2015 yılında Ramazan ayı önümüzdeki hafta 17 Haziran Çarşamba günü kılınacak olan ilk teravih namazıyla başlayacak. Ramazan ayında ilk sahura 17 Haziran çarşambayı 18 Haziran perşembe gününe bağlayan gece kalkılacak. Bu durumda ilk oruç 18 Haziran Perşembe günü tutulacak ve ilk
iftar 18 Haziran akşamı yapılacak.
Diyanet İşleri Başkanlığı 'nın açıkladığı dini günler takvimine göre bu yıl Ramazan ayı 18 Haziran tarihinde başlayacak ve 16 Temmuz 2015 tarihinde bitecek. 17 Temmuz Ramazan Bayramının birinci günü oluyor ve bayram cumar gününe denk geliyor. Ramazan bayramının 2. ve 3. günü cumartesi ve pazar günlerine denk düşüyor. Haliyle bu yıl Ramazan bayramı tatili sadece 3 günden ibaret olacak ve bayram tatili uzamayacak.
İLK TERAVİH NE ZAMAN KILINACAK?
Ramazan ayının başlangıcı kılınan ilk teravih namazıyla oluyor. Teravih namazı Ramazan 'daki ilk iftardan bir gün önce başlamış oluyor. Haliyle ilk teravih namazı 17 Haziran 2015 çarşamba günü akşamında kılınacak.
İLK SAHURA NE ZAMAN KALKILACAK?
Ramazan ayında ilk sahura 17 Haziran çarşambayı 18 Haziran 2015 perşembe gününe bağlayan gece kalkılacak.
İLK İFTAR NE ZAMAN?
Ramazan ayının oruçlu olarak geçirilecek ilk günü 18 Haziran Perşembe günü olacak. O günün akşamında da ilk oruçlar açılacak.
BU SENE KAÇ SAAT ORUÇ TUTACAĞIZ?
2015 yılı Ramazan ayı en uzun süreli oruç tutacağımız Haziran ayına denk geldi. Günlerin en uzun olduğu Haziran ayında 17 saat 20 dakika civarında oruçlu olacağız. Bu İstanbul için tahmini oruçlu olunacak saat süresidir. Diyanet İşleri'nin 2015 yılı imsakiyesi yayınlandığında kaç saat oruç tutulacağı net olarak ortaya çıkacak.
KADİR GECESİ NE ZAMAN?
Ramazan ayında İslam aleminin en kutsal saydığı Kadir Gecesi bulunuyor. 2015 yılında Kadir Gecesi Diyanet'in dini günler takvimine göre 13 Temmuz 2015 Pazartesi gecesine denk düşüyor.
RAMAZAN AYININ ANLAM VE ÖNEMİ
Ramazan ayının diğer aylara göre büyük bir yeri vardır. Çünkü Ramazan ayı onbir ayın sultanıdır. Çünkü Kur'an-ı Kerim bu ayda indirilmeye başlanmıştır. Ayrıca bin aydan daha hayırlı olan "kadir gecesi" bu ay içerisindedir ve tabi ki oruç ibadeti de bu ayda yapılmaktadır.
RAMAZAN DA KUR'AN-I KERİMİN YERİ
Ramazan ayını değerli kılan nedenlerden birisi, Kutsal kitabımız olan Kur'an'ın bu ayda indirilmiş olmasıdır. Yüce Allah Kur'an'da"Ramazan ayı insanları kurtuluş yolan götüren, doğruyu yanlıştan ayıran Kur'an'ın indiği aydır. "(Bakara suresi, ayet 185) buyurmuştur. Kur'an', Allah tarafından insanlara öğüt vermek ve yol göstermek için gönderilmiştir. Bu nedenle Kur'an insan için hayati değer taşır. Kur'an okumak bir ibadettir. Peygamberimiz Allah'ın bildirdiği görev ve sorumluluklarımızı sıkça hatırlamamız için Kur'an'ı çok okumayı teşvik etmiştir. Müslümanlar, ramazan ayında Kur'an okumaya her zamankinden daha çok özen gösterirler. Bunun için evlerde veya camilerde bir araya gelerek, her gün Kur'an'dan yirmi sayfa okurlar. Ramazan ayının sonuna gelindiğin de ise Kur'an'ı baştan sona bir kez okumuş olurlar. Buna hatim denir. Daha sonra hatim duası yapılır. Müslümanlar yüzyıllar boyu bu geleneği devam ettirmişlerdir. Kur'anıkerim, ramazan ayının Kadir Gecesi'nde indirilmeye başlanmıştır. Kadir gecesi ramazan ayının 27. gecesi olarak bilinir. Yüce Allah Kadir Gecesi'nin "Bin aydan daha hayırlı" olduğunu haber vermiştir. Peygamberimiz de "Kim inanarak ve sevabını Allah'tan umarak Kadir Gecesi'ni değerlendirirse geçmiş günahları bağışlanır" (Buhari) buyurarak, bu gecenin önemini belirtmiştir.
RAMAZAN AYINDA ORUCUN YERİ VE ÖNEMİ
Ramazan ayını önemli kılan etkenlerden biri de, dinimizin temel ibadetlerinden olan orucun bu ay içinde tutulmasıdır. Yüce Allah Kur'an'da "…Kim Ramazan ayına ulaşırsa oruç tutsun" (Bakara suresi, 185. ayet) buyurarak, ramazan ayında oruç tutulmasını emretmektedir. Bu nedenle Müslümanlar ramazan ayı boyunca oruç tutarlar. Ramazan ayı oruç, ibadet ve sabır ayıdır. Allah'ın rahmet ve bağış kapılarının açıldığı aydır. Sevgili Peygamberimiz, ramazan ayında içtenlikle yapılan dua, ibadet ve iyiliklerin Allah katında daha değerli olacağını bildirmiştir.
Açıktan oruç yiyen, bu aya hürmet etmemiş olur. Namaz kılmayanın da, oruç tutması ve haramlardan kaçınması gerekir. Bunların orucu kabul olur ve imanları olduğu anlaşılır.
Ramazan-ı şerifte, oruç tutmak çok sevaptır. Özürsüz oruç tutmamak büyük günahtır. Hadis-i şerifte, (Özürsüz, Ramazanda bir gün oruç tutmayan, bunun yerine bütün yıl boyu oruç tutsa, Ramazandaki o bir günkü sevaba kavuşamaz) buyuruldu. [Tirmizi]
(Ama dini bir mazeret varsa oruç tutmamak günah olmaz.)
Ramazanda oruç tutmak hakkındaki hadis-i şeriflerden birkaçı şöyle:
(Ramazan ayı mübarek bir aydır. Allahü teâlâ, size Ramazan orucunu farz kıldı. O ayda rahmet kapıları açılır, Cehennem kapıları kapanır, şeytanlar bağlanır. O ayda bir gece vardır ki, bin aydan daha kıymetlidir. O gecenin [Kadir gecesinin] hayrından mahrum kalan, her hayırdan mahrum kalmış sayılır.) [Nesai]
(Ramazan ayında oruç tutmayı farz bilip, sevabını da Allahü teâlâdan bekleyerek oruç tutanın günahları affolur.) [Buhari]
(Ramazan orucunu tutup ölen kimse, Cennete girer.) [Deylemi]
(Ramazan ayı gelince, "Ey hayır ehli, hayra koş! Şer ehli, sen de kötülüklerden el çek" denir.) [Nesai]
(Ramazan bereket ayıdır. Allahü teâlâ bu ayda, günahları bağışlar, duaları kabul eder. Bu ayın hakkını gözetin! Ancak Cehenneme gidecek olan, bu ayda rahmetten mahrum kalır.) [Taberani]
(Ramazan-ı şerif ayı geldiği zaman, Allahü teâlâ meleklere, müminlere istiğfar etmelerini emreder.) [Deylemi]
(Farz namaz, sonraki namaza kadar; Cuma, sonraki Cumaya kadar; Ramazan ayı, sonraki Ramazana kadar olan günahlara kefaret olur.) [Taberani]
(Peş peşe üç gün oruç tutabilenin, Ramazan orucunu tutması gerekir.) [Ebu Nuaym]
(Ramazan orucu farz, teravih sünnettir. Bu ayda oruç tutup, gecelerini de ibadetle geçirenin günahları affolur.) [Nesai]
(Bu aya Ramazan denmesinin sebebi, günahları yakıp erittiği içindir.) [İ.Mansur]
(Ramazan ayında ailenizin nafakasını geniş tutunuz! Bu ayda yapılan harcama, Allah yolunda yapılan harcama gibi sevaptır.) [İbni Ebiddünya]
(Ramazanın başı rahmet, ortası mağfiret, sonu ise, Cehennemden kurtuluştur.) [İ.Ebiddünya]
(İslam, kelime-i şehadet getirmek, namaz kılmak, zekat vermek, Ramazan orucunu tutmak ve haccetmektir.) [Müslim]
(Cennetteki güzel köşkler, sözü hoş, selamı çok, yemek yediren, oruca devam eden ve gece namazı kılan kimselere verilir.) [İbni Nasr]
(Oruç tutan müminin susması tesbih, uykusu ibadet, duası müstecap ve amelinin sevabı da çoktur.) [Deylemi]
(Bilhassa oruçlu iken çirkin, kötü söz söylemeyin! Birisi size sataşırsa, ona "Ben oruçluyum" deyin!) [Buhari]
(Gerçek oruç, sadece yiyip içmeyi değil, boş ve hayasızca sözleri de terk ederek tutulan oruçtur.) [Hakim]
(Allahü teâlânın, gözlerin görmediği, kulakların işitmediği ve hiç kimsenin hayaline bile gelmeyen nimet dolu sofrasına, ancak oruçlular oturur.) [Taberani]
(Allah yolunda bir gün oruç tutanı, Allahü teâlâ yetmiş yıllık mesafe kadar cehennemden uzaklaştırır.) [Buhari]
(Temizlik imanın yarısı, oruç da sabrın yarısıdır.) [Müslim]
(Oruçlu iken ölene, kıyamete kadar oruç tutmuş gibi sevap yazılır.) [Deylemi]
(Oruçlu iken ölen Cennete girer.) [Bezzar]
(Oruç tutan, namaz kılan kimse, mükâfatını kıyamette aklı kadar alır.) [Hatib]
(Oruç şehveti keser.) [İ. Ahmed]
RAMAZAN AYININ ANLAM VE ÖNEMİ NEDİR?
Bu konuda imam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
Mübarek Ramazan ayı, çok şereflidir. Bu ayda yapılan, nafile namaz, zikir, sadaka ve bütün nafile ibadetlere verilen sevap, başka aylarda yapılan farzlar gibidir. Bu ayda yapılan bir farz, başka aylarda yapılan yetmiş farz gibidir. Bu ayda bir oruçluya iftar verenin günahları affolur. Cehennemden azat olur. O oruçlunun sevabı kadar, ayrıca buna da sevap verilir. O oruçlunun sevabı hiç azalmaz.
Bu ayda, emri altında bulunanların, işlerini hafifleten, onların ibadet etmelerine kolaylık gösteren âmirler de affolur, Cehennemden azat olur. Ramazan-ı şerif ayında, Resulullah, esirleri azat eder, her istenilen şeyi verirdi. Bu ayda ibadet ve iyi iş yapabilenlere, bütün sene bu işleri yapmak nasip olur. Bu aya saygısızlık edenin, günah işleyenin bütün senesi, günah işlemekle geçer.
Bu ayı fırsat bilmeli, elden geldiği kadar ibadet etmelidir. Allahü teâlânın razı olduğu işleri yapmalıdır. Bu ayı, ahireti kazanmak için fırsat bilmelidir.
Kur'an-ı kerim, Ramazanda indi. Kadir gecesi, bu aydadır. Ramazan-ı şerifte, iftarı erken yapmak, sahuru geç yapmak sünnettir. Resulullah bu iki sünneti yapmaya çok önem verirdi.
İftarda acele etmek ve sahuru geciktirmek, belki insanın aczini, yiyip içmeye ve dolayısıyla her şeye muhtaç olduğunu göstermektedir. İbadet etmek de zaten bu demektir.
Hurma ile iftar etmek sünnettir. İftar edince, (Zehebez-zama' vebtellet-il uruk ve sebet-el-ecr inşaallahü teâlâ) duasını okumak, teravih kılmak ve hatim okumak önemli sünnettir.
Bu ayda, her gece, Cehenneme girmesi gereken, binlerce Müslüman affolur, azat olur. Bu ayda, Cennet kapıları açılır. Cehennem kapıları kapanır. Şeytanlar, zincirlere bağlanır. Rahmet kapıları açılır. Allahü teâlâ, bu mübarek ayda Onun şanına yakışacak, kulluk yapmayı ve Rabbimizin razı olduğu, beğendiği yolda bulunmayı, hepimize nasip eylesin! Âmin. (Mektubat ,1.c. 45.m.) Mübarek vakitlerde, günahlardan titizlikle uzak durmalı, taatları, ibadetleri ve her çeşit hayratı artırmalıdır. Zira Allahü teâlâ, tarafından sevilen kimse, faziletli vakitlerde faziletli amellerle meşgul olur. Buğzettiği kul ise; faziletli vakitlerde kötü işlerle meşgul olur. Kötü işlerle meşgul olanın bu hareketi azabının daha şiddetli olmasına ve Allahü teâlânın, ona daha çok buğzetmesine sebep olur. Çünkü o, böyle yapmakla vaktin bereketinden mahrum kalmış ve onun hürmet ve şerefini çiğnemiş olur. (Mev'iza-i hasene)
RESULULLAH EFENDİMİZİN RAMAZAN İLE İLGİLİ RÜYASI
(Rüyamda acayip şeyler gördüm. Ümmetimden birini azap melekleri yakalamıştı. Aldığı abdestler gelip, onu içindeki zor durumdan kurtardı. Birini gördüm, kabri onu sıkıyordu. Kıldığı namazlar gelip, onu kabir azabından kurtardı. Birine şeytanlar musallat olmuştu. Ettiği zikirler gelip, şeytandan onu kurtardı. Birinin de susuzluktan dili çıkmıştı. Tuttuğu Ramazan orucu gelip, susuzluğunu giderdi.
Birini zulmet sarmıştı. Yaptığı hac gelip karanlıktan çıkardı. Birine ölüm meleği gelmişti. Ana babasına yaptığı iyilikler gelip, ölümüne engel oldu, geciktirdi. Birini Müslümanlarla konuşturmuyorlardı. Sıla-i rahim gelip, ona şefaat etti, onlarla konuştu. Peygamberinin yanına gitmek isteyen birine engel oluyorlardı. Aldığı gusül, onu alıp yanıma getirdi. Ateşten korunmak isteyen birisine, sadakası gelip ateşe perde oldu. Birini zebaniler alıp Cehenneme götürürken, yaptığı emr-i maruf ve nehy-i münker gelip kurtardı. Biri Cehennem ateşine atılmıştı. Allah korkusu ile döktüğü gözyaşları gelip oradan kurtardı.
Birine amel defteri solundan verilirken, Allah korkusu gelip, defterini sağa aldı. Sevapları hafif gelen birine, kendinden önce ölen çocukları gelip, sevabını ağırlaştırdı. Cehennemin kenarında, korkudan titreyen birine, Allahü teâlâya olan hüsnü zannı gelince, titremesi durdu. Sırattan zorla geçen biri, Cennete geldi. Fakat kapılar kapalıydı. Kelime-i şehadeti gelip, onu Cennete koydu.) [Taberani, Hakîm-i Tirmizi]RAMAZAN VE ORUÇ HAKKINDAKİ 40 HADİS
1- İmam Bakır (a.s): “Her şeyin bir baharı vardır, Kur’an’ın baharı da Ramazan ayıdır.”
2- İmam Ali (a.s): “Ramazan Allah’ın ayı, Şaban Resulullah’ın ayı, Recep benim ayımdır.”
3- Resulullah (s.a.a): “İnsan, ramazan ayının faziletini bilseydi, yılın hepsinin ramazan olmasını isterdi.”
4- İmam Sadık (a.s): “En iyi (faziletli) cihad sıcak havada oruç tutmaktır.”
5- Resulullah (s.a.a ): “Gökyüzünün kapıları Ramazan ayının ilk gecesi açılır ve son gününün gecesine kadar kapanmaz.”
6- İmam Sadık (a.s): “Kim ramazan ayında (Allah’ın kitabından) Kur’an’dan bir ayet okursa, diğer aylarda Kur’an hatmeden kimse gibidir.”
7- Resulullah (s.a.a): “Cennet, her yıl ramazan ayının gelişiyle süslenip ziynetlenir.“
8- İmam Sadık (a.s): “İnsanın başına bir bela (musibet ) geldiği zaman oruç tutsun.”
9- İmam Zeynelabidin (a.s): “Selam sana olsun ey Ramazan ayı ki, hiç bir ay seninle fazilette yarışamaz.”
10- Resulullah (s.a.a): “Cennet dört kişinin özlemini çeker, ….biri de ramazan ayında oruç tutandır.”
11- Resulullah (s.a.a): “Ramazan ayı bütün ayların, Kadir gecesi ise bütün gecelerin efendisidir.”
12- Resulullah (s.a.a): “Kim Ramazan ayını oruçlu geçirir ve haramlardan ve iftiradan sakınırsa, Allah ondan razı olur ve cenneti ona farz kılar.”
13- Hz. Peygamber efendimiz (s.a.a) bir hutbesinde şöyle buyurmuştur: “Her kim ramazan ayını susarak oruç tutar da, kulağını, gözünü, dilini, şehvetini ve vücudunun organlarını yalandan, haramdan ve gıybetten Allah’ın rızası için korursa, yüce Allah onu kendine yakın kılar, öyle ki o adam Hz İbrahim Halilullah’a (onun makamına) erişir ve onunla birlikte olur.”
14- İmam Bakır (a.s): “Ramazan ayının diğer aylara üstünlüğü Resulullah’ın diğer peygamberlere üstünlüğü gibidir.”
15- Resulullah (s.a.a): “Ramazan ayı öyle bir aydır ki, başlangıcı rahmet, ortası mağfiret ve sonu Cehennem ateşinden kurtulmadır.“
16- İmam Ali (a.s): “Oruç, kul ile Yaradanı arasında bir ibadettir, Allah’tan başka kimse onu bilemez.”
17- Resulullah (s.a.a): “Her şeyin bir kapısı vardır, ibadetin kapısı da Oruçtur.”
18- Resulullah ( s.a.a.): “Oruç sabrın yarısıdır.”
19- Resulullah (s.a.a) (Sahabeden birine hitaben): “Oruç tut; çünkü oruç gibi bir ibadet yoktur (onun yerini tutacak bir şey yoktur).”
20- Resulullah (s.a.a): “Allah-u Teala buyuruyor: “İnsanoğlunun oruç hariç bütün iyi amelleri kendisi içindir; ama oruç benim içindir ve ben mükafatını vereceğim.”
21- İmam Ali (a.s): “İslam beş temel üzerine kurulmuştur; namaz, zekat, hacc, oruç, velayet.”
22- Resulullah (s.a.a): “Oruç, cehennem ateşinden koruyan bir siperdir (kalkandır).”
23- Resulullah (s.a.a): “Üç amel Allah’ın rahmetindendir: Gece namazı kılmak, mu’min kardeşin halini sormak ve oruç tutmak.”
24- Resulullah (s.a.a): “Allah-u Teala melekleri oruç tutanlara dua etmekle görevlendirmiştir.”
25- Resulullah (s.a.a): “Oruç tutanın uykusu ibadet, susması tesbih, ameli kabul ve duası müstecab olur.”
26- Resulullah (s.a.a): “Oruç tutanın duası reddedilmez.“
27- Resulullah (s.a.a): “Cennetin Reyyan adlı bir kapısı vardır; o kapıdan ancak oruç tutanlar girecektir.”
28- İmam Kazım (a.s): “Oruç tutanın duası iftar vakti kabul olur.”
29- Resulullah (s.a.a): “Oruç tutan bir kimse, kendisine hakaret edildiği vakit “Allah’ın selamı üzerine olsun ben bugün oruçluyum” derse, Alla-u Teala buyurur: “Oruçlu kulum bana sığındı, onu cehennem ateşinden koruyup cennetime yerleştirin.”
30- İmam Sadik (a.s): “Oruç tutan her mu’min sahur ve iftar vakitlerinde Kadir suresini okursa, bu iki vakit arasında Allah yolunda canını veren kimse gibidir.“
31- Resulullah (s.a.a): “Oruç tutan kimsenin iki mutluluğu vardır; iftar vakti ve Kıyamet günü.”
32- İmam Ali (a.s): “Her şeyin bir zekatı vardır, bedenin zekatı da oruçtur.”
33- İmam Sadık (a.s): “Allah, orucu zengin ile fakir eşit olsunlar diye farz kıldı.”
34- Hz. Fatıma (s.a.): “Allah, orucu ihlası sağlamlaştırmak için farz kılmıştır.”
35- İmam Rıza (a.s): “Eğer sorulsa ki, neden Ramazan ayının orucu, bundan az veya fazla farz kılınmadı? Şöyle cevap verilir: “Çünkü bu, zayıf ve güçlünün gücünün yettiği bir miktardır.”
36- Resulullah (s.a.a): “Bu ay Ramazan diye adlandırıldı; çünkü bu ay günahları temizler.”
37- Resulullah (s.a.a): “Nefsimi elinde tutan Allah’a and olsun ki oruç tutan kimsenin ağzının kokusu Allah’ın yanında misk kokusundan daha iyidir.”
38- Resulullah (s.a.a): “Oruç tutun ki sıhhatli (sağlıklı) olasınız.”
39- Resulullah (s.a.a): “Kim ramazan ayını oruç tutar ve haramlardan sakınırsa, Allah onun geçmiş günahlarını affeder.”
40- Resulullah (s.a.a): “Ey gençler, sizden kimin gücü yeterse evlensin; çünkü bu, gözün haramdan sakınmasını ve iffetin korunmasını sağlar. Kimin evlenmeye gücü yetmezse; oruç tutsun; çünkü oruç, cinsel arzuları kontrol etmede çok faydalıdır.”
RAMAZAN'DA ORUÇ TUTUCAKLARA EN ÖNEMLİ SAĞLIK UYARISI
Türk Böbrek Vakfı Başkanı Timur Erk, ramazanda iftar ve sahur arasında bol sıvı alınması gerektiğini belirterek, "Böbrek sağlığının yanı sıra kas, deri, sindirim ve boşaltım sistemi için de hayati derecede öneme sahip olan su, günlük beslenmede öncelikle ele alınması gereken besin öğelerinin başında gelmeli" değerlendirmesinde bulundu.
Erk, ramazanda böbrek sağlığı konusunda yapılması gerekenlere ilişkin yazılı açıklama yaptı. Timur Erk, yaz aylarına denk gelen ramazanda, vücudun su ve tuz dengesinin korunamaması nedeniyle böbrek hastalıkları şikayetlerinde artış gözlendiğini anlattı.
SU EN ÖNEMLİSİ
Ramazan boyunca da böbrek sağlığının yanı sıra kas, deri, sindirim ve boşaltım sistemi için de hayati derecede öneme sahip olan suyun, günlük beslenmede öncelikle ele alınması gereken besin öğelerinin başında geldiğine dikkati çeken Erk, sağlık olmadan oruç farzının yerine getirilemeyeceğini belirtti. Erk, hemodiyaliz ve böbrek fonksiyon bozukluğu fazla olan hastaları, sağlıkları tehlikeye gireceğinden, oruç tutmamaları konusunda uyardı.
Timur Erk, şu önerilerde bulundu:
"Kişilerin iftar-sahur arasında bol sıvı almaları, yeterli beslenmeleri, hayati ilaçlarını doz-saat ayarlaması yaparak mutlaka kullanmaları ve yeterli uyku ile dinlenmeleri son derece yararlı olacaktır. Ayrıca böbrekler açısından bir hastalığı söz konusu olmayan bireyler de böbrek sağlığını tehlikeye atmamak adına aşırı tuz tüketmemeli, yeterli su tüketimine ayrıca özen göstermeli."
HANGİ BÖBREK HASTALARI ORUÇ TUTABİLİR?
Türk Böbrek Vakfı Ahmet Ermiş Diyaliz Merkezi Başhekim Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Bilal Görçin de böbreklerinde basit kist, küçük kum veya taş, idrar yolu infeksiyonu veya fonksiyonu hafif azalmış hastaların rahatlıkla oruç tutabileceklerinin altını çizdi.
Görçin, böbrek yetmezliği ile ilgili olarak ise tansiyon ve şeker hastalarının, polikistik böbrek hastalığı ve tek böbrekli olanların, iki taraflı tedavi ettirilemeyen böbrek taşları olanların, çocukken ciddi böbrek hastalığı geçirenlerin yanı sıra idrarın mesaneden yukarı kaçtığı reflü hastalığı, böbreklerden aşırı protein kaçağına neden olan hastalıklar ve Ailevi Akdeniz Ateşi ile bazı romatizmal hastalıkları yaşayanların risk altında olduğunu belirtti.
DİYALİZE GİREN ORUÇ TUTABİLİR Mİ?
Şeker ve tansiyonun iyi kontrol edilmesinin böbrek yetmezliği açısından önemli olduğunu anlatan Görçin, şunları kaydetti:
"Bizim ünitemizde hemodiyalize giren 250 hastanın 150'si şeker ve tansiyonun sebep olduğu böbrek yetmezliği sorunu yaşamaktadır. Bu hastaların bir kısmı diyaliz hastası olur. Şeker ve tansiyon ne kadar iyi kontrol edilirse böbrekler o kadar az etkilenir. Sağlıklı insanların da bu amaçla özellikle tuzdan ve şekerden uzak durması gerekmektedir. Ailesinde yüksek tansiyon ve şeker olan kişilerin aralıklı tetkik yaptırması, diyete dikkat etmesi ve her iki hastalığı ortaya çıkaran obeziteden kaçınması gerekir."
Yrd. Doç. Dr. Görçin, böbrek sağlığı için dikkat edilmesi gerekenleri şöyle sıraladı:
"Fazla su böbrekleri bozmaz, az su ise taş ve infeksiyona sebep olabilir. Gıdaların mümkün olduğunca tuzsuz olması birinci şarttır. Böylece tansiyon yükselmeleri ve susama daha az olacaktır. Bir anda değil aralıklı yemek yenmeli. Potasyum sorunu yok ise bol meyve tüketilmeli. Kola, soda, kahve, çay ve gazlı içecekler içerdikleri sodyum nedeniyle tansiyon yükseltebilir. Ayrıca idrar söktürücü etkileri ile tuz kaybına yol açabilir. Bunların yerine bol su, kavun ve karpuz yenmeli. Böbrek hastalarının karşılaşacağı en kötü durum tansiyon yükselmesidir. Önlemlere rağmen yükselirse mutlaka ilaç kullanıp oruca ara verilmeli. Sıvı miktarı az alınınca böbrek taşı olan hastalarda ağrı olabilir. Gerektiğinde müdahale edilmelidir."