Darbe girişimi sonrası gözaltına alınan Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) mensuplarının itirafları, örgütün haberleşmede kullandığı şifreli mesajlaşma uygulaması ByLock'un nasıl ortaya çıktığı ve kullanımına ilişkin bilgileri ortaya koydu.
AA muhabirinin emniyet kaynaklarından aldığı bilgiye göre, İzmir'deki FETÖ/PDY soruşturmalarında ifade veren örgüt üyeleri, "ByLock" kullanımına ilişkin önemli bilgiler verdi.
Örgüt üyelerinin itiraflarında, 17-25 Aralık sürecinden sonra FETÖ/PDY mensuplarının telefonlarının dinlenebileceği düşüncesiyle tedbir almaya başladıkları, üst düzey FETÖ mensuplarının güvenli iletişim konusunda diğer örgüt üyelerine seminerler verdiği bilgisi yer aldı.
Emniyeteki ifadesinde telefon dinlemeleri konusunda örgütün 17 Aralık 2013'ten sonra tedbir almaya başladığını belirten bir örgüt üyesi, şunları söyledi:
"17 Aralık 2013'ten sonra telefonlardaki dinlemelerle ilgili tedbir almaya başladık. Türkiye'de bulunan tüm telefonların güvenlik zafiyetleri bilindiği ve dinlenmesinin de çok kolay olduğu sohbetlerde anlatılıp toplantılarda görüşmelerimizi LİNE, WhatsApp, Viber, Hi, Kakoa Talk, CoverMe benzeri programlar üzerinden yapmamız söylendi. Sonra bu programların da güvenlik zaafiyeti olduğu gerekçesiyle kullanımından vazgeçildi. Sonrasında kritik noktalara bakan herkes bu ByLock denilen programı kullanmaya başladı. Herkes bize mutlaka kullanmamız gerektiği söylenen bu ByLock üzerinden mesajlaşarak bilgi alışverişini sağladı."
"Türkçe güncellemeyle yaygınlaştı"
Bir başka örgüt üyesinin itirafları ise, FETÖ/PDY elebaşı Fetullah Gülen'den gelen "Tüm üyeler ByLock programı üzerinden görüşmeler yapsın, normal telefonla görüşme yapanlar hizmete ihanet etmiş olur" talimatıyla ByLock kullanımının örgütte zorunlu hale getirildiği, başlangıçta İngilizce olarak yazılan uygulamanın sonrasında "Turquoise" adlı güncellemeyle Türkçeleştirilerek, örgütün Türkiye yapılanmasında yaygınlaştırıldığını ortaya koydu.
ByLock programınının App Store ve Google Play gibi kamuya açık mobil uygulama mağazalarında bulunmadığı, ancak telefona dışarıdan flaş bellekle yüklenebildiği bilgisine ver verilen ifadelerde, programın tercih edilmesinin nedeninin başlıca nedenini ise "sanal ağ bağlantısı sağlayan VPN programlarıyla çalışan yapısı nedeniyle, görüşmelerin yurt dışı serverler üzerinden yapılmasını sağlaması, bunun da örgüte istihbarat çalışmalarına takılmama imkanı vermesi" ayrıntıları yer aldı.
"ByLock veri tabanı Kanada'da"
Bir başka örgüt üyesi ise ByLock'un yüklenmesi ve çalışmasına ilişkin, ifadesinde şu bilgileri aktardı:
"Kendimiz bir isim ve bir adres belirliyoruz. Bu adres hotmail, gmail veya yahoo gibi bir adres olmamakla birlikte kısa bir isim ve rumuz olarak belirledikten sonra bir rakam, bir harf ve bir karakter kombinasyonundan oluşan en az 8 karakterli bir şifre oluşturmanız gerekiyor. Şifre oluşturulduktan sonra sisteme Türkiye haricinden başka bir ülkenin serverı üzerinden bağlantı sağlanıyor. Bu bağlantı genellikle ABD üzerinden gerçekleşiyor. ByLock veri tabanı Kanada'dır. ByLock üzerinden gönderilen mesajlar, mesajı gönderdikten sonra alıcı tarafından silinmemiş ise 24 saat içerisinde sistem tarafından otomatik olarak siliniyor. Yine gönderici mesajı gönderdikten sonra mesajı telefonundan silerse, alıcı mesajı okuduktan sonra sistem mesajı otomatik olarak siliyor. ByLock içerisinde gelen mesajlardan telefonların özelliklerine göre ekran görüntüsü kopyası alınabiliyor. Bir de ByLock ana sayfada bir kişi bir başka kişiyi eklemediği sürece birbirleri ile mesajlaşamazlar. Bu sistem üzerinde grup kurma özelliği mevcut değildir. Birbirlerini ekleyen kişiler sadece DM (direkt mesaj) şeklinde görüşme yapabilmektedirler. Bu program üzerinden fotoğraf, PDF dosyası veya video paylaşımı yapılamaz sadece mesajla yazışma programıdır."
FETÖ mensuplarından ByLock itirafları
FETÖ üyelerinin itirafları, örgütün haberleşmede kullandığı şifreli mesajlaşma uygulaması ByLock'un kullanımına dair ayrıntıları ortaya çıkardı.