"Biz boyu 20 metreyi bulan mikrobiyalitler tespit ettik. Yani dünyanın bilinen en büyük mikrobiyalitleri Van Gölü'nde yer alıyor. Gevaş ilçesi sınırlarında farklı mikrobiyalit alanları tespit ettik.
218
Sarı, gölün altındaki çatlaklardan içerisine sızan kalsiyumda zengin sular olduğunu anlatarak, "Bu suların etrafından siyanürlü bakteriler, fitoplankton toplanıyorlar, hem kalker çözeltileri hem de kireç taşı çökeltileri oluşturuyor.
318
Van Gölü'nde 4 kilometrelik alanı kaplayan ve "su altı peribacaları" olarak bilinen yaklaşık 20 metre uzunluğundaki dikitler (mikrobiyalit) görüntülendi.
418
YYÜ Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Sarı, YYÜ Ziraat Fakültesi Konferans Salonunda yaptığı basın toplantısında, her sene iki kez yaptıkları dalış programının sonuncusunu gerçekleştirdiklerini ve yeni bulgulara rastladıklarını anlattı.
518
Hatta mikrobiyalitlerin oluşumundan yaşlanmasına kadar ki süreçleri bir laboratuvar gibi izleyebileceğiniz bir yer bulduk. Buralar o kadar harika alanlar ki daha önce literatürde yer alan bilgilerin hemen hepsi alt üst oldu. Mikrobiyalitlerle ilgili tüm bilgilerin değişebileceği aşamaya gelindi."
618
Su Altı Görüntü Yönetmeni Tahsin Ceylan, Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Sarı ve dalış eğitmeni Murat Kulakaç, gölde yürüttükleri su altı çalışmalarında yeni bulgulara rastladı.
718
"Dünyanın en büyük mikrobiyalitleri Van Gölü'nde"Dünyada mikrobiyalitlerin 2 ya da 3 metre olduğuna ilişkin literatür kayıtları bulunduğunu ifade eden Sarı, şu değerlendirmede bulundu:
818
Bu oluşum esnasında da su, boru gibi yukarıya doğru yükseliyor ve planktonlarla siyanür bakterileri de bunun etrafından çökelmeyi sürdürüyor. Böylece Van Gölü'nün altında, ağaç gibi büyüyen kocaman yapılar oluşuyor." diye konuştu.
918
Van Gölü'yle ilgili birçok bilginin eksik olduğunu, gölle ilgili sırları çözmek için yola çıktıklarını dile getiren Sarı, Van Gölü'nde dünyanın bilinen en büyük mikrobiyalitlerinin yer aldığını söyledi.
1018
Sarı, Tatvan'da da çok önemli bulgular elde ettiklerini söyleyerek, şöyle dedi:"Van Gölü'nün oluşumundan itibaren oluşmuş ama su seviyesi düştükten sonra fosil mikrobiyalit alanları tespit ettik. Gölün içerisinde bulduğumuz mikrobiyalitlerin kıyaya doğru uzantılarını takip ettiğimizde gölün hemen kıyı noktasında 30 metre büyüklüğünde karada kalmış mikrobiyalitlerin fosillerini gördük.
1118
Bu, çok kıymetli bir bulgudur. Ahlat'ta da mikrobiyalitlerin oluşum ve gelişim hızlarıyla ilgili inanılmaz bir laboratuvar tespit ettik. Adilcevaz'da da bir mikrobiyalit şehriyle karşılaştık. Adeta bir şehir, birbirine eklenmiş, birbirine bağlanmış.
1218
Sanki New York'un gökdelenlerinin haritası gibidir. Muhteşem bir yapıyla karşılaştık. Böylece iki yıldır devam ettirdiğimiz Van Gölü'ndeki mikrobiyalit alanlarını belirleme çalışmamız tüm kıyılar taranarak tamamlanmış oldu."
1318
Bundan sonra araştırmalarını daha da derinleştireceklerini dile getiren Sarı, dikit alanlarının çok iyi haritalandırılması ve dalış turizmine kazandırılması için çalışmalar yapılması gerektiğini vurguladı.
1418
"Türkiye'ye ve dünyaya anlatmamız lazım"Su Altı Görüntü Yönetmeni Ceylan da dalışlarda keşiflerde bulunduklarını belirterek, amaçlarının Van'ın tanıtılmasına katkı sağlamak olduğunu söyledi.
1518
Görsellerle göldeki ekosistemin ve mikrobiyalitlerin anlatılmasının önemine değinen Ceylan, "Van Gölü'nün mercanları artık literatüre girdi. İnsanlar mercanları görüntülemek için Kızıl Deniz'e ve dünyanın başka yerlerine gidiyorlar.
1618
Bu açıdan burada mercan olduğunu Türkiye'ye ve dünyaya anlatmamız lazım." sözlerine yer verdi.