Cumhuriyet ve HDP Operasyonları sonrası Türkiye'ye "ekonomik yaptırım" imalarında bulunan AB'den yeni açıklamalar geldi. AB'nin Türkiye raportörü Kati Piri, Hürriyet'ten Cansu Çamlıbel'e verdiği röportajda şunları söyledi:
- Müzakereleri dondurma kararını alırsanız sonuçta bunun bedelini ödeyecek olan Türkiye halkı. Bunun hiç adil olmadığının farkında mısınız?
- Söylediğiniz şeyi anlıyorum. Ama düşünün ki karşımızdaki ülke Balkanlar'dan bir aday ülke ve bu ülkede yüzlerce gazeteci tutuklanıyor, ülkenin ikinci muhalefet partisinin liderleri tutuklanıyor. Böyle bir ülkeye hemen kapıyı kapatmamız gerekmiyor ama siyasi bir sinyal vermemiz şart. Türkiye'de son haftalarda ve aylarda hiçbir şey olmamış gibi yola devam edemeyiz.
Haydi masaya dönelim ve güvenilir bir zeminde müzakereye devam edelim diyecek ilk kişi yine benim. İki taraf da samimiyetle hatalarını görsün diyecek ilk kişi benim. AB de Türkiye'nin müzakere sürecinde büyük hatalar yaptı. Biz bu süreçte inandırıcı ve net olmadık; müzakereyi neden yaptığımız konusunda hep muğlak davrandık. 10 yıldır Türkiye AB için daha az önemliydi ancak mülteci krizi patlayınca birden yüksek düzeyli diyalog mekanizması kurmak istedik. Bütün bunlara bakınca Türkiye halkının AB'nin eylemleri ve tepkileri yüzünden neden hayal kırıklığı içinde olduğunu görebiliyorum. Tekrar vurgulamak isterim; önerdiğimiz müzakerelerin resmen askıya alınması değil. Resmen askıya almak demek müzakereler muhtemelen bir daha hiç başlamayabilir demek. Ama müzakerelerin katılımla ilgili boyutunu dondurmak Türkiye'ye işlerin gidişatını değiştirmesi gerektiği yönünde siyasi bir uyarıdır. Ama yeniden söylüyorum, kalıcı değil geçici bir tedbirden bahsediyoruz.
Bu hafta Avrupa Parlamentosu'nun tartışacağı karar tasarısı da bu geçici dondurma formülü değil mi?
- Evet, salı günü (yarın) Federica Mogherini'nin katılacağı bir oturum olacak Avrupa Parlamentosu'nda. Bu oturumda Türkiye'de son yaşanan gelişmeleri ve ilişkilerimizi masaya yatıracağız. Bu oturumda bahsettiğim karar tasarısı oylanacak ve büyük ihtimalle AB Konseyi'nin aralık zirvesinde Türkiye ile üyelik müzakerelerini geçici olarak dondurma yönünde bir siyasi sinyal vermesi istenecek. Ama şunu da hatırlatmak isterim, Avrupa Parlamentosu'nun müzakereleri durduracak bağlayıcı bir karar alma yetkisi yok. Bu karar aralıkta toplanacak olan AB üye ülkelerinin liderlerinin elinde.
TÜRKİYE KAPISINI KAPATIYOR
Diyelim ki dediğiniz oldu ve siyasi liderler Türkiye'nin üyelik müzakerelerinin geçici olarak askıya alınmasına karar verdi, sonra yeniden makul bir müzakere zeminine dönülebileceğine inanıyor musunuz?
- Geçici dondurma siyasi bir mesajdır ve biz bunun düzeltilmesi için diyaloğa açığız demektir. Ama şu aşamada üyeliği konuşmak ne kadar gerçekçi? Diyalog kanalları açık kalacak. Türkiye'ye kapıyı kapatmıyoruz. Ama Türkiye'nin eylemlerine, bize kapıyı kapatıyor olmasına tepki veriyoruz. Bakın bu da yanlış anlaşılmasın, Türkiye'nin bana kişisel olarak kapıyı kapatmasından bahsetmiyoruz. Parlamentonun görüşü şu; Türkiye son dönemde attığı tüm siyasi adımlarla Avrupa Birliği'ne kapısını kapatıyor."
NE OLMUŞTU?
Avrupa Parlamentosu (AP) Türkiye Raportörü Kati Piri, Hollanda Radyosu'na yaptığı açıklamada, HDP'li bazı vekillerin gözaltına alınmaları ile Türkiye'nin "çizgiyi aştığını" söylemiş, gözaltı kararlarını "saçmalık" olarak nitelendirmiş ve Türkiye'nin hızla diktatörlüğe kaydığını belirtmişti.
Piri bunun üzerine Brüksel'den, Türkiye'yle üyelik görüşmelerinin derhal askıya alınması konusunda net bir sinyal beklediğini söylemişti.
AP'de Türkiye ile müzakerelerin geçici olarak askıya alınmasına dair tasarının oylanacağı kritik hafta öncesi yaşanan bu çıkış sonrası Piri, Anklara tarafından net bir dille eleştirildi.
Konu ile ilgili geçen hafta AP'nin Türkiye'ye göndermek istediği heyette Piri de bulunacaktı. Fakat Ankara istemeyince ziyaret iptal olmuştu.
AB, müzakere krizinde Türkiye'yi suçluyor
Avrupa Parlamantosu Türkiye raportörü Kati Piri müzakere süreci ile ilgili tepkili olduklarını ve Türkiye'nin kapıları kapattığını ileri sürdü.