MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, AK Parti ile 31 Mart'ta yapılacak yerel seçimlerde ittifak görüşmelerine ilişkin, “Biz Cumhur İttifakı'na taktiksel bakmıyoruz. İttifak yaşayacak, bu ittifak dosta da, düşmana da kalıcı mesaj olacaktır” dedi. Kızılcahamam'da partisinin kampının kapanışında konuşan Bahçeli özetle şunları söyledi:
Son iki aydır Türkiye'nin üzerinde her türlü numarayı çevirdiler. Türkiye ekonomisini alt üst etmek için kurulmuş tezgâh milli dayanışma ruhuyla bozuldu, hükümetin zamanında müdahaleleriyle toz bulutu dağıtıldı. Türkiye ekonomik türbülansta şiddetle sallanırken nemalanmaya, bundan istifadeye çalışan mayası ve meşrebi bozuklar mutlaka afişe edilmeli, yaptıklarının bedeli ödettirilmelidir. Aynı gemide olduğumuzu defalarca ifade ettim. Milletimiz işsiz ve yoksul kalırken; faiz, enflasyon ve kur ateş saçarken hükümet yıpranır mı yıpranmaz mı, böyle gider mi gitmez mi tartışmalarına kilitlenmek, siyasi parsa toplama gayesine kapılmak gayri milliktir, Trump'ın emellerinden farksızdır.
HÜKÛMETİ ELEŞTİREBİLİRİZ
Biz, CHP gibi olamayız, CHP gibi davranamayız. Biz diğer candaş, yoldaş ve kandaş yedeklerine benzeyemeyiz. Eleştirilecek konular varsa elbette hükümeti eleştiririz.
Rahşan affı tekerrür ediyor, Çakıcı affı geliyor, nitelikli çoğunluk gerekir, Anayasa Mahkemesi kanunun niteliğine bakar, eşitlik ilkesi doğrultusunda kapsamını emsal kararlarda olduğu üzere genişletir diyenler, acele ve ezbere konuşanlardır. Biz teklifimizin her yönüyle tartışılmasını istiyoruz.
Sayın Cumhurbaşkanı, ‘kişilere karşı işlenen suçlarda devletin af yetkisi yoktur' diyor. Devlet, ‘ancak kendisine karşı işlenen suçları affeder' görüşünü seslendiriyor. Bu yaklaşıma saygı duyuyoruz; ama tartışmalı olduğunu, hukuken temeli olmadığını da biliyoruz. Kanun teklifimizle ilgili gelişme ve alınan tutumlar Cumhur İttifakı'ndan bağımsızdır. İttifak başka teklifimiz başkadır. Her mesele kendi mevkiinde, mahrecinde analiz edilmelidir. Fitne imaline yeltenenlere aldırılmamalı.
KİMSEYE MUHTAÇ DEĞİLİZ
31 Mart'a kazanç-kayıp prizmasından bakamayız, bakmıyoruz. 31 Mart'ta, 24 Haziran'ın kazanım ve hakları tartışmaya açılmasın diyoruz. Bu sorumluluğun da Cumhur İttifakı'nın iki paydaşına düştüğünü hem ihtimamla ifade hem de ikazla ileri sürüyoruz. 31 Mart 2019'u, Türkiye'nin 2023'ten önceki son virajı, yeni hükümet sisteminin son imtihanı olarak yorumluyoruz. Bu itibarla Cumhur İttifakı'nın millî görev ve tarihî sorumluluğunu bir kez daha icra etmesini mühim görüyoruz. Bize siyasi güç hatırlatması yapılmasına gerek yoktur. İki de bir pozisyon açıklaması tebliğine lüzum yoktur. Birinci partiyiz, her ilde aday çıkaracağız, sözlerine ihtiyaç da yoktur. Biz her şeyin farkında ve bilincindeyiz. Her ilden aday çıkarmak her partinin hakkıdır. MHP hiç kimseye muhtaç ve mecbur değildir. Biz zafer hırsızı değiliz. Biz başkalarının başarıları üzerine kuluçkaya yatacak acziyete sahip değiliz.
DÜŞMANA KALICI MESAJ
Türkiye'nin sistemsel olgunluğu, yeni hükümet sisteminin emniyeti, herhangi bir kazaya uğramaması nedeniyle parti olarak İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday çıkarmayacağız. Bunun haricinde her seçim bölgesinde adaylarımız olacaktır. İki partinin görevlendirilmiş kişi ya da heyetleri seri görüşmelerini elbette yapabileceklerdir. Bu görüşmeler gayri resmi değil, resmidir; gelişigüzel muhabbet değil muvaffakiyet amaçlı muazzez ve muhkem temaslardır. Muhabbet edeceksek ederiz, ama resmi görüşmeleri sulandırmanın, itibarsızlaştırmanın, saptırmanın manası yoktur. Biz Cumhur İttifakı'na taktiksel bakmıyoruz. Bilmeyen varsa öğrensin, Cumhur İttifakı, bizzat cumhurun iradesine dayanmaktadır. Gücünün farkında olmayanlar strateji kuramaz, taktik kurgulayamaz. İttifak yaşayacak, bu ittifak dosta da, düşmana da kalıcı mesaj olacaktır. Cumhurbaşkanından bir talep henüz gelmemiştir. Bir talep gelirse görüşülür.”