Milliyet Gazetesi'nden Serpil Çevikcan, OHAL Komisyonu ile ilgili soruları Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş'a yöneltti.
Çevikcan'ın aktardığına göre Kurtulmuş şunalrı söyledi:
"BUGÜN YARIN BAŞLAYACAK"
"8 kişilik komisyon belirlenmişti. Başbakanlık Merkez Bina'da çalışmalarına başlamıştı. Çok ciddi bir sekretarya gerektiği için sekretarya ve altyapı çalışmalarını tamamlamak üzereler. Dosyaların incelenmesinde takip edilecek usuller ve yol haritası tamamlandı. Kriterler belirlendi. Başvurunun nasıl yapılacağı, nasıl değerlendirileceğine ilişkin uygulama esasları belirlendi. Bugün yarın çalışmaya başlayacaklar."
ÖNCELİK: BAŞVURULAR
"Bir iki gün içinde çalışmaya başlar başlamaz, hemen başvuruları almaya başlayacaklar. Ve bunları dosya üzerinden çalışacak. Bir mahkeme gibi değil ama ilk planlandığında da tasarladığımız gibi OHAL Komisyonu bir ara hukuki kademe olacak."
AHİM FAKTÖRÜ
"Zaten Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) verdiği kararı da biliyorsunuz. Ara hukuki karar bitmeden başvurular AİHM'de değerlendirilmeyecek. Bu önemli bir süreç. Planlandığı gibi gidiyor. 38 bin 716 görevden uzaklaştırma kararı var. 103 bin 824 de ihraç var bugün itibarıyla. Yaklaşık 140 bin kişilik bir kitleden bahsediyoruz. Bunların önemli bir kısmı müracaat edecek. Bu komisyona başvurmak son derece kolay olacak. Zaten dosyalar biliniyor."
2 YILLIK ÇALIŞMA SÜRESİ NASIL İŞLEYECEK?
"Kolay bir süreç olacak. Ve başvurular mümkün olan en kısa sürede sonuçlandırılacak. Biliyorsunuz komisyonun 2 yıllık bir çalışma süresi var. Ancak bu kapıyı açık bırakmak için gerektiğinde 2 yıl sonunda çalışma süresi uzatılabilir. Ama bu bütün dosyalar 2 yıl boyunca bekleyecek demek değil. Sırası geldikçe dosyalar aşağıdan incelenmeye başlanarak bir karara bağlanacak. Komisyona başvuru yapılacağı, komisyon tarafından Başbakanlık üzerinden duyurulacak."
50 BİN 546 TUTUKLAMA
"Darbeden hemen sonra başlayan iki ayak var. Birincisi darbecilerin ve bunlarla ve örgüt bağlantısı olanların yargı karşısına çıkarılması. Çok şükür burada gayet iyi bir süreç devam ediyor. Haziran sonu itibarıyla yaklaşık 50 bin 546 kişi sulh ceza hâkimliklerinde tutuklanmış. Devam eden çok sayıda dava var. Sadece İstanbul'da 650'ye yakın dava var. Hukuk nezdinde FETÖ'ye karşı amansız bir mücadele veriyoruz. Mahkemeler inşallah milletin içini soğutacak en ağır cezayı bu adamlara verecekler."
33 BİN 483 GÖREVE İADE
"Mücadelenin en az bunun kadar önemli diğer ayağı ise devletin bu terör örgütünden temizlenmesi. Burada da çok ciddi mücadele veriliyor. Bu çok dikkatli yapılmaya çalışılıyor. 33 bin 483 kişi görevlerine iade edilmiş durumda. Yapılan yanlışlar da bir taraftan düzeltiliyor. Bir taraftan da ihraçlar sürüyor ve sürmeye devam edecek. Kim varsa iltisaklı bunlar mutlaka temizlenecek. 3 yıl sürecek, 5 yıl sürecek, 10 yıl sürecek bilmiyorum ama bu zaman alacak. Ama bir daha ülke olarak tereddüt içerisinde arkamızı sağlama almadan acaba bu adamlar kaldı mı kalmadı mı diye tereddüt etmeden nerede varsalar bunların tamamı temizlenecek.”
BİR GÖLGE: ADİL ÖKSÜZ
Kurtulmuş, FETÖ'nün tamamen çökertilmesi için lider kadrosunun yakalanması gerektiği yolundaki eleştirilere dönük soruma ise şu yanıtı verdi:
“Örgütün lider kadrosundan yurtdışına çok sayıda kaçış olduğu anlaşılıyor. Maalesef böyle. Adil Öksüz tam manasıyla bir gölgedir. Darbenin içerisinde çok önemli birisi ama darbeci ekibin içerisinde çok daha önemlilerinin olduğunu düşünüyorum. Bunların bir kısmı yurtdışında, bir kısmı belki yurtdışına kaçmak için yurtiçinde gizleniyor. Büyük bir kitle Adil Öksüz'ün peşinden bakarken belki başkaları, başka bir kaçış sürecinin içerisine girdi. Bunların her yerde; üniversitelerde, iş dünyasında, emniyette, adalette, siyasette, nerede varsa hepsinin üzerine gidilecek. Ve ortaya çıkarılacak.”
İHRAÇLAR
Kurtulmuş, ihraçlarla istenilen sonucun alınıp alınmadığı ve ihraçların sürüp sürmeyeceği konusunda da şunları kaydetti:
“Temizliğin şimdiye kadarki olan kısmı iyidir ama benim de şahsi kanaatim daha çok işimizin olduğudur. En tehlikelileri kripto FETÖ'cüler, karda yürüyüp izini belli etmemiş olanlar. Herhangi bir irtibat ya da iltisak emaresini bırakmamış olanlar. Bütün kurumların temel görevi bunların üzerine gitmek. Sonuçta ben de önemli bir miktar kripto FETÖ'cünün stratejik kurumların içinde varolduğunu düşünüyorum. TSK dahil bütün önemli kurumların içinde olmaları muhtemeldir. TSK'da soruları çaldıkları ilk tarihin 1975 olduğu konuşuluyor. Çok titiz çalışmalar sürdürmek zorundayız. Ancak TSK'da da dahil olmak üzere bu örgütün bir daha Allah'ın izniyle bu ülkeye zarar veremeyecek şekilde beli kırılmıştır. Ama hâlâ belli stratejik kurumlar içinde varolanların bulunması muhtemel.”