçekimi teorisine göre açıklanan bilgilere başvurmak gerekmektedir. Bu teoriye göre uzaydaki boş alan kendi enerjisine sahip olabilir ve uzaydaki bu boş alan asla hiçlik ile tarif edilemez. Ayrıca bu enerji, genişledikçe azalmayacağı gibi aksine daha da artıyor olacaktır. Her ne kadar basit bir açıklama gibi görünüyor olsa da ne yazık ki Albert Einstein’ın bu teorisi tam olarak doğru sonucu vermediği için kimse bu teoriyi anlayamamış ve benimseyememiştir. Bundan dolayı farklı açıklamalara ihtiyaç da duyulmaktadır. Uzayın enerjiyi nasıl elde ettiğine dair öne çıkan farklı bir açıklama ise enerjinin kuantum teorisi olmaktadır. Enerjinin kuantum teorisine göre uzaydaki boş alan aslında sürekli ortaya çıkan ve aniden de ortadan kaybolan birer sanal parçacıklar ile dolu bölgedir. Haber Tekno haberine göre bu konuda da fizikçiler kendi aralarında net bir kanaate ulaşamamıştır. Karanlık madde ve karanlık enerji konularında daha fazla bilgi için söz konusu habere şuradan da ulaşabileceğinizi hatırlatalım:
Sonuç olarak ortada iki farklı teori kendini gösteriyor olsa da ne yazık ki bu iki teori ile birlikte de net bir cevaba ulaşmak mümkün olmamaktadır ve karanlık enerji nedir sorusunun cevabı kendini sorgusuz bir biçimde gösterememektedir.
Karanlık madde nedir?
Karanlık enerji konusunda sonra bir diğer merak uyandıran konu olan karanlık madde tarafına da geçiş yapılabilir. Elbette ki karanlık enerjideki gibi karanlık madde tanımlaması konusunda da belirsizlik mevcut gibi görünmektedir. Öncelikle belirtmek gerekirse evrenin yaklaşık olarak %27’sini, karanlık maddenin oluşturduğu ifade edilmektedir. Bilim insanları tarafından getirilen bu tahmin mevcutken karanlık madde olmayan galaksilerin varlığı da şüpheli olarak tarif edilmektedir. Gözlemlere göre evrendeki karanlık maddenin oranı içerisinde çok ama çok az görünebilen madde mevcut. Karanlık maddeler ile ilgili bilgiler de sınırlı olmakla beraber, elbette ki çeşitli açıklamalar araştırmacılar tarafından yapılmaktadır.
Örneğin karanlık madde, normal maddelerden oluşan kara bulutların formunda değil de baryon adı verilen parçacıklardan oluşan bulutların formunda meydana gelmektedir. Bilim insanları ise baryon içerikli bulutları radyasyon emilimi sayesinde tespit edebiliyoruz. Bununla birlikte karanlık maddenin bir antimadde olmadığını da belirtmekte fayda vardır. Çünkü antimaddenin içeriğini gama ışınlarını içermediği bilinmektedir.
Karanlık madde ve karanlık enerji konusundaki belirsizler son bulacak mı?
Kara deliklerin; karanlık madde ve karanlık enerji ile alakalı olabileceğine ilişkin düşünceler de bilim dünyası kapsamında yer bulmaktadır. Durumun böyle olması da ne yazık ki karanlık madde ve karanlık enerji konularını daha da zorlu bir hale getirmektedir. Zira kara delikler de tıpkı karanlık madde ve enerji gibi açıklaması gözlemlere net bir biçimde dayandırılamayarak çalışmalar gerçekleştirilen kozmik oluşumlar arasında yer almaktadır. Karanlık madde ile ilgili iddianın delice olduğunu söyleyen, Baltimore’da yer alan Johns Hopkings Üniversitesi’nde bir teorisyen olan MarcKamionkowski oldu ve bu düşüncesini Amerikan Fizik Topluluğu’nun gerçekleştirdiği bir toplantıda ortaya atmaktan da geri durmadı.
Üstelik MarcKamionkowski karanlık maddenin ne olabileceği konusundaki her fikrin de aynı derecede delice olduğunu dile getirmiş oldu. MarcKamionkowski tarafından ortaya atılan tüm bu düşüncelere ek olarak Chicago Üniversitesi teorisyenlerinden Daniel Holz bir mucizeye ihtiyaç duyulduğunu söyledi. Dolayısıyla bilim haberleri kapsamında sık sık gündeme gelen bu üç kozmik oluşum, kozmoloji dünyası içerisinde çok ciddi anlamda tartışılmaktadır. Bilim insanları tarafından yapılan bu tartışmalar, yeni keşifler meydana gelmediği veyahut yeni teoriler ile kanıksanmadığı sürece ne kara delikler ne karanlık madde ne de karanlık enerji konusunda sorulan sorulara ne yazık ki net bir biçimde cevap vermek mümkün olamayacaktır.