Haberde imzası bulunan Hande Fırat'ın 15 Temmuz'daki "duruşunu" hatırlatan Bahçeli, bu tepkiyi anlamak mümkün değildir, dedi. Haberin, TSK'nın bazı rahatsızlıklarını dile getirdiğini aktarna Bahçeli, askerin rahatsızlığını dile getirmesi hakkının elinden alınmaması gerektiğini belirtti.
Kendilerinin de aklında bir çok soru olduğunu fakat bunların yeri olmadığını söyleyen Bahçeli, "asker, neden kaygılarını hükümet ile paylaşmadan bir gazete sızdırmıştır" diye sordu.
Hükümet ile bu kaygılar paylaşıldıysa ve hükümet bir şey yapmadıysa da burada sorun olduğunu söyleyen Bahçeli, Türkiye'nin halen yoğun bakımda oluğunu belirterek, şunları söyledi:
"ASKER BİZİMDİR, DEVLET BİZİMDİR, HÜKÜMET BİZİMDİR"
"Bugünlerde TSK üzerinden yürüyen tartışmalar vardır. Hürriyet Gazetesi 25 Şubat'ta 7 eleştiriye 7 yanıt manşetiyle tartışmaların seyrini değiştirdi. Darbe teşebbüsünün püskürtülmesinde büyük bir rolü olan bayan gazetecinin 'darbeci'likle suçlanması da bize göre tuhaf bir çelişki ve çarpıklıktır. Genelkurmay Başkanı ile ilgili bazı eleştirilere karargahın nasıl baktığı ve cevap verdiği ortaya çıkmıştır.
Elbette olması gerekeni, doğru olanı, Genelkurmay Başkanı'nın rahatsız olduğu konuları silsile yoluyla iktidara iletmesidir. Medya üzerinden mesaj vermek, eski manşetleri hatırlatmaktadır. TSK'nın doğrudan sorumlu olduğu bakan, başbakan ve cumhurbaşkanına hassasiyetlerini aktarması doğaldır, gereklidir. Farklı yerlere çekmek ise anlamsızdır. Genelkurmay Başkanı dün başbakan ve cumhurbaşkanı ile sırasıyla görüşmüştür. Genelkurmay Karargahı'nın düşünce ve itirazlarını hükümet ile paylaşmadan bir gazeteye sızdırıp sızdırmadığıdır. Paylaşmışsa ve yanıt alamamışsa bir sorun var demektir. Paylaşmadan kamuoyu ile iletişime geçilmişse yine bir sorunun varlığına delalettir. Medya üzerinden başlatılan karalama kampanyası doğru mudur? TSK'nın başörtüsü yasağı kaldırılacaksa bununla ilgili Genelkurmay'ın niçin görüşü alınmaz?
Milli güvenliğimiz tehdit altındayken TSK'nın anlamız ve sığ tartışmaların içine çekilmesi son derece yanlıştır.
Huzur kaçarsa tutamayız. İstikrar hepten giderse geri getiremeyiz. Çatışıp çürüyelim mi, kardeşçe mi yürüyelim? FETÖ, PKK, IŞİD, PYD hazır kıta infaz mangalarını Türkiye'ye yönlendirmişken, devlet ve millet arasındaki kenetlenmenin hırpalanması gaflettir. Türkiye'nin diriliş ruhuyla eskiye sünger çekmesi elzemdir. Asker bizimdir, devlet bizimdir, hükümet bizimdir. Fitneye çanak tutan, cepheleşmeye meydan açan ise bizim gibi görünse de asla bizden değildir. Biliniz ki zarar ziyan büyüktür. Biliniz ki Türkiye yoğun bakımdan çıkamamıştır. Bunca patırtı kütürtüye, fuzuli görüş ayrılıklarına ne gerek vardır? Paylaşılmayan nedir? Korkularla, kuşkularla nereye kadar gidilecek? Bu kafa karışıklığının, bu güvensizliğin gerçek manasını nasıl yorumlayalım?"
Bahçeli'den 'Karargah rahatsız' açıklaması!
Grubunda konuşan MHP Lideri Devlet Bahçeli, Hürriyet'in 'karargah rahatsız' manşetine ilişkin ilk kez konuştu.