Çalışma hayatımızı düzenleyen kurallar işçiler kadar işverenleri de koruyor. İşini iyi yapmayan, şirketine zarar veren çalışanlar haklarından mahrum olarak işlerinden olabiliyor. Dedikodu yapmak da tazminatsız kovulmaya sebep olan eylemlerden birisi. İş Kanunu`nda işverenin işçiyi tazminatsız olarak işten çıkarma halleri sıralanırken `dedikodu yapmak` fiili açıkça zikredilmese de birçok madde bu konuyu düzenliyor.
Örneğin, "İşçinin, işveren yahut bunların aile üyelerinden birinin şeref ve namusuna dokunacak sözler sarf etmesi veya davranışlarda bulunması" maddesi ile "İşçinin, işverene yahut onun aile üyelerinden birine yahut işverenin başka işçisine sataşması" maddeleri dedikodu sonucunu da ortaya çıkartıyor. Dedikodu yaparak iş yerinde huzurun kaçırılması işin yapılmasını engelleyici ortam oluşturulması da tazminatsız kovulmaya sebep olabiliyor. Birçok Yargıtay kararında da dedikodu yapmanın işten çıkartma için `haklı neden` sayıldığı da görülüyor. Dedikodu bazen konuşarak yapılabileceği gibi mail ortamında da yapılabilir.
Faruk Erdem`in haberine göre; Konuşarak yapılanın şahitlerle ispatlanması ortaya çıkarken mailler de delil olarak kullanılabilir. Çalışanların haklı nedenle işten çıkartılması durumunda işveren tazminatını ödüyor. Ancak işçi geri dönüş imkanını bulamıyor.
MÜDÜR DE OLSA ATILIRAncak yukarıda kanundan verdiğimiz örneklerde olduğu gibi dedikodunun ve işverene verdiği zararın artmasıyla birlikte tazminatsız atma da gündeme geliyor. Yapılan dedikodu iftira sınırlarına ulaştığında sadece işten atılmak değil bu kez ceza davaları da gündeme gelebilir. Dedikodu sadece aynı seviyedeki çalışanlar arasında değil üst ast arasında da gerçekleşebilir. Yani müdür pozisyonundaki birisi yanında çalışanlar hakkında dedikodu yapmışsa aynı kurallar onun içinde geçerli olacaktır. Bu yüzden çalışanların arkadaşlarıyla konuşurken ya da yazışırken dikkatli olmaları gerekiyor. KAYNAK:YENİASIR