HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş, Mersin’e gelerek partisinin düzenlediği ‘Demokrasi ve Barış Mitingi’ne katıldı. HDP Akdeniz İlçe Binası önünde gerçekleştirilen mitingde, partililerin sevgi gösterileriyle karşılanan Demirtaş, Mersin’den barış sürecinin yeniden başlaması ve karşılıklı silahların susması çağrısı yaptı.
Mitingde, yüzyılın en kritik döneminin yaşandığı bir süreç içinde olunduğunu belirten Demirtaş, siyasi mücadelelerinin hiçbir zaman kolay bir dönem görmediğini, her zaman zorluklar ve baskılar içinde Türkiye’de demokratik siyaset alanında var olmaya çalıştıklarını söyledi. “Şimdi Allah’a çok şükür parlamentonun 3’üncü büyük partisiyiz” diyen Demirtaş, ağır bedeller ödeye ödeye bugünlere geldiklerini vurgulayarak, “Bugünlerin kıymetini en fazla bizler biliriz, yani mazlumlar, zulüm görmüş olanlar. Bizler, bütün bu savaş deryasında barışın kıymetini en çok bilenlerdeniz” diye konuştu.
“TÜRKİYE’NİN TEK DEMOKRASİ GÜCÜ BİZİZ”
“Türkiye’nin tek demokrasi gücü biziz, çünkü Allah’tan başka kimseden korkmadık” diyen Demirtaş, bugüne kadar kendilerine yapılan bütün provokasyonları ülkede kan akmaması ve barış gelmesi için sineye çektiklerini savundu. Önlerine konan seçeneklere karşı, ‘Tek dil, tek millet olmak zorunda değiliz. Bu ülkede eşitçe, kardeşçe, herkes kendi kimliği, diliyle yaşayabilir. Ölmek de öldürmek de bir seçenek değil. Gelin barış masasında, müzakere masasında ülkenin bütün sorunlarını konuşarak çözelim’ dediklerini aktaran Demirtaş, ancak karşılarından her zaman kibirli bir hava gördüklerini ileri sürdü.
“SURİYE’DE SİLAHLAR SUSSUN İSTİYORUZ”
Suriye’de dün gece yarısı başlayan ateşkese vurgu yaparak, Türkiye’de barış çağrısı yapan Demirtaş, şunları söyledi: “Dün gece saat 24.00 itibariyle Suriye’de ateşkes ilan edildi. İnşallah ateşkese herkes uyar, inşallah bütün Suriye halklarının 5 yıldır yaşadığı felaket, zulüm son bulur. Bütün temennimiz budur. Suriye’deki ateşkesi bizler parti olarak sonuna kadar destekledik, herkesi de bu ateşkese uymaya çağırdık. Suriye’de silahlar sussun istiyoruz.”
Bütün dünyada ‘Suriye’deki ateşkesi tanımayacağız’ diyen iki kişi olduğunu, bunlardan birinin Davutoğlu, birinin de El Nusra, IŞİD yöneticisi olduğunu söyleyen Demirtaş, sözlerini şöyle sürdürdü:
“İnsan bazen duyduklarına inanamıyor. Savaş Suriye’de, ölenler, evi yakılıp yıkılanlar, memleketini, ülkesini terk etmek zorunda kalanlar Suriye’de. Suriye’nin tamamı Sur’daki, Cizre’deki gibi harabe olmuş. Şimdi bir ateşkes umudu çıkmış, silahlar susacak, herkesten önce Davutoğlu ‘ateşkes olmaz’ diyor. İnsan gerçekten bazen duyduğuna inanamıyor. Sen Suriye’de savaşa taraf değilsin. Suriye’de senin ordun, askerin yok. Kimse sana ateşkes çağrısı da yapmamış. Ama ‘ben kabul etmem’ diyor.”
“ÜLKEMİZDE DE KARŞILIKLI SİLAHLAR SUSSA FENA MI OLURDU?”
Davutoğlu’nu eleştiren Demirtaş, “Suriye’de barış istemiyorsun, ülkede barış istemiyorsun, elinden gelse bütün dünyayı savaşa sürükleyip 3’üncü dünya savaşını çıkaracaksın ama sorumlu, suçlu biz olacağız, HDP olacak. Böyle bir aymazlık olur mu? Asla bu suçlamaları kabul etmiyoruz” dedi.
Dünyanın en zor kararının barış kararı olduğunu, savaş kararlarının kolay verildiğini belirten Demirtaş, “Barışmak cesaret ister. İnsanların, devletlerin barışabilmesi daha zordur. Biz zor olanı tercih ediyoruz. Savaş olmasın, barış için uğraşalım diyoruz. Oturalım, konuşalım diyoruz. Halkımızdan ricam var, şunu unutmayın; her yerde ölümlere, kana, silaha karşı çıktık. Türk’ün anası ana değil mi? Kürt’ün anası ana değil mi? Hepsinin evladı evlattır. Kimse evladını ağaçtan toplamıyor. Asker de olsa, polis de olsa, gerilla da olsa hepsini doğuran bir ana. Hepsini seven, hepsinin sevdiği var. Hepsi insandır ve hepsinin bir acısı var. Biz acılar arasına ayrım koymuyoruz. Bir cenaze musallaya geldikten sonra üstünde artık üniforma yoktur, üstünde artık kıyafet yoktur, Allah’ın yarattığı insandır. Biz böyle kıymet veriyoruz. Hiç kimse ölmesin derken, herkesin canı azizdir, kutsaldır diyoruz. Bunların yaptığına bak” ifadelerini kullandı.
Güzel günlerin yakın olduğunu ve savaşın biteceğini söyleyen Demirtaş, “Her savaş bitecek, karanlığın üstüne güneş doğacak, bir gün barış gelecek ve o gün biz barış meydanına dimdik çıkacağız. Başımız dik, alnımız açık olacak, çünkü ölümlere karşı sessiz kalmadık, çünkü acılar arasında ayrım yapmadık diyeceğiz. Bu ölümler dursun diye gece gündüz bizler mücadele ettik diyeceğiz, bizim alnımız açık olacak. Siz ne yapacaksınız ey Davutoğlu? İstiyoruz ki, savaşın her geçen gün büyüdüğü bu günlerde yeni bir barış umudunu büyütelim. Bak Suriye’de ateşkes var, ülkemizde de bugün ateşkes olsa fena mı olurdu? Ülkemizde de karşılıklı silahlar sussa fena mı olurdu? Sen Suriye’deki ateşkesten bile rahatsızsın. Biz istiyoruz, ülkemizin ne dağında ne şehrinde silahlar konuşmasın, siyaset konuşsun. Biz bunun için uğraşan bir partiyiz ve bütün halkımızın da siyasette umutlu, kararlı olması için uğraşıyoruz” diye konuştu.
HDP bunu yaptıkça gençlerin siyasetten uzaklaştırma çalışıldığını öne süren Demirtaş, gençlere seslenerek, “Bütün bunlara rağmen genç kardeşlerimden rica ediyorum, siyasetten umudunuzu kesmeyin, siyasetten uzaklaşmayın. Siyaset bize bugün değil, yarın da gelecekte de her zaman lazımdır” şeklinde konuştu.